Okyanuslar ve denizler de yer yer farklılıklar gösteren renk değişimleri bulunmaktadır.
Denizlerin rengi neden farklıdır
Bunun sebebi nedir?
Okyanuslarda ve denizlerde renklerin zamana ve yere göre değişimi oluşur. Bazen turkuaz, bazen lacivert, bazen gri, bazen gri, hatta kahverengi dahi olabilir.
Suyun rengi yoktur ancak deniz tabanından derin sulardan ışınım yansımadığı için denizler koyu mavi bir renk almaktadır. Bunun yanı sıra temel fizik nedenleri de bu durumu yaratır. İnsan gözünün 380 ile 700 nanometre arasındaki dalga boyunda olan elektromanyetik ışınımları algılaması sonucunda dalga boyları Gökkuşağında gördüğünüz farklı renklerle oluşmaktadır.
Su molekülleri uzun dalgalar halinde gelmekte olan turuncu, kırmızı, yeşil ve sarı renklerin ışığı daha iyi ısıtmasını ve oluşmasını sağlar; mavi renk ise daha kısa bir dalga boyuna sahip olmasından dolayı emilme olasılığı daha az olması nedeniyle daha derinlere inmesi ile bu sayede deniz suyunun mavi görünmesine neden olmaktadır.
Ancak suyun saf su olan her kısmında aynı olmaz içinde bulunan parçacıklar ışığın daha farklı dağılmasına neden olur. Kum balçık gibi sahil boyunca rüzgâr ve dalgalarla taşınan bu maddeler suyun rengini de etkilemektedir. Bunun yanı sıra suyun içerisinde ölmüş olan bitkiler kahverengi sarı ve yeşil renkleri de eklemesiyle beraber daha karmaşık bir renk oluşmasına etken olur.
Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda uydular aracılığıyla yapılan gözlemlerde ve çekilen fotoğraflarda farklı renklerde çarpıcı ve helezonlar şeklinde yeşil ve mavi renkleri sergiler. Bu fotoğraflarda su bitkisi, kirlilik gibi birtakım dağılımlarının oluşmasındaki önemli verileri sunmaktadır. Besin seviyesi sıcaklık gibi değişimler su bitkilerinin hızlı çoğalmasına neden olur; denizlerde beslenme zincirini oluşturması açısından önem taşır.
Su bitkilerinin dağılımının ve nüfusunun artması çevresel açıdan geniş alanlarda varlık göstermesiyle atmosferde çok daha fazla karbondioksit emilimine yol açar. Karbondioksitle ile oluşan önemli Sera gazları su bitkilerin sayesinde organik maddelere dönüşerek onların dönmesi sonucunda okyanus dibini boylamasıyla küresel ısınmanın etkisini azaltmaya yarar.
Okyanus ve denizlerdeki renk değişimi Kızıl gelgitler olarak olarak bilinmekte olan zararlı su yosunu çiçeklerinin ve olduğuna işarettir.
Okyanuslarda ve denizlerde renklerin zamana ve yere göre değişimi oluşur. Bazen turkuaz, bazen lacivert, bazen gri, bazen gri, hatta kahverengi dahi olabilir.
Suyun rengi yoktur ancak deniz tabanından derin sulardan ışınım yansımadığı için denizler koyu mavi bir renk almaktadır. Bunun yanı sıra temel fizik nedenleri de bu durumu yaratır. İnsan gözünün 380 ile 700 nanometre arasındaki dalga boyunda olan elektromanyetik ışınımları algılaması sonucunda dalga boyları Gökkuşağında gördüğünüz farklı renklerle oluşmaktadır.
Su molekülleri uzun dalgalar halinde gelmekte olan turuncu, kırmızı, yeşil ve sarı renklerin ışığı daha iyi ısıtmasını ve oluşmasını sağlar; mavi renk ise daha kısa bir dalga boyuna sahip olmasından dolayı emilme olasılığı daha az olması nedeniyle daha derinlere inmesi ile bu sayede deniz suyunun mavi görünmesine neden olmaktadır.
Ancak suyun saf su olan her kısmında aynı olmaz içinde bulunan parçacıklar ışığın daha farklı dağılmasına neden olur. Kum balçık gibi sahil boyunca rüzgâr ve dalgalarla taşınan bu maddeler suyun rengini de etkilemektedir. Bunun yanı sıra suyun içerisinde ölmüş olan bitkiler kahverengi sarı ve yeşil renkleri de eklemesiyle beraber daha karmaşık bir renk oluşmasına etken olur.
Bilim insanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda uydular aracılığıyla yapılan gözlemlerde ve çekilen fotoğraflarda farklı renklerde çarpıcı ve helezonlar şeklinde yeşil ve mavi renkleri sergiler. Bu fotoğraflarda su bitkisi, kirlilik gibi birtakım dağılımlarının oluşmasındaki önemli verileri sunmaktadır. Besin seviyesi sıcaklık gibi değişimler su bitkilerinin hızlı çoğalmasına neden olur; denizlerde beslenme zincirini oluşturması açısından önem taşır.
Su bitkilerinin dağılımının ve nüfusunun artması çevresel açıdan geniş alanlarda varlık göstermesiyle atmosferde çok daha fazla karbondioksit emilimine yol açar. Karbondioksitle ile oluşan önemli Sera gazları su bitkilerin sayesinde organik maddelere dönüşerek onların dönmesi sonucunda okyanus dibini boylamasıyla küresel ısınmanın etkisini azaltmaya yarar.
Okyanus ve denizlerdeki renk değişimi Kızıl gelgitler olarak olarak bilinmekte olan zararlı su yosunu çiçeklerinin ve olduğuna işarettir.