Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, katıldığı özel bir kanalda, gündemdeki konular, Tunceli il buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erbaş, 'Kur'an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir' dedi.

Kur'an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir

Özel bir kanalda gazeteci Mehmet Acet’in Diyanet ve gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Tunceli İl buluşması ve 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Erbaş, “İl Buluşmaları” çerçevesinde 13 ile gittiklerini ifade ederek, Tunceli’yi de bu kapsamda ziyaret ettiklerini söyledi. 

Tunceli’ye gerçekleştirilen ziyaretin verimli geçtiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Tunceli’de yaşayan kardeşlerimizle görüştük. Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleriyle toplantı yaptık. İlin milli-manevi noktalarda kalkınmasına yönelik neler yapabiliriz. Birlik ve beraberlik konularını nasıl daha ileri noktalara ulaştırabiliriz, bunları konuştuk. Her gittiğimiz ilde bunları konuşuyoruz” dedi.

Türkiye’de insanların taşıdığı ehlibeyt sevgisine işaret eden Başkan Erbaş, şöyle devam etti: 
“Anadolu’da yaşayan her ailede ehlibeytten birisinin ismi mutlaka vardır. Çünkü bunlar Efendimizin neslidir. Hz. Ali, onun amcasının oğludur, damadıdır. Hz. Fatma kızıdır, Hasan ve Hüseyin torunlarıdır. Dolayısıyla biz hep birlikte Müslümanız, Müslümanlar olarak yapmamız gereken hizmetler nelerdir, toplumumuzun birliği ve beraberliği için yapmamız gereken görevler nelerdir onların peşinde olmalıyız.” 

“Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir” 

Başkan Erbaş, cemevi ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, cemevinin bir dergâh olduğunu, oranın Allah’ın, Peygamberin ve ehlibeytin ismi anıldığı, duaların yapıldığı, adabın, erkânın öğrenildiği bir yer olduğunu söyledi. 

Başkan Erbaş, cemevi için Kur’an-ı Kerim talep edildiğini ve bu talebin Diyanet İşleri Başkanlığı olarak karşılayacaklarını belirterek, şöyle konuştu: 
“Kur’an-ı Kerim bizim en önemli değerimizdir. Hangi mezhep, meşrep, tarikat, Alevisi, Sünnisi, kim olursa olsun en önemli kaynağımız Kur’an-ı Kerim’dir. Dolayısıyla cemevinde de Kur’an-ı Kerim var. Ben şu tavsiyede bulundum oradaki kardeşlerimize: Gençler gelsinler burada Kur’an-ı Kerim öğrensinler. Bir imamımızı görevlendirebiliriz, çocuklar Kur’an öğrenmeden kalmasın. Bu eğitimi almasını sağlamak lazım, diye orada gündeme getirdim. İnşallah hayırlara vesile olur.” 

Tunceli’de Munzur üniversitesini ziyaret ettiğini ifade eden Başkan Erbaş, öğrencilere “Bilgiden Bilince” başlıklı bir konferans verdiğini kaydetti. 

“Başkanlığımız, Kur’an ve sünnete dayalı bir din anlayışından hiç taviz vermemiştir” 

35. İl Müftüleri İstişare Toplantısına ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri dekanlarının ilk kez davet edildiğine işaret eden Başkan Erbaş, toplantıda daha nitelikli din eğitimini ve din hizmetini nasıl yapılacağını, din istismarıyla nasıl mücadele edileceğinin değerlendirildiğini belirtti. 

Dini hayata rehberlik etme sorumluluğu bağlamında Diyanet ve ilahiyat perspektifinin hayata yansımasının da konuşulduğunu dile getiren Erbaş, şöyle konuştu: 
“Bizim esas varlık sebebimiz milletimizi irşat etmektir, milletimize doğru dini bilgiyi ulaştırmaktır. Sadece bilgiyi üretmek değil bu bilgiyi milletimizle paylaşmaktır. Peygamberler tebliğ vazifelerini, irşat vazifelerini, muallimlik vazifelerini yapmışlar. İmamlık, rehberlik, vaizlik, bütün bu vazifeler şu anda bizim üzerimizde emanet. Bu emaneti nasıl sağlıklı bir şekilde yerine getirebiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz, bunun için çalışıyoruz. İl müftüleri toplantımızda da bu konuları gündeme aldık.” 

“Kur’an ve sünnete dayalı bir din algısını, bir din anlayışını önemsiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı kurulduğu günden bugüne bu çizgiden hiç taviz vermemiştir” diyen Başkan Erbaş, şöyle devam etti: 
“Sünneti dışlayıp sadece Kur’an’la hareket eden, Kur’an bize yeter diyen bir anlayışa da biz karşı çıkıyoruz. Kur’an-ı ihmal edip sünneti öne çıkaran ve sünneti birtakım sahih olmayan anlayışlarla karıştıran, hurafeleri karıştıran, farklı farklı birtakım anlayışları sünnetin önüne geçirerek adeta din gibi kendi düşüncelerini, kendi anlayışlarını öne çıkaran yapılara karşı da mücadele veriyoruz.” 

Başkan Erbaş il müftüleri toplantısında FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin yaptığı din istismarını ele aldıklarını anlatarak, “Ulumu İslamiye-i insanımıza, gençlerimize sahih bir şekilde vermemiz gerekiyor. Eğer biz bütün ülkemizi, bu şekilde eğitirsek onlar ne DEAŞ ne de FETÖ gibi terör örgütünün ağına düşerler. O zaman insanımız hurafecilerin, yanlış birtakım şahıs, gurup ve cemaatlerin ağlarına düşmezler diye inanıyorum” şeklinde konuştu. 

“Hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile bu anlayışa kaymaz” 

Başkan Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulunun son yaptığı Dini Güncel Meseleler İstişare Toplantısı’nda Güncel inanç problemleri olan ateizm, deizm, agnostisizm gibi din dışı akımları ele aldığını hatırlatarak, “Hem deizm, hem ateizm, hem agnostisizm ve benzeri birtakım yanlış din algılarını ölçmeyi sağlayacak 100 sorudan oluşan, bir kamuoyu araştırmasına başladık” ifadelerini kullandı. 

“Bizim insanımız Peygamberini çok sever, Peygamber aşığı bir milletiz biz. Peygamberimizin ismi geçince “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala Ali Muhammed” diyen bir milletiz, çocuklarımız bununla yetişmiştir” diyen Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti: 
“Peygamberi dışlayan bir anlayışa din diye bakmak, yani uygun bir düşünce diye bakmak bile bizim milletimize yakışmaz, hiçbir gencimize, hiçbir ferdimize bu yakışmaz. Bunu doğru bir şekilde anlatırsak, işte deizm peygamberi reddetmektir, peygamberi inkar etmektir. Bırakın kitabı, meleği, diğer anlayışları, sadece bunu söylesek; deizm Peygamberi inkar etmektir. Bunu dediğiniz zaman hiçbir Müslüman genç, deizmin peygamberi inkar etmek olduğunu bile bile böyle bir anlayışa kaymayacağını düşünüyorum. Onun için bu kavramları çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor.” 

“Peygamberimizin gençliğe verdiği önemi anlatacağız” 

Başkan Erbaş, Mevlid-i Nebi Haftasının temasının “Peygamberimiz ve Gençlik” olduğunu anımsatarak, “İlahiyat ve İslami ilimler fakülteleri hocalarımız, müftülerimiz, başkan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz, her birimiz ülkemizin dört köşesine ve yurt dışına dağılacağız Peygamberimizin gençliğe verdiği önemi, Peygamber Efendimizin insanlığa kazandırdığı değerleri anlatmaya çalışacağız” diye konuştu. 
OGÜNhaber