Kuveyt'in Ankara Büyükelçisi Gassan Yusuf Abdulbari el-Zevavi'nin eşi Shaike Althaqeb, Ramazan Bayramı dolayısıyla Türkiye, Arap ve İslam ülkelerine iyilik ve güzellikler dilediğini belirterek, "Tüm dünyaya mutluluk diliyorum. Dualarımda Türk halkı da var. Uzun zamandır onlarla yaşıyorum, onları çok seviyorum." dedi.
Kuveyt sefiresi Althaqeb, kızları Hala, Jana ve Sama Zevavi ile Ramazan Bayramı'na nasıl hazırlandıklarını, Türkiye ve Kuveyt'teki bayram geleneklerinin benzerliklerini ve ülkelerinde misafirlere ikram edilen geleneksel hurma tatlısı ile bayram kurabiyesinin nasıl yapıldığını evinin kapılarını ilk kez açtığı AA ekibine anlattı.
"Kendimi evimde hissediyorum"Kuveyt'te de bayram sabahlarının Türkiye'deki gibi aileyle karşılandığına ve Türkiye'deki el öpme geleneğine benzer adetleri bulunduğuna dikkati çeken Althaqeb, "Çocuklarımız uyandıklarında benim ve eşimin yanına gelirler. 'Anne, baba bayramınız mübarek olsun.' derler. Elimi ve başımı öperler." dedi.
Bayram günü misafirlerine hurma tatlısının ve Kuveyt bayram kurabiyesinin ikram edildiğini söyleyen Althaqeb, "Türk tatlılarından farklı olarak tatlılarımızda çokça kakule ve safran da kullanıyoruz. Sabahları da kahvemizi kakule ile hazırlıyoruz." ifadesini kullandı.
Söyleşi sırasında kızlarıyla geleneksel Kuveyt kaftanı giyen Althaqeb, aynı özeni bayram sabahında da gösterdiklerini, "Biliyorsunuz, Hz. Muhammed'in (SAV) sünneti doğrultusunda, bayram için iyilik ve güzellik getirsin diye her şeyin yenisi alınır. Bizler, bayram sabahında ve evimizde misafir ağırlarken kaftan giyeriz." diye anlattı.
Bayram dolayısıyla Türkiye, Arap ve İslam ülkelerine iyilik ve güzellikler dilediğini belirten Althaqeb, "Tüm dünyaya mutluluk diliyorum. Dualarımda Türk halkı da var. Uzun zamandır onlarla yaşıyorum, onları çok seviyorum." diye konuştu.
"Beklediğimden çok daha fazla ortak geleneğimiz var"Londra'daki okulundan yeni mezun olan 22 yaşındaki Hala Zevavi, bundan sonra ailesiyle Ankara'da yaşayacağını söyledi.
Türkiye'ye her gelişinde yeni ve daha güzel bir atmosferle karşılaştığını belirten Zevavi, ramazan ayında davulcuların halkı sahura kaldırmasını çok güzel bulduğunu anlattı. Zevavi, Kuveyt'te de çok benzer bir gelenek olduğunu dile getirerek, "Kuveyt'de eski bir kültür vardır. Hala bazı yerlerde bu işi üstlenen biri sokağa çıkar ve şarkı söyleyerek herkesi sahur için uyandırır. Bugünlerde çok fazla olmasa da yine de her yerde bilinir." dedi.
Zevavi ayrıca, Türkiye'de oruç tutan ve tutmayan herkesin eşiyle dostuyla iftar saatinde bir araya gelmesini, ezan sesini aynı sofrada bekleyerek birlikte iftar yapmasını çok anlamlı bulduğunu vurguladı.
Ramazan ayını Türkiye'de geçiren ancak üniversite eğitimi için ailesinin yanından ayrılacak olan 18 yaşındaki Jana Zevavi de "Beklediğimden çok daha fazla ortak geleneğe sahip olduğumuzu gördüm." diye konuştu.
Türkiye'de olmanın kendisini evinde hissettirdiğini belirten Sama Zevavi, bayram heyecanını şöyle dile getirdi:
"Bayram sabahı çok erken kalkarız. Ailemizle, kardeşlerimizle bayramlaşıp birlikte kahvaltı yaparız. Kahve ve tatlıların tadına bakar, aile büyüklerini ya da arkadaşlarımızı ziyaret ederiz. En sevdiğim yanı ise güzel giysiler giyerek saçımıza, görünüşümüze özen göstererek hazırlanmak."
Elleriyle tatlıyı yapan Althaqeb, çekirdekleri çıkarılan hurmanın içinin fıstık ezmesi ve bisküvi kırıntılarıyla hazırlanan harç ile doldurulduğunu anlattı.
Bu kolay ve lezzetli tatlının bayramlarda ikram edildiğini belirten Althaqeb, Kuveytlilerin "sukkeri" adı verilen tatlıyı sabahları kahveyle tüketmekten de çok hoşlandığını söyledi.
Althaqeb, ayrıca, un, kakule, kabartma tozu, vanilya, safran ve tereyağı ile hazırladığı hamurdan "bayram kurabiyesi" yaptı.