TÜİK, her yıl olduğu gibi bu yıl da işsizlik rakamlarını açıkladı. İşsizlik rakamlarındaki düşüş beklenenin üstünde seyredip yüzleri güldürse de dikkat çeken bir detay daha var; ‘Kayıt dışı çalıştırılan işçilerin oranındaki utanç tablosu!’

Memleketin kara yüzü: Hakkı gasp edilen işçiler

İşverenler, işçiler veya kendi hesabına çalışanlar özellikle vergi ve sigorta primi gibi mali yükümlülüklerden kaçınmak, bürokratik işlemlerden kurtulmak amacıyla kayıt dışı ekonomik faaliyette bulunuyor ve elde ettikleri geliri kayıt dışında bırakıyor.

Kayıt dışı çalıştırılanlar sesini çıkaramıyor! Çünkü tek dertleri;  çocuklarına giyecek elbise bulabilmek, akşam evinde çorba kaynatabilmek, eve üç beş kuruş para bırakabilmek, gelen 20-30 liralık faturayı ödeyebilmek, yırtık ayakkabılarını yenisiyle değiştirebilmek!



Bu çalışanlar, emekleri sömürülerek asgari ücrete çalıştırılmayı kabul ettikleri gibi hayatlarının ilerleyen dönemlerinden de vazgeçip, sigortasız çalıştırılmayı kabul ediyor. Bile bile bu hakka giren işveren ise devletten vergi kaçırmanın, cebinden çıkmaması için elinden geleni yapan haram paranın sefasını sürüyor. 


Yakınının, eşinin veya dostunun kayıt dışı çalıştırıldığından haberdar olup şikayette bulunmayıp iyilik yaptığını sananlar aslında büyük bir kötülüğe ortak oluyor. 

Kayıt dışı çalıştırılmanıza izin vermeyin!
Ocak 2016 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan azalarak yüzde 31,8 olarak gerçekleşti. Evet, orandaki düşüş umut verici. Peki, işçinin gözünün yaşına bakılmadan gasp edilen sosyal haklarının hesabını kim soracak?



İşverene yarım milyar TL ceza
SGK denetmenleri geçen yıl çoğu ihbar sonucu 70 binin üzerinde iş yerinde denetim gerçekleştirdi. Bu denetimler sonucunda 50 bine yakın kaçak çalıştırılan işçi kayıt altına alındı. Kaçak işçi çalıştıran işletmelere de 500 milyon Türk lirasının üzerinde para cezası kesildi.

Ceza ağırlaştırılmıştı
Devlet, Asgari ücretle sigortasız işçi çalıştıran işvereni caydırmak amacı ile cezaları da artırdı. 1 yıl boyunca sigortasız çalıştırılan bir işçi için 38 adet asgari ücret cezası karşılığı 49 bin lira ceza kesilecek. Bunun yanı sıra teşvik primleri kesilecek, iş kazası, meslek hastalığı varsa bunların masrafları da işverene fatura edilecek.

Emeğinizi yedirmeyin, “İdari ya da yargı” yoluyla haklarınızı talep edin!

İdari Yoldan Hak Arama
- Sigortasız çalıştırılanlar için, işyerinde çalıştığı süre içerisinde ilk müracaat etmesi ya da şikayette bulunması gereken yer öncelikli olarak Alo 170 hattı. 

- Şayet sonuç alınamadığı durumlarda, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri veya Merkez Müdürlüklerine başvuruda bulunulmalıdır. 
- Müracaatlar ya da şikayetler, işçinin çalıştığı iş yerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik İl-Merkez Müdürlüklerine yazılı olarak yapılmalıdır. Bu tür şikayet bildirimlerinde sözlü müracaatların çok etkili olmadığı bilinmelidir.
- Şikayet dilekçeleri elden verilebileceği gibi posta yoluyla da yapılabiliyor. Şikayet dilekçelerinde İşçinin çalıştığı iş yerinin Adı-Ünvanı, biliniyor ise iş yeri dosya numarası, söz konusu iş yerinde hangi tarihler arasında çalışıldığı gibi bilgiler açıkça yazılır.
- Bu şikayeti destekleyici deliller elde mevcut ise bunlar dilekçe ekinde sunulabilir. Müracaat yapıldıktan sonra ilgili ünitenin yetkili kontrol memurları iş durumlarına göre şikayet sahibi ile temasa geçer ve şikayet sahibinin iddialarına ilişkin ilk ifadesini alır.

İdari yoldan hak arama süreci iki şekilde işliyor;

Sigortasız çalışırken şikayetin yapılması
Tespit açısından önemlidir. Çünkü bu durumda kontrol memuru iş yerine gelerek denetim yapar, orada çalışanları tutanağa alır, şikayette bulunan kişi de gerçekten o iş yerinde çalışıyor ise çalıştığı fiilen tespit edilir. O gün itibariyle sigortası başlar. 

Şikayette bulunan kişi, eğer o işyerinde tespit yapılan tarihten önce işe girmiş ve önceki çalışmalarına delil olacak belgeler işçinin elinde mevcut ise, şikayet sahibi sigortalının iş yerinde çalışan diğer sigortalıların, iş yeri mahallinde bulunanların, çevre iş yeri sahiplerinin veya önceden beri o iş yerinde çalıştığı tespit edilebiliyorsa, geriye dönük olarak şikayette bulunanın bir yıllık sigortalılığı tescil edilir. Bu haktan sadece şikayet sahibi değil diğer sigortasız çalışanlar da yararlanır. 

İşten ayrıldıktan sonra şikayetin yapılması
Eğer işçi işten ayrıldıktan sonra veya işten çıkarıldıktan sonra şikayette bulunmuş ise durum biraz daha zorlaşıyor.

Çünkü şikayet sahibinin sigortasız çalıştırıldığını fiilen tespit olanağı ortadan kalkmış oluyor. İşveren de kendisine yönelik yapılacak idari işlemler sonucunda ciddi bir mali yükün altına gireceğini bildiği için bu iddiayı kabul etmiyor.

Geriye iddia edilen çalışmalarla ilgili iş yerinin yasal kayıtlarının incelenmesi ve delillerin toplanması kalıyor. En önemli delil ücret ödemeleridir. Ücret ödemeleri banka aracılığı ile yapılıyorsa ya da ücret ödendiğine dair bir belge imzalatılıyor ise çalışan mahkemeye gitmeden elindeki bu belgeler ile sosyal güvenlik kurumuna müracaat etmesi yeterli oluyor.

Yargı yoluyla hak arama
Kurum tarafından yapılan inceleme sonrasında, şikayet sahibi tarafından 5510 sayılı kanunun 86 maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince çalıştığı hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içeresinde iş mahkemesine başvurarak, alacağı mahkeme kararı ile iddia ettiği çalışmalarını ispatlayabilir.

Buna göre, hizmet tespit davalarında yetkili mahkeme iş mahkemeleridir. İş mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk mahkemeleri yetkilidir.

Hizmet tespit davalarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bazı Avukatlar bu noktaları gözden kaçırdıkları için kazanmaları gereken tespit davalarını kaybeder.

Hizmet tespit davalarında SGK ile beraber işverenin de hasım gösterilmesi gerekir. Dava konusu hizmetin geçtiği sürede işyeri el değiştirmiş ise eski işverenin yanında yeni işvereninde SGK ile birlikte hasım gösterilerek davaya dahil edilmesi gerekiyor. 

Hizmet tespit davalarını kişinin kendisi açabileceği gibi  vefatı halinde hak sahipleri de açabiliyor. Bireyler Haklarını hukuk düzeni içeresinde hukuk kurallarına göre aramalıdır. Bu sebeple hakların ne olduğunun bilinmesi haricinde hakların nasıl aranması gerektiği de çok önemlidir. 

Kayıt dışı çalışmanın ve çalıştırmanın olumsuz sonuçları;

Çalışanlar açısından
- Kişilerin yeterli sağlık yardımı alamamalarından dolayı hastalık vakalarının artar.
- Sağlıksız bir toplum oluşur.
- İş kazası veya meslek hastalığı, analık durumlarında hak ve yardımlardan faydalanılamaz. 
- Kısa vadede yeterli sağlık yardımı alamamadan dolayı hastalık vakalarının artış göstermesi ve uzun vadede de, çalışamaz duruma gelindiğinde emekli aylığı alınamadığından fakirliğin ortaya çıkması. 
- Kişilerin uzun vadede emekli olamaması ve ölüm halinde eş ve çocuklara aylık bağlanamaması.

Devlet açısından
- Devletin prim kaybına neden olur.
- Sosyal güvenlik açıkları artar.
- Sosyal güvenlik açıklarının kapanması amacıyla bütçeden transfer yapılır ve bütçe açıkları daha da artar.
- Gelecek nesiller sosyal güvenlik sisteminden kaynaklanan yükleri taşımak zorunda kalır ve sistemden yeterli düzeyde faydalanılamaz.
- Gelir dağılımında adaletsizlikler ortaya çıkar.
- Toplumun ahlaki dejenerasyonuna sebep olur. 
OGÜNhaber