Tarihçi ve araştırmacı yazar Necip Hablemitoğlu bundan tam 11 yıl önce hain bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Eşi Şengül Hablemitoğlu, ölümünün yıl dönümünde OGÜNhaber’e konuştu.

Şengül Hablemitoğlu OGÜNhaber’e konuştu

Haber: Erman Çimen


Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu, 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu'nun eşi Prof.Dr. Şengül Hablemitoğlu, suikastin 11. Yılında OGÜNhaber’e önemli açıklamalarda bulundu. 

Suikast sonrası geçen  süreçte cinayetin çözülmesi konusunda hiçbir somut gelişmenin olmadığını belirten Hablemitoğlu; ‘Eşim izlendiğini, dinlendiğini bilen birisiydi. Öldürülebileceğini de tahmin ediyordu. Çünkü çok fazla tehdit ediliyordu. Bizi asıl üzen ise resmi olarak bu cinayetin çözümü konusunda hiçbir sonuç alınamayışı. Ayrıca günümüz Türkiye’sine baktığımızda eşimin söylediği  her şeyin bir bir çıktığını gördüğümüz günlerden geçiyoruz.' diye konuştu.
 
Prof.DrŞengül Hablemitoğlu'nun OGÜNhaber’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
11 yıldır hiçbir sonuç elde edilemedi
'Ben 11 senenin sonunda hiçbir şey yapılmadığını düşünüyorum.  İnsan gerçekten ne söyleyeceğini bilmiyor. Bu suikastla ilgili alınmış hiçbir yol yok. Sadece birkaç meclis soru önergesine verilen ‘araştırıyoruz’ cevabı dışında ailesi olarak bize bir şeyler yapıldığına dair ikna edici hiçbir bilgi de verilmiş değil. O yüzden bu anlamda çok üzüntülü olduğumu belirtmeliyim.
 
Söyledikleri bir bir çıkıyor!
Ayrıca bunu söylemek iyimi kötümü gerçekten bilemiyorum ama günümüz Türkiye’sine baktığımızda onun söylediği  her şeyin bir bir çıktığını gördüğümüz günlerden geçiyoruz. Bizim ise sadece geçen 11 senede tek sıkıntımız kurumsal olarak, resmi olarak bu işin çözümü konusunda hiçbir sonuç alınamayışı.
 
Faili meçhulleri aydınlatıyoruz demek inandırıcı değil
Resmi makamların faili meçhulleri aydınlattıklarını söyledikleri açıklamalarını hiç inandırıcı bulmadığımı da söylemeliyim. Bu açıklamaların hem geride kalanlar için hem de toplum için bir karşılığı yok. Kendilerinin de buna inandığını zannetmiyorum.
 
Öldürüleceğini biliyordu!
Eşim izlendiğini, dinlendiğini bilen birisiydi. Öldürülebileceğini de tahmin ediyordu. Çünkü çok fazla tehdit ediliyordu. Maalesef bunlar ülkede garip karşılanmayan, kanıksanmış şeyler oldu. İnsanların Türkiye’de öldürülmeyi bekleyecek hale gelmesi çok acı.'
OGÜNhaber