Türkiye’nin en büyük özel sermayeli savunma sanayi şirketi Otokar, birçok farklı askeri göreve uyarlanabilir bir 4x4 zırhlı araç olan ZPT (Zırhlı Personel Taşıyıcı) için 9,3 milyon dolarlık yeni bir ihracat sözleşmesine imza attı.
Otokar’dan 9,3 milyon dolarlık zırhlı personel taşıyıcı ihracatı
İSTANBUL (ŞİRKET HABERLERİ) - Bir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar, yaptığı savunma sanayi ihracatları ile uluslararası arenada söz sahibi olmaya devam ediyor. Türkiye’nin lider kara araçları üreticisi Otokar, yedek parçalar ve eğitim de dahil olmak üzere toplam 9,3 milyon dolar tutarında yeni bir ihracat sözleşmesi daha imzaladı. Askeri ve güvenlik amaçlı çeşitli görevlere uygun 4x4 arazi tipli zırhlı araç olan ZPT (Zırhlı Personel Taşıyıcı) ihracatı sözleşmesine imza atan Otokar, araçları 2011 yılı içerisinde teslim edecek.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Otokar savunma sanayi araçlarının yurtdışında farklı görevlerde gösterdikleri başarılarının yeni siparişlere referans olduğunu belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Türkiye’nin en büyük özel sermayeli savunma sanayi şirketi olan Otokar’ın Türkiye’de olduğu kadar uluslararası arenada da gösterdiği başarılar, bir dünya markası olduğumuzun en büyük kanıtı... Tasarımı ve üretimi tamamen Otokar’a ait olan ZPT araçlarımızın aldığı bu siparişin, hali hazırda dünyada başarıyla temsil ettiğimiz Türk savunma sanayinin konumunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz” dedi. Otokar’ın sahip olduğu Ar-Ge gücü, bilgi birikimi ve deneyimi ile kara sistemlerinde lider bir konumda olduğunu vurgulayan Görgüç, “Otokar zırhlılarının özellikle yurtdışı görevlerinde gösterdiği performansların ihracatımıza oldukça olumlu etkileri oluyor.” diye konuştu.
Otobüs Karoseri Sanayi A.ş. Hakkında:
Türkiye'de ilk şehirlerarası otobüs üretimini gerçekleştiren Otokar, 1963 yılında İzzet Ünver tarafından kuruldu. Otokar'ın Magirus Deutz lisansıyla ürettiği ve "Havalı Apollo" olarak adlandırılan bu otobüsler, dönemin en modern şehirlerarası araçları niteliğini taşıyorlardı. Bu özellikleriyle de şehirlerarası yolcu taşımacılığında yeni bir dönemi başlattılar. Toplu Taşımacılığa Otokar Damgası 1970'li yılların başlarında, Otokar hisselerinin büyük bir bölümü Koç Holding tarafından satın alındı ve şirket Koç Holding tarafından yönetilmeye başlandı. Bu dönemde üretilen taşıtlar arasında, Magirus E113 belediye otobüsü ve 120E 6 küçük otobüs yer alıyordu. Şehir içi yolcu trafiğinin artmasıyla Otokar kendi tasarımı olan Deutz motorlu minibüslerin üretimine de başladı. Tüm bu ürünler, kullanıcılar arasında dayanıklı ve uzun ömürlü olarak tanınıyordu. 80'lerin başlarında Otokar; şehiriçi taşımacılığı için 131-11-B olarak adlandırılan belediye otobüslerini üretmeye başladı. Türkiye'de şehiriçi taşımacılığa tamamen uygun olarak üretilen bu araçlar, günümüzün belediye otobüslerinin çizgilerini taşıyordu. O dönemde, şehiriçi taşımacılığın büyük bir kısmı; şehirlerarası seyahat için tasarlanmış otobüsler tarafından yapılıyordu. 80'lerin ortalarında Otokar; zırhlı teknolojisine önem vermeye başladı. Bankalarda para ve kıymetli evrak taşımaya elverişli, tüfek mermilerine dayanıklı ilk yerli zırhlı aracı üretti. 4X4 Araç Üretimi 80'lerin sonlarında ise Otokar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları doğrultusunda; İngiliz Land Rover firmasından aldığı lisans ile 4x4 taktik araç üretimine başladı. Land Rover Defender araçları kısa sürede askeri araç olarak yeteneklerini kanıtladı ve Jandarma, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri'nin yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde de giderek yaygınlaştı. Land Rover Defender'lar günümüzde arazi aracı özellikleri ile çeşitli kamu kuruluşları ve sağlam güvenilir arazi aracı arayan kişilerin vazgeçilmez bir tercihi… Otokar, 1980'li yılların başında geliştirdiği zırhlı teknolojisini, askeri araç bilgisi ile birleştirdi ve 80'li yılların sonundan itibaren kendi dizaynı olan degişik tiplerde "zırhlı taktik araçları" tasarlayıp üretmeye başladı. Bu araçlar arasında yer alan Cobra, kendi kategorisinde dünyadaki en gelişmiş zırhlı araç olma özelliği taşıyor. Günümüzde, "Magirüs Minibüs" olarak tanınan ve büyük şehirlerde hat taşımacılığında yaygın olarak kullanılan Otokar minibüsleri, Türkiye'nin büyük şehirlerinin bir simgesi haline geldi. Treyler/Semi-Treyler ve Kamyonüstü Uygulamaları İstanbul Fruehauf Taşıt Araçları Sanayi A.Ş.'nin 30.10.2002 tarihinde Otokar'a katılmak suretiyle birleşmesi sonucu Otokar ürün yelpazesine treyler/semi-treyler ve kamyonüstü uygulamaları da eklenmiş oldu.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Otokar savunma sanayi araçlarının yurtdışında farklı görevlerde gösterdikleri başarılarının yeni siparişlere referans olduğunu belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Türkiye’nin en büyük özel sermayeli savunma sanayi şirketi olan Otokar’ın Türkiye’de olduğu kadar uluslararası arenada da gösterdiği başarılar, bir dünya markası olduğumuzun en büyük kanıtı... Tasarımı ve üretimi tamamen Otokar’a ait olan ZPT araçlarımızın aldığı bu siparişin, hali hazırda dünyada başarıyla temsil ettiğimiz Türk savunma sanayinin konumunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz” dedi. Otokar’ın sahip olduğu Ar-Ge gücü, bilgi birikimi ve deneyimi ile kara sistemlerinde lider bir konumda olduğunu vurgulayan Görgüç, “Otokar zırhlılarının özellikle yurtdışı görevlerinde gösterdiği performansların ihracatımıza oldukça olumlu etkileri oluyor.” diye konuştu.
Otobüs Karoseri Sanayi A.ş. Hakkında:
Türkiye'de ilk şehirlerarası otobüs üretimini gerçekleştiren Otokar, 1963 yılında İzzet Ünver tarafından kuruldu. Otokar'ın Magirus Deutz lisansıyla ürettiği ve "Havalı Apollo" olarak adlandırılan bu otobüsler, dönemin en modern şehirlerarası araçları niteliğini taşıyorlardı. Bu özellikleriyle de şehirlerarası yolcu taşımacılığında yeni bir dönemi başlattılar. Toplu Taşımacılığa Otokar Damgası 1970'li yılların başlarında, Otokar hisselerinin büyük bir bölümü Koç Holding tarafından satın alındı ve şirket Koç Holding tarafından yönetilmeye başlandı. Bu dönemde üretilen taşıtlar arasında, Magirus E113 belediye otobüsü ve 120E 6 küçük otobüs yer alıyordu. Şehir içi yolcu trafiğinin artmasıyla Otokar kendi tasarımı olan Deutz motorlu minibüslerin üretimine de başladı. Tüm bu ürünler, kullanıcılar arasında dayanıklı ve uzun ömürlü olarak tanınıyordu. 80'lerin başlarında Otokar; şehiriçi taşımacılığı için 131-11-B olarak adlandırılan belediye otobüslerini üretmeye başladı. Türkiye'de şehiriçi taşımacılığa tamamen uygun olarak üretilen bu araçlar, günümüzün belediye otobüslerinin çizgilerini taşıyordu. O dönemde, şehiriçi taşımacılığın büyük bir kısmı; şehirlerarası seyahat için tasarlanmış otobüsler tarafından yapılıyordu. 80'lerin ortalarında Otokar; zırhlı teknolojisine önem vermeye başladı. Bankalarda para ve kıymetli evrak taşımaya elverişli, tüfek mermilerine dayanıklı ilk yerli zırhlı aracı üretti. 4X4 Araç Üretimi 80'lerin sonlarında ise Otokar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları doğrultusunda; İngiliz Land Rover firmasından aldığı lisans ile 4x4 taktik araç üretimine başladı. Land Rover Defender araçları kısa sürede askeri araç olarak yeteneklerini kanıtladı ve Jandarma, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri'nin yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde de giderek yaygınlaştı. Land Rover Defender'lar günümüzde arazi aracı özellikleri ile çeşitli kamu kuruluşları ve sağlam güvenilir arazi aracı arayan kişilerin vazgeçilmez bir tercihi… Otokar, 1980'li yılların başında geliştirdiği zırhlı teknolojisini, askeri araç bilgisi ile birleştirdi ve 80'li yılların sonundan itibaren kendi dizaynı olan degişik tiplerde "zırhlı taktik araçları" tasarlayıp üretmeye başladı. Bu araçlar arasında yer alan Cobra, kendi kategorisinde dünyadaki en gelişmiş zırhlı araç olma özelliği taşıyor. Günümüzde, "Magirüs Minibüs" olarak tanınan ve büyük şehirlerde hat taşımacılığında yaygın olarak kullanılan Otokar minibüsleri, Türkiye'nin büyük şehirlerinin bir simgesi haline geldi. Treyler/Semi-Treyler ve Kamyonüstü Uygulamaları İstanbul Fruehauf Taşıt Araçları Sanayi A.Ş.'nin 30.10.2002 tarihinde Otokar'a katılmak suretiyle birleşmesi sonucu Otokar ürün yelpazesine treyler/semi-treyler ve kamyonüstü uygulamaları da eklenmiş oldu.