Başbuğ Alparslan Türkeş'in ardından MHP Genel Başkanı olan Bahçeli, parti içi muhalefete rağmen yıllardır liderlik görevini sürdürüyor.
Adı Devlet daha ne olsun ?
Türkiye’de çok köklü bir geçmişe sahip olan milliyetçi düşünce akımının en güçlü siyasi temsilcisi olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Genel Başkanı. Alparslan Türkeş gibi 'Türk milliyetçiliğinin sembol ismi' mertebesindeki selefinin ağırlığına rağmen, kendi tabanında neredeyse alternatifsiz görülen bir isim. Akademisyen kökenli bir politikacı olan Bahçeli’nin gençliğinde ve özel hayatında, siyasetteki ciddi ve mesafeli duruşunun izleri hâkim.
Bahçeli, başlangıcından itibaren Ülkücü Hareket'in her kademesinde görevler üstlenerek Büyük Ülkü Davası'na hizmet etti. Bahçeli, 1967 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde öğrenci iken Ülkü Ocağı Kurucusu ve yöneticisi olarak görev aldı. 1970-1971 yıllarında Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu. Bahçeli, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde İktisat Doktorası yapmış ve aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Politikasında Ana Bilim Dalı'nda 1987 yılına kadar öğretim üyeliği görevini sürdürmüştür.
Türkmen aşiretinden
Devlet Bahçeli, 1948 yılında Osmaniye’de, koyu bir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) taraftarı ve İsmet İnönü hayranı olmasıyla tanınan, varlıklı bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Bahçeli'nin ailesi, geniş bir Türkmen aşireti olan Fettahoğulları'na mensuptu. İlköğrenimini memleketinde tamamlayan Bahçeli, başarılı bir öğrencilik geçirdi.
İlk öğrenimini memleketi Osmaniye'de 7 Ocak ilkokulunda pekiyi dereceyle tamamladı. Ailesi varlıklı olduğu için üniversiteye kadar tahsilini özel okullarda sürdürdü. Ortaokulu Servet Bahçeli adında, kendisinden üç yaş büyük, abisiyle Adana'da Özel Çukurova Koleji'nde yatılı okudu. Lise eğitimi için İstanbul'a akrabalarının yanına gitti. Emirgan Akgün Koleji’ne yazıldı. Lise ikinci sınıfta Etiler'deki Özel Ata Koleji’ne geçti ve lise diplomasını da yine bu okuldan aldı.
ÜNİVERSİTE HAYATI (1967-1971)
Devlet Bahçeli, 1967 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni(Şimdiki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ) kazandı ve dış ticareti okumaya başladı. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin genel başkanı Alparslan Türkeş'in seminerlerine gitmeye başladı. Ardından akademi'de Ülkü Ocakları'nı kurdu. 1970-71 yıllarında Türkiye Milli Talebe Federasyonu Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu. Bahçeli, bir yandan aktif olarak siyasi faaliyetleri yürütürken, diğer yandan da akademik çalışmalarını devam ettirdi.
ASİSTANLIK ZAMANI (1971-1987)
1971'de mezun oldu ve aynı yıl Ankara İktisadi ve Ticari İlimler akademisi ve bağlı Yüksek Okullarda İktisat Bölümü asistanı olarak görev aldı. Öğrencilerle yakından ilgilenen bir akademisyendi. Aynı zamanda Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Derneği'nin kurucularından, Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneğinin (ÜMİD-BİR) kurucularından ve genel başkanlarındandır. Ayrıca kısaca ÜNAY denilen Üniversite Akademi ve Yüksekokulları asistanlığı kurdu ve başkanlığını yaptı.
Devlet Bahçeli, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde iktisat doktorası yaptı ve aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Politikasında Ana Bilim Dalı'nda 1987 yılına kadar öğretim üyeliği görevini sürdürdü. Dr. Bahçeli yine bu süre içerisinde Türkiye ve Dünya Ekonomisi, Türk Tarihi ve Dış Politika konularıyla ilgilendi ve bu alanlarda çalışmalar yaptı.
SİYASİ HAYATI (1987- )
17 Nisan 1987 tarihinde üniversitesindeki öğretim üyeliği görevinden istifa eden Bahçeli, 19 Nisan 1987 tarihinde yapılan MÇP Büyük Kurultayında parti yönetimine seçildi ve Genel Sekreterlik görevine getirildi.
MÇP ve MHP'nin yönetim kadrolarındaki görevi uzun yıllardır sürdüren Bahçeli, çeşitli zamanlarda Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Baş-Danışmanlığı görevlerinde bulundu ve 6 Temmuz 1997 tarihinde yapılan MHP 5. Olağanüstü Kongre sonrasında Genel Başkanlığı görevini üstlendi. 1999'da yapılan genel seçimlerde MHP'nin ikinci parti çıkması üzerine DSP ve ANAP ile koalisyon hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcılığına geldi. 2002 genel seçimlerinde partisi baraj altında kalınca milletvekili seçilemedi. 2007 Türkiye genel seçimleri'ne Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak katıldı. Partisinin barajı geçmesiyle birlikte yeniden milletvekili olarak meclise girdi. 24. Dönem Osmaniye Milletvekili olarak TBMM'ye tekrar girmiştir. 2015 Olağan Büyük Kongresinde 7. kez parti genel başkanı seçilmiştir.
Kürsüden atılan ip
Bahçeli döneminde MHP, mitinglerle tabanını genişletme çabalarına girdi. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Şubat 1999'da yakalanmasıyla ivme kazanan milliyetçilik dalgası, MHP’nin oylarını yükseltti. Bahçeli meydanlarda “Öcalan’ı ancak biz asarız” mesajını verdi. Öcalan'ın idam edilmesi çağrısını güçlendirmek için Erzurum’da konuşma yaptığı kürsüden attığı ip uzun süre hafızalarda kaldı. 18 Nisan 1999'daki genel seçimde MHP yüzde 18 oy alarak, Bülent Ecevit liderliğindeki Demokratik Sol Parti'nin (DSP) ardından ikinci sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) girdi.
DSP, MHP ve Mesut Yılmaz'ın Genel Başkan olduğu Anavatan Partisi (ANAP) arasında, Ecevit'in başbakanlığında koalisyon kuruldu. '1999 Ecevit hükümeti' adıyla anılan bu koalisyonda Bahçeli, başbakan yardımcılığı ve devlet bakanlığı yaptı. Hükümet süreci, Bahçeli ve MHP için sıkıntılı geçti. Avrupa Birliği'ne giriş çabalarının hızlandığı bu dönemde Türkiye’nin ev ödevleri arasında yer alan pek çok madde, MHP'yi doğrudan etkiliyordu. İdam cezasının kaldırılması, tarım desteklerinin azaltılmasına ilişkin düzenlemelere tepki duysa da MHP’nin hükümette kalmaya devam etmesi, tabandan eleştiri topladı.
2001 ekonomik krizi, Kemal Derviş’in kurtarıcı olarak Amerika Birleşik Devletleri'nden (ABD) gelmesi, Başbakan Ecevit’in sağlık sorunlarının artmasıyla DSP’den yaşanan istifalar ve MHP-ANAP çekişmesi hükümeti sıkıştırdı. Mayıs 2002'de Ecevit’in yattığı hastanede yapılan liderler zirvesinden, “Erken seçim yok” kararı çıktı. Ama iki ay dolmadan Bahçeli’nin 'erken seçim' çağrısı yapması, koalisyon ortaklarını dahi şaşırttı. 3 Kasım 2002’deki genel seçimde, ANAP ve DSP gibi MHP de baraj altında kaldı. Seçim gecesindeki basın toplantısında Bahçeli, “Bu sonuç MHP açısından beklenen bir durum değildir. MHP Genel Başkanı olarak sorumluluk şahsıma aittir” dedi ve olağanüstü kurultayda görevi bırakacağını açıkladı. Bir gazetecinin, “Kurultayda tekrar aday olacak mısınız?” sorusuna, “Böyle açıklama yapan adaylığı düşünür mü?” yanıtını verdi. Fakat yeniden aday oldu, üstelik koltuğunu da korudu.
7 Haziran'dan 1 Kasım'a...
MHP 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nde yüzde 16,2 oy alarak 80 milletvekili çıkardı. MHP 7 Haziran öncesi seçim kampanyasında ağırlığı ekonomik vaatlere vermişti. Ancak yine de MHP hakkında “Hiçbir şey yapmadan oylarını arttıran parti” yorumları yapıldı.
Seçim sonrası hiçbir parti tek başına iktidar olamayınca, koalisyon seçenekleri tartışıldı. Bahçeli, daha seçim gecesi kendi partisini dışarıda tutarak tüm koalisyon ihtimallerini sıraladı, ardından da şunu söyledi:
“Böyle bir yapılanma içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi şerefi ve haysiyeti ile çok güzel bir ana muhalefet görevini de üstlenmeye hazırdır. Bunların hiçbirinden sonuç alınamıyorsa, en erken seçim ne zaman olacaksa, o zaman da seçim olur."
Devlet Bahçeli sonraki günlerde koalisyon seçeneklerinin hiçbirine yanaşmadı. Özellikle de AK Parti ile olası bir koalisyon için 4 şart öne sürdü: Çözüm sürecinin bitmesi, Cumhurbaşkanı'nın yasal sınırlara çekilmesi, 17/25 Aralık'ın araştırılması ve Anayasa'nın ilk dört maddesinin korunması.
7 Haziran'dan seçimlerin tekrarlandığı 1 Kasım'a kadar Bahçeli “Her şeye ‘hayır’” demekle itham edildi.
MHP üyesi ve Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun teklifini kabul ederek seçim hükümetinde bakan olarak görev almasına çok sert tepki gösterdi. Türkeş MHP’den ihraç edildi, AKP’den aday oldu.
MHP 1 Kasım seçimlerinde büyük bir oy kaybı yaşadı, partinin oyları 4,5 ayda yüzde 12’ye geriledi. Aldığı oy oranının daha yüksek olmasına rağmen, milletvekili sayısı açısından MHP, HDP’nin ardında kalarak meclisin dördüncü partisi oldu.
Özel hayatı kapalı kutu
Birçok liderin aksine, özel hayatını gözlerden uzak yaşayan Bahçeli, mesafeli tutumunu bu alanda daha da sertleştiriyor. Ankara’daki yaşantısı siyasi kimliği dışında basına yansımayan Bahçeli hiç evlenmedi. Arkadaşları, Bahçeli’nin asistanlığı sırasında yaptığı aile kurma planlarını, o dönemdeki siyasi faaliyetleri nedeniyle yerine getiremediğini söylüyor. Bahçeli'nin bir röportajındaki şu sözleri, onun evlilik konusundaki tavrını ortaya koyuyor: "Benim hayatım dümdüz ülkücü bir çizgidir, zikzak yok ki renkli olsun."
Türkmen kızı Elif'in 'Devlet Dedesi' Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınan ve sınır dışı edilen, şehit Türkmen komutan Murat Paşa’nın eşi ve 6 yaşındaki kızları Elif Türkiye’ye döndü
Suriye’de rejim güçlerine karşı savaşırken hayatını kaybeden Türkmen komutan Murat Paşa’nın eşi Fatma Paşa ve kızları 6 yaşındaki Elif, 4 gün önce Türkiye’ye sığındı. Ancak aile, Kaçak yollardan giriş yaptığı için gözaltına alınarak sınır dışı edildi. Sınır dışı edilen anne Fatma Paşa ve kızı Elif’in, daha sonra Türk makamları tarafından Türkiye’de kalabilecekleri belirtildi. Bu gelişme üzerine MHP Hatay Milletvekili Mehmet Ahrazoğlu’nun, anne Fatma Paşa ve kızı Elif’i almak için sınır kapısına gittiği öğrenildi. Anne Fatma Paşa ve kızı Elif, yasal prosedürlerin ardından önceki akşam Cilvegözü sınır kapısında Hatay Valisi Ercan Topaca, MHP Hatay Milletvekili Mehmet Ahrazoğlu, MHP Hatay İl Başkanı Lütfü Kaşıkçı ve Ülkü Ocakları Hatay İl Başkanı Naci Akkaya tarafından karşılandı.
‘Zaten dedenim’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin müdahalesi sonucu Türkiye’ye alındığı öğrenilen aile, Ankara’ya getirilerek Bahçeli’yi ziyaret etti. Ziyaretin ardından aile, İstanbul’a gelerek esenler’deki akrabalarının yanına yerleştirildi. Aileyi Atatürk Havalimanı’nda karşılayan MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, “Sayın genel başkanımız onun bütün okul masraflarını üstlendi. Biz de havaalanına gittik, karşıladık ve evine götürdük. Üç gün önce Türkiye’ye giriş yapıyorlar Cilvegözü Sınır kapısından. Orada sınır dışı edilmek üzere alıkonuluyorlar. Valinin talimatıyla gönderilmek isteniyor. Genel başkanımızın duruma el koymasıyla gönderemiyorlar” dedi. Karataş, okulların açılmasıyla birlikte küçük Elif’in kayıt işlemlerini tamamlayıp eğitimine devam edeceğini söyledi.Elif’in akrabalarını görünce mutluluktan ağladığını belirten Karataş, “Yetim kalmış bir çocuk. Akrabaları ona sarılıp ağladı. Büyük korku ve tedirginlik yaşamış bir aile.“ diye konuştu.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüğünde küçük Elif’in ona, “Sana dede diyebilir miyim? “ diye sorduğunu aktaran Karataş, Bahçeli’nin de “Ben zaten senin dedenim” şeklinde cevap verdiğini söyledi.
2010 yılında Fetullah Gülen hakkında ne demişti
Devlet Bahçeli, darbe gecesi Erdoğan'ı aradı ve dedi ki....
Türkiye'yi sarsan müritler cuntasının darbe girişimi sırasında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak 'Darbe yapılıyor, 1. Ordu darbecilerin karşısında devletinin yanında duruyor. 1. Ordu temiz, oraya güvenebilirsiniz' dediği ortaya çıktı.
YENİKAPI KONUŞMASI
NOT: Muhalefet olmak herşeye karşı olmak değildir muhalefet olmak yanlışa yanlış doğruya doğru demektir.