Süleyman Demirel Havaalanı'na inen THY uçağından inen yolcu yakınları, araçlarla Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne görüldü. Hastane morgunda hayatını kaybeden yolcuların cesetle

Atlasjet Kaza Geniş Haber

Atlasjet Havayolları'na ait İstanbul-Isparta seferini yapan MD83 tipi yolcu uçağı, Isparta'nın Keçiborlu Köyü yakınlarında 1800 metre yükseklikteki Türbe Mevkii'nedüştü. Uçakta bulunan 50 yolcu ile 7 mürettebattan kurtulan olmadığı bildirildi.
Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ekipleri yaptıkları arama çalışmaları sonucunda, uçağın Keçiborlu ilçesinin 6-7 kilometre güney batısında, havalimanından yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta, Çukurören ile Yenitepe köyleri arasında bulunan 1830 metre rakımlı Türbetepe mevkisine düştüğünün tespit edildiğini bildirdi.

Isparta seferini yapan World Focus Havayolları'na ait, Atlasjet Havayolları tarafından kiralanan MD83 tipi yolcu uçağı iniş sırasında düştü. Uçakta 7 mürettebat ve 50 yolcu bulunuyordu. Düşen uçağın MD83 uçağının kaptan pilotunun Serhat Özdemir, ikinci pilot Fahir Aksoy, Kabin Amiri Çağatay Şirin, Teknisyen Alaattin Göktürk (World Focus Havayolları), Kabin Memurları Mana Topçu, Sinem Hatice Vurbun ve Mümine Bulut (Atlasjet) oldukları açılandı.

Isparta yakınlarında radardan kaybolan Atlasjet uçağındaki 49 yolcunun isimleri şöyle :

Özlem Karataş, Nuri Tığlı, Bahri Öndürücü, M.Rafi Taşkent, Muhsin Öndürücü, Şakir Özsoy, Kasım Muhammet Saygılı, Perihan Kutlu, Sinem Kutlu, Aysun Fatime Balcı, Mustafa Zengi, Davut Demirkurt, Hayri Tokgöz, Tevfik Büyükçaylı, Mehmet Yiğitbaşı, Zeliha Yiğitbaşı, Özgen Berkol Doğan, Engin Abat, Engin Arık, Sibel Uysal, Mehmet Yılmaz, Necati Kartal, Saniye Kartal,Hakan Ulutaş, İskender Hikmet, Senel Fatma Boydağ, Fahrettin Oğurlu, Özcan Oğurlu, Hakan Yakup Tullu, Alp Tezcan, Oğuz Cafer Çiftçi, Yusuf Çiftçi, Nazire Kurnaz, Gözen Polat, Mustafa Fidan, Doğan Göktaş, Hazal Kaynak, İsa Çobankaya, Saniye Çobankaya, Yaşar Çobankaya,Burhan Tepebaşı,Ruşen Mustafa Hamza Hemreli,Fuat Güler, Mustafa Çalışkan, Kenan Büyük, Süleyman Hilal, Ayşe Cantürk, Melike Ceylan, Sadettin Baysal.

1.5 AYLIK CEREN DE UÇAK KAZASINDA ÖLDÜ

Isparta'da düşen Atlasjet'e ait yolcu uçağında hayatını kaybeden yolcular arasında 1,5 aylık bir bebek de bulunuyor.

Ceren Ceylan adındaki minik yolcunun Isparta'da görev yapan Burdur'lu bir polis memurunun bebeği olduğu öğrenildi.Polis memurunun eşi Melike Ceylan kızı Ceren ve annesi Ayşe Şentürk ile birlikte İstanbul'dan eşinin görev yaptığı Isparta'ya gelmek kaza yapan uçağa bindiği bildirildi.
Öte yandan Atlasjet'e ait bir başka uçağın kaza yaptığı Keçiborlu semalarında uçuş yaptığı bildiriliyor.

ATLASJET CEO'SU DOĞANER : KAZADAN KURTULAN YOK

AtlasJet CEO'su Tuncay Doğaner, ilk ekiplerin uçağın enkazına ulaştığını, kazadan kurtulan olmadığını ifade etti.

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan gece yarısından sonra Isparta'ya gitmek üzere havalanan KK4203 sefer sayılı uçak, saat 03.12'de iniş için alçalmaya başladığı sırada radar ekranlarından kayboldu. Kısa süre sonra uçağın Süleyman Demirel Havalimanı'na 20 kilometre kalada düştüğü ortaya çıktı.

Düşen uçak İstanbul'dan 1.5 saat rötarlı kalktı. Ancak, pilotların havada herhangi bir teknik sorun bildirmedikleri kaydedildi.

Doğaner, uçağın İstanbul-Isparta sefer saatinin 23.20 olduğunu, ancak uçağın Priştine'den İstanbul'a gecikmeli gelmesi nedeniyle rötarlı kalktığını bildirdi.

Atlasjet Havayolları'ndan yapılan açıklamada, uçakta World Focus Havayolları personelinden kaptan pilot Ferhat Özdemir, ikinci kaptan Fahir Aksoy, kabin amiri Çağatay Şirin, hostesler Mana Topçu, Sinem Hatice Vurgun ve Mümine Bulut ve teknisyen Alaattin Çelik Gürtürk'ün olduğu belirtildi.

UÇAĞIN KARA KUTULARINA ULAŞILDI

İstanbul-Isparta seferini yaparken iniş sırasında düşen Atlasjet'e ait uçağın kara kutularına ulaşıldı.Ulaştırma Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden verilen bilgiye göre, kazanın nedenlerini araştırmak üzere oluşturulan kaza kırım heyetinin, enkaz bölgesinde yaptığı arama çalışmaları neticesinde kara kutu olarak adlandırılan CVR VE FDR cihazlarına ulaşıldı.Heyetin kaza bölgesindeki araştırma ve incelemelerinin devam ettiği ifade edildi.

''DÜŞTÜ HABERİ...''

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ekipleri yaptıkları arama çalışmaları sonucunda, uçağın Keçiborlu ilçesinin 6-7 kilometre güney batısında, havalimanından yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta, Çukurören ile Yenitepe köyleri arasında bulunan 1830 metre rakımlı Türbetepe mevkisine düştüğünün tespit edildiğini bildirdi.

Sabaha karşı yapılan açıklamada, bölge arama kurtarma ekiplerinin olay yerine gittiği, enkazın olduğu noktada bir polis helikopteri bulunduğu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce oluşturulan Kaza Kırım Ekibinin kaza mahalline hareket ettiği kaydedildi.

Çukurören köyüne 10'dan fazla ambulans ile çok sayıda sivil savunma ve arama-kurtarma ekibi sevk edildi. Ambulanslar, Çukurören köyü yakınlarında beklerken, arama-kurtarma ve sivil savunma ekipleri, yaya olarak tepeye tırmanmaya başladı. Bu arada bir keşif uçağının Türbetepe civarında uçuş yaptığı gözlenirken, Ankara'dan gelen helikopterin de çalışmalara katılacağı öğrenildi.

Isparta Valisi Şemsettin Uzun, uçağın düştüğü mevkinin, bölgede keşif yapan askeri uçaklar tarafından belirlendiğini, ekiplerin yola çıktığını kaydetti.

''YOLCU YAKINLARI HAVALİMANINDA...''

Bu arada, uçaktaki yolcuların yakınları, Atatürk Havalimanı'na gelmeye başladı. Uçakla irtibatın kesilmesinin ardından, havalimanına gelecek yolcu yakınlarına yardımcı olunması amacıyla iç hatlar terminalinde kriz masası oluşturuldu.

YILDIRIM: KARA KUTULARIN ÇÖZÜLMESİYLE KAZANIN NEDENİ ANLAŞILACAK

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ''İlk bulgulara göre bir hayat emaresi gözükmemektedir. Arama kurtarma ekipleri halen çalışmalarını sürdürmektedir'' dedi.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, kaza nedeniyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne gelerek çalışmaları yerinde izledi.

Yıldırım, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Atlasjet Hava Yolları'nın İstanbul-Isparta seferini yapan uçağının inişe geçtiği sırada Türbetepe mevkisinde düştüğünü belirtti.

Uçağın hava şartları dolayısıyla Priştine'den Atatürk Hava Limanı'na geç geldiğini ve bu nedenle gecikmeli olarak kalkış yaptığını kaydeden Yıldırım, ''Isparta'da kuleyle yapılan muhaberede bir anormallik yok. Gerekli noktalarda gerekli raporlamayı yapıyor ve pisti gördüğünü iniş için alçaldığını söylediği anda irtibat kesiliyor ve kaza meydana geliyor'' diye konuştu.

Bakan Yıldırım, kaza kırım ekibinin uçağın CVR ve FDP olarak adlandırılan kara kutularının detaylı olarak çözülmesi ve olay yerinde yapılacak incelemelerle kaza nedeni hakkında daha kapsamlı sağlıklı bilgiye ulaşacaklarını bildirdi.

''UÇAĞIN NASIL BURAYA DÜŞTÜĞÜ BİR ARAŞTIRMA KONUSU''

Atlasjet Havayolları Üst Yöneticisi Tuncay Doğaner, düzenlediği basın toplantısında, İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçaktan kurtulan olmadığını bildirdi.

Uçağın normal şartlarda Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na geldiğini ifade eden Doğaner, şunları kaydetti:''Bundan daha güzel bir hava olamaz. Ancak meydan, pist görüldükten sonra, uçağın buraya nasıl düştüğü bir araştırma konusudur. Meydan görüldüğünü ve yaklaşmaya devam ettiklerini kuleye bildirdikten sonra uçakla temas kaybolmuştur. Uçakla temas kaybolduktan sonra bize haber geldi.

Arkasından ilgili bütün birimlere haber gitti. Söylentiler dışında uçakla ilgili herhangi bir temasımız olmadı. Bir hava kurtarma helikopterimizin pilotu ve ekibi, uçağın yerinin meydanın kuzey-batısında Kıraç köyü yakınlarında olduğunu tespit etti.

Hava şartları, görüş şartları herhangi bir yağmur, rüzgar yoktu, uçuşa son derece elverişli. Teknik bir arızayla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.''

Süleyman Demirel Havalimanı'na yaklaşması ve görüşü gayet kolay bir havaalanı olduğunu vurgulayan Doğaner, ''Bundan sonraki safha kara kutunun bulunup incelenmesidir. Artık konu bizden çıkmıştır. Uçağın herhangi bir arızası yoktur. 1996 model MD83 tipi uçak... Bakımları yerindedir. Bakımlarıyla ilgili bir hata söz konusu değildir. Yolcuların bütün sorumluluğu bize aittir. Rahmetli arkadaşlarım eğitimden yeni dönmüş son derece deneyimli pilotlardır'' diye konuştu.

''YOLCU YAKINLARI ENKAZ BÖLGESİNDE''

Enkazın bulunduğu bölgenin belli olmasından sonra, yolcuların aileleri ve yakınlarıyla çevre köylerdeki vatandaşlar da bölgeye geldi. Kalabalık yüzünden cesetlerin toplanma çalışmaları aksayınca, jandarma vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya başladı.

Jandarma ve sağlık ekipleri bölgede yoğun bir çalışma içine girdi. Bir yandan cesetler torbalara konularak, ambulanslarla hastane morglarına gönderilirken, diğer yandan da enkazın bulunduğu bölgeye ulaşan çok sayıda vatandaş, uçaktaki yakınlarının cesedini görebilmek için güvenlik şeridini aşmaya çabalıyor.Düşen uçağın enkazı üzerinde helikopterle inceleme yapan Isparta Valisi Şemsettin Uzun, ''O bölge uçağın geçiş noktası değil'' dedi.

ATATÜRK VE ANTALYA HAVALİMANLARINDA KRİZ MASASI OLUŞTURULDU

İstanbul Vali Yardımcısı Cafer Yıldız, düşen uçakta bulunan yolcu yakınları için Atatürk Havalimanı'nda kriz masası oluşturulduğunu ve kendilerine her türlü yardımın yapıldığını bildirdi.

Yıldız, Atatürk Havalimanı'nda toplanan yolcu yakınlarının da uçakla saat 11.20'de Isparta'ya götürüleceğini bildirdi.
Öte yandan, Antalya Devlet Hava Meydanları İşletmesi Başmüdür Yardımcısı Selahattin Kunt, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel ve Vali Yardımcısı Cevdet Ekmekçi yönetiminde Antalya Havalimanı'na da kriz masası oluşturuldu.

ENKAZ BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALAR

Enkazın bulunmasının ardından bölgeye onlarca ambulans, jandarma, sivil savunma ve arama kurtarma ekibi gönderildi. Valilik ve kaymakamlık yetkilileriyle uçakta yakınları bulunan vatandaşlar ve çevredeki köylerden de çok sayıda kişi de otomobilleriyle bölgeye geldi. Bölgeye ulaşımın rahat sağlanabilmesi amacıyla resmi kurumların iş makineleri, yolu genişletme çalışması yaptı.

AKUT Antalya Bölge Temsilcisi Yılmaz Sevgül, kendilerine resmi bir talebin gelmediğini, ancak bölgedeki arama kurtarma çalışmalarına destek vermek istediklerini belirterek, 5 kişilik bir ekiple Isparta'ya hareket ettiklerini söyledi.

UÇAKTA BİLİM ADAMLARI DA VARDI

Ölen yolcular arasında Süleyman Demirel Üniversitesinin davetlisi olarak, konferans vermek üzere gelen Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan da
bulunuyor.Gelişme üzerine, Süleyman Demirel Üniversitesince (SDÜ) düzenlenen, ''Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi 4. Çalıştayı'' iptal edildi.

BAKAN YILDIRIM, KAZA BÖLGESİNDE

Ankara'dan özel bir uçakla bölgeye hareket eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çukurören ve Yenitepe köyü arasındaki Türbetepe mevkisindeki enkazı havadan inceledi. Enkaz bölgesinde bir süre dolaşan uçak daha sonra Süleyman Demirel Havalimanı'na gitti.Yıldırım, Süleyman Demirel Havalimanı'nda Vali Şemsettin Uzun ve kriz masası yöneticileriyle toplantı yaptıktan sonra, polis helikopteriyle kaza bölgesine hareket etti. Yaklaşık 10 dakika kadar, enkazın bulunduğu
Türbetepe üzerinde uçan helikopter, bölgenin kayalık ve sarp olması nedeniyle iniş yapamadı. Helikopter, enkazın bulunduğu Türbetepe'ye yaklaşık 1.5 kilometre mesafedeki düz bir alana indi. Bakan Yıldırım ve beraberindekiler, buradan arazi araçlarıyla, patika yoldan enkaz bölgesine geldi.

Bakan Yıldırım, kaza bölgesi dönüşünde, ''Sivil savunma ekipleri, diğer görevliler, Cumhuriyet Savcısı nezaretinde cesetlerle ilgili tespitlerini yapıyorlar. Oluşturulan kaza kırım heyeti de olay mahallinde çalışmalarına başladı. Tekrar başımız sağ olsun'' dedi.Bir gazetecinin ''Uçağın yaşının eski olduğu söyleniyor'' sözlerine Bakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:

''1996 model, 11 yaşında bir uçak. 30-40 yaşında çalışan uçaklar var. Uçağın yaşı değil, kondisyonu önemli. Burada her şey kurallara bağlı. Kaza kırım ekipleri çalışmalarını yapar, her türlü bilgiye, kara kutulara ulaşır. Her şey net olarak ortaya çıkar. Bunun ötesinde yapılan yorumlar, değerlendirmeler boştur. Hiç kimseye de bir faydası yoktur. Onun için yolcularımızın acılı ailelerinin acılarını arttıracak değil, acılarını hafifletecek sorumluluk içinde olayı değerlendirmeyi herkesten bekliyoruz.''

CENAZELERİN TEŞHİSİ

Isparta Valisi Şemsettin Uzun da İstanbul'dan gelecek yolcu yakınlarının Süleyman Demirel Üniversitesinin Doğu Kampusü'ndeki Çiftçi Eğitim Merkezi'ne götürüleceğini, burada teşhis edilen cenazelerin yakınlarına teslim edileceğini söyledi.Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, düşen Atlasjet uçağında
hayatını kaybedenlerin kimliklerinin tespitinde bir karışıklık yaşanmaması için Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt'a talimat
vererek, olay yerine uzman bir ekip gönderilmesini istedi.

Kurt başkanlığındaki, uzman doktorlardan oluşan 6 kişilik ''kimliklendirme ekibi'' Isparta'ya gitmek için harekete geçti. Ekip, adli tıp tekniklerinden yararlanarak ölenlerin kimliklerini tespit edeceği, gerekmesi halinde DNA incelemesinin de yapılacağı belirtildi.

KAZA KIRIM EKİBİ BÖLGEDE

Ulaştırma Bakanlığınca, Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet uçağının enkazında inceleme yapmak üzere görevlendirilen 2 kaptan pilot, 3 mühendis ve bir hava trafik kontrolöründen oluşan kaza kırım ekibi bölgeye ulaştı.Bölgeye ulaşan ekip, kazanın nedenlerine ilişkin araştırmalarının ardından elde edilen bulgular doğrultusunda bir rapor hazırlayarak, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a sunacak.


YOLCU YAKINLARININ FERYADI

Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet uçağında yakınları bulunan vatandaşlar, enkaz bölgesindeki güvenlik şeridini aşarak, yakınlarının cesedini görmek için çabalıyor.
                                             
Uçağın enkazının bulunduğu bölgedeki muhabirlerinin bildirdiğine göre, jandarma ve sağlık ekipleri bölgede yoğun bir çalışma içerisine girdi. Bir yandan cesetler torbalara konularak, ambulanslarla hastane morglarına gönderilirken, diğer yandan da enkazın bulunduğu bölgeye ulaşan çok sayıda vatandaş, uçakta bulunan yakınlarının cesedini görebilmek için güvenlik şeridini aşmaya çabalıyor. Jandarma yolcu yakınlarını teselli etmeye çabalarken, sık sık güvenlik şeridinin aşılmaması yolunda uyarılarda bulunuyor.

Vatandaşların bir çoğu gözyaşları arasında çalışmaları izlerken, sağlık görevlileri fenalaşan yolcu yakınlarına müdahale ediyor.

ÖLEN YOLCULARIN YAKINLARI ATLASJET UÇAĞINA BİNMEDİ

İstanbul Isparta seferini yaparken düşen uçakta ölen yolcuların yakınlar, Atlasjet'in Onur Havayolları'ndan kiralamak istediği düşen uçakla aynı tip uçağa binmek istemedi.
                            
Uçak kazasının ardından Atlasjet, İstanbul'daki yolcu yakınlarını Isparta'ya götürmek için Onur Havayolları'ndan MD tipi bir uçak kiralamak istedi. Ancak ölen yolcuların İstanbul'daki yakınları, düşen uçakla aynı tip olduğu için uçağa binmek istemedi. Bunun üzerine devreye THY girerek, yolcular için bedelsiz olarak Airbus 321 tipi 178 kişilik bir uçak tahsis etti.

AtlasJet'in İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçağında hayatını kaybeden yolcuların yakınları Isparta'ya ulaştı.

Süleyman Demirel Havaalanı'na inen THY uçağından inen yolcu yakınları, araçlarla Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne görüldü. Hastane morgunda hayatını kaybeden yolcuların cesetlerinin bulunduğu öğrenildi.

KULE; YAKLAŞMAYA DEVAM EDİN

Isparta'da düşen Atlasjet Havayollarına ait yolcu uçağında pilot ile kule arasındaki telsiz konuşmasında, uçağın iniş yaklaşıldığı sırada bir sorununyaşanmadığı ifade edildi.

Uçak ve kule arasındaki son telsiz konuşmaları şöyle :

Saat : 01.18
Kaptan Pilot: Isparta Kule, iyi geceler.
Isparta Kule: İyi deceler, devam edin.
Kaptan Pilot: Atlasjet KK 4203, Isparta VOR üzeri.
Isparta Kule: Anlaşıldı. In-bound oluş ikaz.

Pilot, uçağı VOR olarak adlandırılan, hava limanındaki sinyal vericinin üzerine geldiğini bildiriyor. Bir sonraki noktası olan pisti karşılama pozisyonu olarak adlandırılan 'in-bound' noktasını rapor etmek üzere hareket ediyor.

Saat : 01.36
Kaptan Pilot : Isparta kule, in-bound olduk
Isparta Kule: Anlaşıldı Atlasjet. Yaklaşmaya devam edin.
Telsiz konuşması bu noktada sona eriyor ve uçakla ilgili irtibat biran da kesiliyor.


HER BİRİNİN İLGİNÇ BİR HİKAYESİ VAR !

Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet uçağında ölenlerin her birinin ilginç hikayeleri ortaya çıkmaya başladı.

Isparta'nın Eğirdir ilçesinde yaşayan Mehmet Yiğitbaşı'nın adını DP olarak değiştiren DYP'nin Eğirdir eski ilçe başkanı olduğu, bir ara Eğirdir belediye başkanlığına da aday olduğu öğrenildi. Kazada eşi Zeliha Yiğitbaşı ile birlikte hayatını kaybeden Mehmet Yiğitbaşı'nın uçak yolculuğundan çok korktuğu ve zorunlu olmadıkça uçağa binmediği de kaydedildi.

Mehmet-Zeliha Yiğitbaşı'nın İstanbul'da avukatlık yapan oğulları Süreyya Yiğitbaşı'nı ziyaretten döndükleri de belirtildi.

HAYATINDA İLK KEZ BİNDİĞİ UÇAK DÜŞTÜ

Isparta'nın Keçiborlu ilçesinde düşen Atlasjet uçağınıda hayatını kaybedenlerin ilginç hikayeleri ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de hayatında ilk kez uçağa binen Tevfik Büyükçaylı'ya ait. Hedeyilik eşya satıcılığı yapan Büyükçaylı, mal almak üzere karayolu ile gittiği İstanbul'dan Isparta'ya dönmek için uçağı tercih etti. Ancak ilk kez bindiği uçak sonu oldu. Büyükçaylı'nın kuzeni Hasan Hüseyin Demirdağaç, ''Tevfik 37 yaşına kadar hiç uçağa binmemişti. Telefonla görüştük ilk uçağa binmek istediğini ve çok heyecanlı olduğunu söyledi. Bindiği uçak mezarı oldu. Çok üzgünüz'' diye konuştu. Büyükçaylı, evli ve iki çocuk babasıydı.

ANNE, BABA VE KARDEŞİNİ KAYBETTİ

Isparta'nın Keçiborlu ilçesinde düşen Atlasjet'e ait yolcu uçağında hayatını kaybedenlerden bazıları aynı aileye mensup. Isparta'nın Yalvaç ilçesinde doktorluk yapan Durmuş Çobankaya uçak kazasında anne, baba ve kardeşini kaybetti. Isparta Yalvaç'ta Aile Sağlığı Merkezi'nde doktor olarak görev yapan Durmuş Çobankaya uçak kazasında annesi Saniye, babası Yaşar ve kardeşi İsa Çobankaya'yı kaybettiğini söyledi. Yaşadığı acıyı tarif edemediğini söyleyen Çobankaya, ''İstahnbul'dan sevinçle ailemi beklerken öldükleri haberini aldım'' dedi.

''UÇAK PAS GEÇTİ''

Bu arada, uçakta hayatını kaybedenler arasında olan Şakir Özsoy'un babası Fettah Özsoy, ''Oğlum Erciyes Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul'da bir dış ticaret şirketinde staj yapıyordu. Babaannesinin cenazesi için Burdur'a gelmek üzere Isparta uçağına binmişti'' dedi.

Fettah Özsoy, oğlu Şakir Özsoy'u karşılamak için dün gece Süleyman Demirel Havalimanı'na gittiğini, bekleme salonunda uçağın inmek üzere olduğunun haber verildiğini, havalimanı personelinin de takoz koymak üzere aprona çıktıklarını anlattı. Fettah Özsoy, ''Görevliler bir süre sonra tekrar içeri girdiler. (Uçak pas geçti) dediler. Saatler ilerledikçe Vali, Emniyet Müdürü ve diğer ilgililer geldi. Ne sorsak da cevap alamadık. Kötü bir olay olduğunu anladık'' dedi.

Fettah Özsoy, ''Zaten bu havaalanı sahası bu işlere ters. Her tarafı dağ. 10 gün önce ortağımın içinde bulunduğu uçak 3 kez havalimanını pas geçti. Onlar da büyük korku yaşadıklarını anlatmışlardı'' diye konuştu.


DÜŞEN UÇAK, BİR ÇOK KAZAYA KARIŞAN MD80 SERİSİNDEN


 


İstanbul-Isparta seferini yaptığı sırada düşen Atlasjet Havayolları'na ait MD-83 tipi yolcu uçağının, Mcdonnell Douglas 80 uçaklar serisinde olduğu ve MD80 serisi uçakların bugüne dek toplam 966 kişinin öldüğü 22 farklı kazaya karıştığı belirlendi.

Orta mesafeli seyahatler için 130 ila 170 yolcu kapasiteli uçaklar olarak tasarlanan MD 80 serisi,1980 yılından itibaren ticari seferlere başladı. Üretimine 1999 yılında son verilen MD-80 serisi uçaklar, halen American Airlines, Delta ve Alitalia gibi büyük havayolu şirketleri tarafından kullanılmaya devam ediyor.

Alaska Havayolları'na ait MD-83 tipi bir uçak, 2000 yılında Pasifik'e düşmüş ve kazanın ardından yapılan incelemede bu uçaklarda teknik bir hata saptanmıştı. Bunun üzerine Amerikan Havacılık Dairesi MD-83'lerin 2000 saatte bir olan bakım limitini 650 saate çekmişti.

2005 yılında meydana gelen Swissir kazasının ardından ise, MD serisi uçaklarda kullanılan yalıtım materyalinin yanıcı olduğu ortaya çıkmıştı. Amerikan Havacılık Dairesi, bu materyalin yenilenmesini istemişti. Ancak bu değişiklik çok pahalı olduğu için bazı havayolu şirketler uçakları seferden kaldırmayı tercih etmişti. MD80 serisi uçakların karşılığı olarak Boeing 737-400 ve Airbus A320 gösteriliyor.


 


 


UÇAK ACİL DURUM SİNYALİ GÖNDERMEDİ


 


Atlasjet Havayollarının İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçağının acil durum sinyali göndermediği belirlendi.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Ankara'daki radar istasyonu, saat 23.23'te uçuş prosedürlerini alması için uçağın Isparta Havameydanı kulesi ile temasını sağladı. Son yaklaşma anına kadar uygulanacak prosedürler bu temasla pilotlara iletildi.

Daha sonra havalanan uçak, iniş için pisti soluna alarak alçalmaya başladığı saat 01.45'te radardan kayboldu.

Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesinin, pilotlara ''yaklaşmaya devam edin'' uyarısı yaptığı sırada uçakla bağlantının kesildiği, ancak bağlantının kesilmesinden önce uçaktan acil durumlar için gönderilen sinyalin gelmediği belirtildi.

Acil durum sinyalinin Antalya ve Ankara'daki radar istasyonlarının yanı sıra Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesinden ve bölgede uçuşunu sürdüren uçaklardan da alınabileceği, bu sinyal sayesinde düşen uçağın yerinin çok daha kısa sürede tespit edilebileceği ifade edildi. Uçak radardan kaybolduğu sırada, bölgeden transit geçiş yapan çok sayıda uçaktan da bilgi istenmesine karşın, herhangi bir olay ihbarı yapılmadığı kaydedildi.

Yetkililer, uçağın önce Burdur Gölü'ne düştüğünün zannedildiğini, askeri radarlardan alınan yardımla uçağın koordinatlarının belirlendiğini, ardından da bölgeye gönderilen bir uçak ve bir helikopterin uçağın enkazını bulduğunu belirttiler.

Uçağın düşmesinin ardından herhangi bir patlama olmamasının ise kısa parkurda uçulduğu için uçakta fazla miktarda yakıt bulunmamasından kaynaklandığı ifade edildi.


Uğur Dündar, World Focus firmasıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

Uğur Dündar, CNN Türk canlı yayınında Atlasjet'in kaza yapan uçağı kiraladığı World Focus firmasıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Dündar, 2005 yılında yaptığı habere atıf yaparak şunları söyledi:

''Bu uçaklar neden kiralandı. World Focus yeterli bakım yapabilen bir şirket değildir.

Uçağın bakımlarını World Focus yaptırıyorsa aynı ihmallerin devam edeceğini düşünüyorum. Bu uçak teknik hatadan mı düştü yoksa insan hatasından mı düştü?''

10 milyon dolara yakın borcu nedeniyle uçaklarının bakımını yaptıramayan Anı Tur bünyesindeki World Focus, sahip olduğu 2 MD83 model uçağı, THY'ye kiraladı. Hemen THY renklerine boyanan uçak 6 ay boyunca THY yolcularını taşıyacak.

YAŞADIĞI ekonomik kriz nedeniyle uçaklarının bakımlarını yaptıramayan World Focus Havayolları, iki MD83 tipi yolcu uçağını ödeyemediği borçlarına karşılık Türk Hava Yolları'na (THY) kiraladı. THY renklerine boyanan uçaklar, 5 Kasım'da seferlerine başlarken kiralanan TC-AKL çağrı işaretli uçağın 29 ve 30 Ekim'de kabin basıncının düşmesi nedeniyle iki defa mecburi iniş yaptığı öğrenildi.

PİLOTLARI BİLE UÇMUYORDU

Geçen yıl Anı Tur bünyesinde faaliyetlerine başlayan ve charter (tarifesiz) sefer yapan havayolu bu yaz sezonunda ekonomik darboğaza girdi. Borçlarını ödeyemeyen havayolu bakım hizmetlerini de aksattı. Yedek parça alımı yapamayan şirkete borçlarını ödemediği için MNG ve Free Bird Havayolları da teknik hizmet vermemeye başladı. Bakımsız uçaklarda arka arkaya yaşanan olaylar pilot ve kabin memurlarını da huzursuz etti. Ücretlerini iki aydır alamayan personel, ‘emniyetsiz' buldukları uçaklarda görev yapmamak için sağlık raporu almaya başladı.

10 MİLYON DOLAR BORÇ VAR

Piyasaya yaklaşık 10 milyon dolar borcu bulunan şirketi satmak için Anı Tur'un sahibi Veli Çilsal önce İranlı yatırım grubuyla arkasından da İsrailli tur operatörü Daniel Pardo ile temasa geçti. Ancak, iki grup da şirketin piyasaya yüklü miktarda borcu olması ve uçuş güvenliği açısından sorunlar yaşaması nedeniyle World Focus Havayolları'nı almaktan vazgeçti. Bu aşamada Veli Çilsal ve Genel Müdür Aydın Kızıltan, THY ile temasa geçerek havayolunun 900 bin dolarlık borçlarına karşılık iki uçağını kiraladı. Havayolunun filosundaki TC-AKM ve TC-AKN çağrı işaretli MD83 tipi uçaklar 6 aylığına THY'ye ucuş ekipleriyle birlikte kiralandı. İki uçak da THY renklerine boyandı. Bu uçaklardan TC-AKN'nin kanat üzerinde yer alan ‘ground spoiler' sisteminde yırtık tespit edildi. Bunun üzerine yedek parça gelinceye kadar TC-AKN uçağının yerine kabin basıncında ciddi sorunlar yaşayan TC-AKL uçağı World Focus Havayolları renklerinde THY adına uçmaya başladı. Uzmanlar, THY'nin MD83 tipi uçak bakım yetkisine sahip olmadığına dikkat çekerek bakımsız bu uçakların büyük faciaya neden olabileceğini belirtti.

AKP KRİZ YARATMIŞTI

World Focus Havayolları geçen yıl filosundaki Airbus A310 tipi 2 uçağı da THY'ye kiralamıştı. Bu uçaklardan birinin çağrı işaretinin, ‘TC-AKP' olması, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni çağrıştırdığı gerekçesiyle tartışmaya neden olmuştu.

Uçakların başından bela eksik olmadı

WORLD Focus Havayolları'na ait TC-AKL tesçil işaretli MD83 uçağı, 29 Ekim Cumartesi günü Amsterdam'dan Bodrum'a boş olarak gelirken havada, kabin basıncı düştü. 10 bin 300 metrede meydana gelen olayda pilotlar Zekeriya Doğan ve Cankurt Aysel, uçağı acil alçaltmaya başladı. Bu sırada uçakta görevli kabin amiri Sinem Tekin, Tülin Olgun, Elif Evcim ve Gamze Çetinkol kabinde düşen oksijen maskelerini kontrol ederken maskelerden oksijen gelmediğini tespit etti. Uçak, İtalya'ya mecburi iniş yapmak zorunda kaldı. İkinci olay, 30 Ekim pazar günü meydana geldi. Arızası geçici olarak giderildiği iddia edilen aynı uçak İtalya'dan Antalya'ya geldi. Buradan İstanbul'a yolcusuz havalanan uçakta yine aynı arıza ortaya çıktı. Pilotlar Mehmet Küçük, Murat Gencer, uçağı güçlükle alana indirdi. Uçakta bulunan hostesler faciaya ramak kala yaşadıkları bu arızanın ardından pilotlarla birlikte İstanbul'a zorlu bir iniş ardından rahat soluk aldı.

THY: Bakımı biz değil, World Focus yaptıracak

THY Basın Müşaviri ve Basın Sözcüsü Ali Genç, iki uçağı ‘wet lease' olarak adlandırılan yöntemle yani uçuş ekibi ve bakım hizmetleriyle birlikte kiraladıklarını söyledi. Genç, ‘Teknik yeterlilik, bakım, uçuşa elverişlilik gibi konularda sorumluluk uçağı işleten World Focus Havayolları'nda. Bu tür kiralama anlaşmaları öncesinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden alınan raporlarla uçakların durum inceleniyor' dedi. Ali Genç, THY'nin bu uçaklarla ilgili olarak sadece koltuk satışı yaptığını söyledi.

World Focus: Yaşananlar sıradan arızalardı

WORLD Focus'un ortakları arasında da yer alan Genel Müdür Aydın Kızıltan 28 Ekim gecesi Amsterdam dönüşü İtalya'nın Ancona Havalimanı'na zorunlu inişi yaptıklarını kabul etti. Kendisi de pilot olan Kızıltan, bunun her uçakta meydana gelebilecek bir basınç arızasından kaynaklandığını belirtti. Genel Müdür Hürriyet'in ‘Peki niçin zorunlu iniş yaptınız?' sorusunu ise şöyle yanıtladı: ‘Uçağımız İstanbul-Amsterdam seferini yaptıktan sonra, boş olarak Bodrum'a dönüyordu. Ancak uçuş sırasında sol taraftaki hava basınç valfında arıza baş gösteriyor. Bunun üzerine daha önce hesaplanan irtifanın altına inmek gerekiyor. Bu da daha çok yakıt tüketmek demek. Kaptanlarımız işte bu nedenle ve yakıt ikmali için rotayı değiştirerek Ancona'ya iniyorlar... Daha sonra da arızayı gidermek amacıyla İstanbul'a dönülüyor. Arıza gideriliyor ve yine Hollanda'ya uçuyoruz. Ancak 30 Ekim gecesi, Eindhoven'den İstanbul'a boş olarak gelirken, bu kez sağ basınç valfında arıza baş gösteriyor. İniş sonrası o da giderildi. Mc. Donald- Douglas'ın MD-83 modeli olan uçaklarımız, 94 yılı üretimidir ve yenidir. Tekrar ediyorum uçaklarımız bakımlıdır ve bunlar her uçakta olabilecek arızalardır...' 



UÇAK'TAKİ BİLİM ADAMLARI


Isparta yakınlarında düşen Atlasjet uçağında ölen yolcular arasında Süleyman Demirel Üniversitesinin davetlisi olarak, konferans vermek üzere gelen bilim adamlarının da bulunduğu öğrenildi.


SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi'nce bugün düzenlenecek ''fizik'' konulu bir konferansa katılmak üzere Atlasjet uçağına binen ve hayatlarını kaybettikleri bildirilen yolcular arasında, Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan da bulunuyor.

DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ'NDEN DE 3 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ: Çok önemli işler yapıyorlardı.

Prof. Dr. Şener Fatma Boydağ ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan'ın, Doğuş Üniversitesi'nde görev yaptıkları öğrenildi.
 Prof Dr., Mithat Uysal, ''3 öğretim görevlimiz, proje için Isparta'ya gidiyorlardı. Uçağın düştüğünü öğrendik, çok üzüldük. Çok önemli işler yapan önemli bilim adamlarıydı.'' diye konuştu.
 Öte yandan, hayatını kaybeden Doğuş Üniversitesi öğretim görevlilerinin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile birlikte teknoloji projesini gerçekleştirmek üzere 10 ayrı üniversiteden öğretim görevlileriyle birlikte Isparta'ya gittikleri öğrenildi. Ayrıca, yine Doğuş Üniversitesi'nden Doç. Dr. Serkan Ali Çetin'in de aynı bineceği, ancak daha sonra vazgeçtiği öğrenildi. Bu arada, üniversitede yas ilan edilerek üniversitenin bayrağı yarıya indirildi.

ENGİN ARIK ''CERN'' ADLI MERKEZDE YÜRÜTÜLEN ''ATLAS DENEYİ''NDE ÇALIŞIYORDU
Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen Atlasjet uçağında ölen yolcular arasında bulunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık'ın, İsviçre'nin Cenevre kenti yakınlarında kurulu, ''European Organization for Nuclear Research (CERN)''deki ''Atlas Deneyi''nde çalıştığı öğrenildi.

Avrupa ülkelerinin ortak girişimleri ile kurulan bir nükleer araştırma merkezi olan CERN'de yürütülen ''Atlas'' deneyine Ankara ve Boğaziçi üniversiteleri ''Gözlemci'' statüde katılıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Grubunun başında ise Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenen çalıştaya katılmak üzere Isparta'ya giderken uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybeden yolculardan Prof. Dr. Engin Arık bulunuyor. Arık başkanlığındaki grup, aynı zamanda ''Karanlık madde'' arayan ''CAST deneyi''nde de çalışıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü yetkilileri, ''Atlaj Deneyi''nin, yüksek enerji fiziği ile ilgili deneysel bir çalışma olduğunu, ''Atlas''ın da bir ''detektör'' adı olduğunu bildirdi.
Bu arada, Prof. Dr. Engin Arık'ın eşinin de aynı bölümde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Metin Arık olduğu belirtildi.


 


EN SAĞLAM CEREN BEBEĞİN CESETİ


ISPARTA'da dün uçağın enkazındaki cesetler 40 kişilik ekibin 9 saat süren çalışması sonucu çıkarıldı.

Afyonkarahisar Sivil Savunma Birliği Müdürü Turhan Ala, kazanın kendilerine saat 05.30'da bildirildiğini ve 2 saat sonra uçağın düştüğü yere ulaştıklarını söyledi. Burdur'dan da gelen ekiplerle birlikte çalıştıklarını anlatan Turhan Ala, ''Uçak içerisinden yaklaşık 10 yolcunun cesedini çıkardık. Geri kalanlar uçak dışındaydı. İçlerinde fiziken sağlam görünen de 1.5 aylık Ceren bebekti'' dedi.

Sivil savunma yetkilileri uçağın tepeye önce kuyruğunu çarptığını, sonra kokpit bölümünün vurup ikiye ayrıldığını, kanat ve ana gövdenin ise tam olarak parçalanmadığını söyledi. Sivil savunma ekibi çalışmalarını tamamlayarak bölgeden ayrıldı. 


 


ATLASJET; KAZANIN BAKIMLA İLGİSİ YOK


Atlasjet Üst Yöneticisi (CEO) Tuncay Doğaner, kazanın bakım ile ilgisinin olmadığını savunarak, ''Net bir şekilde söylüyorum: Kim bunun aksini iddia ediyorsa, bunun karşısında dimdik dururuz'' dedi.


Tuncay Doğaner Atlasjet'e ait özel bir uçakla İstanbul'dan Isparta'ya geldi. Tuncay Doğaner ile birlikte bazı yolcu yakınları ve teknik personelin de Isparta'ya geldiği bildirildi.

Doğaner, Süleyman Demirel Havalimanı'ndan çıkışta gazetecilerin sorusu üzerine, ''Enkaza bakacağız, Bunun sebebi nedir? Çok ilginç bir kaza. Uçak olmaması gereken bir yerde'' dedi.

Doğaner bir gazetecinin ''Uçakla ilgili ihmal olduğu kanaati hakim'' demesi üzerine de, ''Kazanın bakımla ilgisi yok. Net bir şekilde söylüyorum: Kim bunun aksini iddia ediyorsa, bunun karşısında dimdik dururuz'' cevabını verdi.

Doğaner, daha sonra kazanın olduğu bölgeye gitti.

SİVİL SAVUNMA AMİRİ YURDABAK

Bu arada, enkaz bölgesindeki çalışmalarını tamamlayan Isparta Sivil Savunma Müdürlüğü amiri Ertan Yurdabak gazetecilere yaptığı açıklamada, cenazelerle ilgili işlemlerin tamamlandığını bildirdi.

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin incelemelerini sürdürdüğünü kaydeden Yurdabak, ''Enkaz gövde ve kokpit olarak iki parçaya ayrılmış ve alanda dağılmış. Yanma olmadığı için kimliklerin teşhis edilmesi zor değil. Yolcular arasında küçük bir bebek cesedini de bulduk. Karakutu ve ses kutusu da bulundu. Cenazeler kısa süre içinde kaldırılacak'' diye konuştu.

Öte yandan, cesetlerin ambulanslarla Isparta'daki hastanelerin morglarına kaldırılmasına başlandı.


 


48 YILDA 16 KAZA


Atlasjet Üst Yöneticisi (CEO) Tuncay Doğaner, kazanın bakım ile ilgisinin olmadığını savunarak, ''Net bir şekilde söylüyorum: Kim bunun aksini iddia ediyorsa, bunun karşısında dimdik dururuz'' dedi.


Tuncay Doğaner Atlasjet'e ait özel bir uçakla İstanbul'dan Isparta'ya geldi. Tuncay Doğaner ile birlikte bazı yolcu yakınları ve teknik personelin de Isparta'ya geldiği bildirildi.

Doğaner, Süleyman Demirel Havalimanı'ndan çıkışta gazetecilerin sorusu üzerine, ''Enkaza bakacağız, Bunun sebebi nedir? Çok ilginç bir kaza. Uçak olmaması gereken bir yerde'' dedi.

Doğaner bir gazetecinin ''Uçakla ilgili ihmal olduğu kanaati hakim'' demesi üzerine de, ''Kazanın bakımla ilgisi yok. Net bir şekilde söylüyorum: Kim bunun aksini iddia ediyorsa, bunun karşısında dimdik dururuz'' cevabını verdi.

Doğaner, daha sonra kazanın olduğu bölgeye gitti.

SİVİL SAVUNMA AMİRİ YURDABAK

Bu arada, enkaz bölgesindeki çalışmalarını tamamlayan Isparta Sivil Savunma Müdürlüğü amiri Ertan Yurdabak gazetecilere yaptığı açıklamada, cenazelerle ilgili işlemlerin tamamlandığını bildirdi.

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin incelemelerini sürdürdüğünü kaydeden Yurdabak, ''Enkaz gövde ve kokpit olarak iki parçaya ayrılmış ve alanda dağılmış. Yanma olmadığı için kimliklerin teşhis edilmesi zor değil. Yolcular arasında küçük bir bebek cesedini de bulduk. Karakutu ve ses kutusu da bulundu. Cenazeler kısa süre içinde kaldırılacak'' diye konuştu.

Öte yandan, cesetlerin ambulanslarla Isparta'daki hastanelerin morglarına kaldırılmasına başlandı.


 


İŞTE UÇAĞIN DÜŞTÜĞÜ YER


Isparta'nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düşen uçağın önce kanadının tepeye çarptığı sanılıyor.


                                  
Enkaz bölgesindeki gözlemlere göre, uçağın kanat ve motor bölümünün tepenin üst kısımlarında, gövde kısmının da tepenin hemen aşağısında yaklaşık 150 metre mesafede bulunuyor. Uçak enkazının geniş bir çevreye yayıldığını bildirilirken, jandarmanın bölgeyi kordon altına aldığını belirtildi.

Uçağın enkazına ulaşan Kaymakam Güngör, uçağın enkazının geniş bir bölgeye yayıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:

''Enkaz geniş bir bölgeye yayılmış durumda. Çalışmalar başladı. Kazadan kurtulan görünmüyor. Milletimizin başı sağolsun. Uçağın gövdesi ile kuyruk bölgesi birbirine yakın iki ayrı bölgede. Uçak, gözetleme kulesinin hemen altındaki tepeye çarpmış. Zannedersem uçağın üst kısmı tepeye çarpmış.''


                                


 


 


Serkan Benice-01.12.2007
OGÜNhaber