GALATASARAY
Hagi'nin transferi Türk basınında eleştiriler aldı.
Barcelona'da forma giyen Johan Cruyff'la yıldızı barışmayan Hagi, 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası Fatih Terim'in ısrarlarıyla 31 yaşında Galatasaray ile sözleşme imzaladı.
Hagi'nin yaşının 31 değil 35 olduğu iddia edildi. Hagi eleştirilere sahada karşılık vereceğini söyledi ve Galatasaray'daki ilk üç lig maçında galibiyeti getiren golleri attı. Daha sonraki yıllarda ise, Hagi takımın gizli lideri oldu.
Takıma kazandırdığı kupaların yanı sıra oynadığı 132 maçta 110 gol attı ve attırdı (59 gol, 51 asist).
Hagi'nin en çok forma giydiği takım 5 sezon ile Galatasaray oldu. Ünlü "10 numara", çektiği sert, isabetli şutları ve frikikten attığı gollerle Galatasaray seyircisinin unutulmazları arasına girmeyi başardı. Attığı goller sonrasında Galatasaray tribünleri I Love You Hagi şeklinde tezahürat yaparak Hagi'ye olan sevgilerini gösterdiler.
JÜBİLE VE SONRASI
Gheorghe Hagi 2000-2001 sezonu sonunda dünya çapında yıldızların oynadığı bir jübile maçı ile Galatasaray'da taşıdığı 10 numaralı formasıyla 36 yaşında yeşil sahalara veda etti. Veda ettiği sezon sonunda futbolu bıraktığını açıklamasına rağmen İtalya'nın FC Internazionale Milano ve İspanya'nın Real Madrid kulüplerinden futbola dönmesi için teklif aldığı İnter ve Madrid yöneticileri tarafından doğrulandı. Fakat Hagi, tekliflere teşekkür ederek Galatasaray'da mutlu olduğunu ve futbola burada veda edeceğini söyledi. Galatasaray Kulübü Hagi'nin taşıdığı 10 numaralı formayı 2002 yılına kadar müzeye kaldırdı. 2002-2003 sezonunda Fatih Terim' in gelişiyle Brezilyalı Jorge Felipe formayı giydi 2003-2004 sezonunda Galatasaray'a geri dönen Hakan Şükür 10 numarayı bir sezon giydi. Hakan Şükür formasının arkasına Hakan Şükür değil, H. Şükür (Hagi'nin "H" si) yazdırarak 10 numaralı formayı ondan daha fazla hak etmediğini ve saygısını göstermek istemiştir.
Hagi, bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen futbol yaşamında %50 (485 maçta 242 gol) gol oranı ile oynamıştır. Kariyeri boyunca kaç asist yaptığı ise tam olarak bilinmemektedir (Galatasaray hariç (51 asist)) ancak kulüp takımlarında 200 ila 250, Millî takımda ise 20 ila 30 arasındaki bir sayıda asist yaptığı tahmin edilmektedir.
Futbolu bıraktıktan sonra Hagi çeşitli ödüller almaya devam etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: 2004' te UEFA Jübile Ödülü almıştır, yine 2004 yılında Pele nin düzenlediği FIFA 100 listesine girmiştir, 2007 yılında Romanya'nın en büyük futbol efsanesi ilan edilmiştir, 2005 yılında ise Hagi World Soccer tarafından Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi 25. futbolcusu seçilmiştir. Hagi son olarak 2010 yılında Dünya Kupaları tarihinin en değerli 100 futbolcusu arasına seçilmiştir.
Hagi ülkesi Romanya'da kariyeri boyunca 7 kez yılın futbolcusu ve son olarak da yüzyılın futbolcusu seçildi. Hagi bu ödül dalında ayrıca 6 kere ikinci, 2 kere üçüncü, 1 kere de beşinci olmuştur.
MİLLİ TAKIM KARİYERİ
İlk olarak 1983 yılında 18 yaşında yer aldığı Romanya Millî Futbol Takımı'nın formasını 17 yıl boyunca 3 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 3 FIFA Dünya Kupası da dahil olmak üzere toplamda 125 kere giymiş ve millî maçlarda 35 gol atmıştır. Hagi daha 18 yaşında iken A millî takım formasını giymeye başladı ve yaklaşık iki yıl sonra 20 yaşında millî takımın kaptanı oldu. Sonraki yıllarda Romanya Millî Takımı ile 3 Avrupa Şampiyonası ve 3 Dünya Kupasına katılarak Romanya Millî Takımı ile en çok uluslararası turnuvaya katılan futbolcu oldu. Ayrıca Hagi'nin 1994 FIFA Dünya Kupası'nda, taç çizgisi kenarından, kaleye yaklaşık 45 metre uzaklıktan Kolombiya'ya attığı gol, halen Dünya Kupaları tarihinin en güzel 10 golü arasında gösteriliyor. Hagi halen (Adrian Mutu ile birlikte) 35 golle Romanya millî futbol takımının tarihindeki en çok gol atan futbolcusudur.
TEKNİK DİREKTÖRLÜK
Hagi, futbolu bırakır bırakmaz Romanya millî takım teknik direktörlüğüne getirildi ancak başarılı olamadı.
Daha sonra çalıştırdığı diğer bir takım Süper Lig ekiplerinden Bursaspor oldu. Bursaspor'da istenilen ortamı sağlayamaması sebebi ile sezon bitmeden ayrıldı ve birkaç ay sonra Fatih Terim'in istifası ile Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildi. Birkaç yıl önce oyuncu olarak yeraldığı takıma bu sefer hoca olarak gelen Hagi, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi finalde 5-1 gibi bir skorla yenip Türkiye Kupası'nı kazandığı maçta takımın teknik direktörü idi. Galatasaray'dan sonra, Romanya'nın Politehnica Timişoara ve sonra da Steaua Bükreş takımlarını çalıştırdı. Ardından teknik direktörlüğü bırakarak kendi ismiyle açılan futbol okulunun başına geçti.
21 Ekim 2010 tarihinde Frank Rijkaard'ın ayrılmasının ardından Galatasaray'ın teknik direktörlüğüne yeniden getirildi. 22 Ekim 2010'da Florya Metin Oktay Tesislerinde 1.5 yıllık sözleşme imzaladı. 25 Mart 2011 tarihinde sözleşmesi feshedildi.