Türkiye'nin 2. büyük biber üretim merkezi Mersin'de çiftçiler, fiyatların düşük olmasından dert yandı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, 'Çiftçiler alıcı ve fiyatlar konusunda çok büyük mağduriyetler yaşıyor' dedi.

Çiftçiler biber fiyatlarından dertli

Biberde Türkiye’nin en önemli üretim merkezlerinden biri olan Mersin’de çiftçiler, alıcı ve fiyatlarda yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle sıkıntılı. Mersin’in merkez ilçe Akdeniz bölgesinde bulanan seraları gezerek incelemelerde bulunan Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, biber üretimi ve sorunlarıyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.

Gökçel, Türkiye’de biber üretiminin en önemli üretim merkezlerinden birinin Mersin olduğunu söyledi. Şu anda üretimde 2’nci sırada yer aldıklarını kaydeden Başkan Gökçel, "Özellikle Akdeniz ve Tarsus ilçelerimizde örtü altı serada Aralık ve Nisan ayı döneminde en yoğun üretiminin sadece biberde değil diğer sebze çeşitlerinde de yapıldığı bölgelerdir. Burada gerçekten özellikle Akdeniz ilçemize bağlı Kazanlı, Homurlu, Adanalıoğlu, Yenitaşkent mahalleleri biber üretiminin merkezi konumunda. Yani hem iç piyasada hem yurt dışında bu bölgeden oldukça yoğun, direk alıcıların gelerek buradan paketleme yapıp, ticaretini yaptıkları bir bölgeydi" dedi.  

"ALICI BULMAKTA VE FİYAT KONUSUNDA ZORLUKLAR ÇEKİYORUZ"  

Son yıllarda üretimin kalitesinin ve rekoltenin çok artmasına rağmen eski dönemlerdeki alıcıyı ve fiyatları bulmakta zorluk çektiklerinin altını çizen Başkan Cengiz Gökçel, "Çiftçilerimiz bu konuda çok büyük mağduriyetler yaşıyor. Bu bahsettiğim bölgede her zaman söylüyorum, sadece biber üreticimiz değil diğer çeşitleri de üreten çiftçilerimiz ekonomik bir dar boğazda, baskı altındalar. Çünkü önce Ziraat Bankası’na borçlandılar. Sonra o borcu çeviremeyince özel bankalara borçlandılar. Bugün diyebilir mi bu bölgedeki çiftçilerin tamamına yakını kredi borçlusu ve bu kredileri ödemekte güçlük çekiyor. Şu anda Nisan ayının ortalarındayız. Örtü altında tam bu ürünlerin, özellikle biberin rekoltesinin gerçek hale geldiği dönem. Ancak fiyatlara baktığınız zaman biber ortalama 1.5 lira gibi bir fiyatla satılıyor. Bu fiyatlar şu anda çiftçimizi kurtaracak durumda değil. Siz de biliyorsunuz ki örtü altında üretim yoğun emek, işçilik maliyeti ve yatırım istiyor. Dolayısıyla bu fiyatlar çiftçimizi şu an kurtaracak pozisyonda değil. Biz burada kilosunu 1.5 liraya satarken, en çok tüketimin olduğu illerde fiyatı en az 5 lira, 6 lira hatta 10 liralara kadar fiyatları etiketlerde görüyoruz. Bu bizi gerçekten üzüyor, şoka sokuyor. Deyim yerindeyse onlar adına üzülüyoruz ama o fiyatları görünce de kıskanıyoruz. Hadi 6 liraya, 7 liraya satmayalım ama bizi üretimde tutacak, masraflarımızı kurtaracak, makul fiyatlar bizim elimize geçse biz seve seve bu işi yaparız" şeklinde konuştu.  

Yetkililere de seslenen Gökçel, "Bizi üretimden uzaklaştırmayın. Alacağınız önlemlerle bizi üretimde tutun ki artan ülke nüfusu ve gelecekte dünyanın gıdaya olan ihtiyacını üretmekte biz her zaman var olalım, ileride söz sahibi olalım. Hem ekonomik anlamda hem de gıda üreten bir ülke olarak Türkiye, tüm dünyada böyle anılsın istiyoruz. Biz her zaman göreve hazırız. Yeter ki bize destek olunsun. Burada dolma biber, sivri biberler, kapya biberler de yoğun bir şekilde üretiliyor. Bu bölge gerçekten iklim yapısı hem toprak yapısıyla biber üretiminde çok önemli bir üretim merkezi" ifadelerini kullandı.  

Biber üretici Süleyman Yaman ise "Yaklaşık 4-5 yaşından bu yana bu mesleğin içindeyim. 11 yaşındayken bu sektörle alakalı ailemin sorumluluğun aldım. Dolayısıyla en büyük aşk üretim olarak içime sindi. En büyük aşk sebzeyi üretmektir. Bugüne kadar ben başka aşk tanımadım. Ancak 8-10 yıldır bu kadar seviyor olmasaydım, yani bir geçim sahası olarak görmüş olsam tövbe bunların bir tanesi ekmem. Biz destek istemiyoruz. Bize sadece pazar bulunsun. Bizim buradaki amacımız bunu değerinde satabileceğimiz bir Pazarın oluşmasıdır. Fazlalıktan dolayı bu fiyatlar düşüyorsa buna göre planlama yapılmalı, ona göre biber dikilmeli. Bunu yetkililer yapacak. Üretmenin kendisi, üretici olmanın kendisi ibadetin çok üstündedir. Neyi ürettiğin önemli değil. Üretip ülkene bir katkı sağlıyorsun demektir” diye konuştu.  
OGÜNhaber