Ankara’da gazilere yönelik saldırıya sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu şehir magandaları, bu teröristler, bu zihniyetin bu ülkede nasıl barınabildiğini düşünmemiz, sorgulamamız lazım' dedi.

Gazilere saldırıya sert tepki

Beştepe’de düzenlenen 41’inci Muhtarlar Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da gazilere ve yakınlarına yönelik saldırıya sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, 80 milyon vatandaşımızın tamamının namusuna emanet edilmiş yadigarlardır. Ülkesinin ve milletinin özgürlüğü, geleceği, korunması için gözünü kırpmadan ölümün üzerine giden, kimi şehit, kimi gazi olarak bu mücadeleden çıkan insanları başımızın üzerinde taşısak yeridir. Gazisine saldıran, şehit yakınına terbiyesizlik eden bu şehir magandaları, bu teröristler, bu zihniyetin bu ülkede nasıl barınabildiğini, ellerimizi başımızın arasına alıp düşünmemiz, sorgulamamız lazım. Gaziliğin, şehitliğin ne demek olduğunu, ezanın, bayrağın, vatanın, milletin, devletin ne anlama geldiğini ana sınıfı çağından başlayarak tüm çocuklarımıza en güzel şekilde öğretmeliyiz. Aksi takdirde bu tür vandallıkların, bu tür cehaletlerin, bu tür ayıpların önüne geçemeyiz” ifadelerini kullandı.

MHP’YE TEŞEKKÜR, CHP’YE TEPKİ

Erdoğan, darbe girişiminden çok önce FETÖ’nün karanlık yüzünü defalarca anlattığını, tabanı uyardığını hatırlattı, o gün bu örgütle ilgisini kesenlerin şimdi sıkıntı yaşamadığını söyledi. “MHP’nin ülkemiz ve milletimiz için hayatiyet taşıyan konularda yanımızda yer almasını takdirle karşılıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye ise tepki göstererek, “Anamuhalefet partisinin tutarsız, temelsiz, fırsatçı, her türlü kavramı ve değeri istismar eden, bunlarla kalmayıp FETÖ’den PKK’ya tüm terör örgütlerinin borazanlığını yapan tavrı karşısında üzüntümü de ifade etmek isterim. Kalkıp şahsımı faşist ve diktatörlükle tavsif eden bu zihniyeti ben halkıma özellikle havale ediyorum. Eğer bu ülkede şahsım veya bir diktatörlük olsaydı sen kalkıp da ne Tekirdağ’ın meydanında öyle konuşabilirdin. Adamı alıp götürürlerdi. Diktatörlüğün olduğu bir yerde sen öyle konuşamazsın. Ne senin Genel Başkanın öyle konuşabilir ne de sen öyle konuşabilirdin” dedi.
OGÜNhaber