Gebze Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisinde çalışmaları devam eden Hikayematik Projesi hayata geçirildiğinde bekleme salonları okuma salonlarına dönüşecek.

Hikayematik ile artık her yer okuma salonu

KOCAELİ/İHA - Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Teknoloji Transfer Ofisinde önemli bir sosyal sorumluluk projesi hayata geçirildi. GTÜ Bilgisayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Yunus Emre Sadık’ın Teknoloji Transfer Ofisi tarafından desteklenen “Hikayematik Projesi” ile giderek kaybedilen okuma alışkanlığının geri kazandırılması amaçlanıyor. Yazılımı ve tasarımı yerli olan projede üretim aşamasına gelindi.

Proje hakkında bilgi veren Yunus Emre Sadık, “Gebze Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi bünyesinde 2015 yılında AR-GE inovasyon çalışmalarımızı profesyonel hale getirmek, kurumsallaşıp ticarileştirmek amacı ile bir Hikayematik Projesi geliştirdik. Projemizi geliştirmedeki ilk önceliğimiz insanları okumaya teşvik etmekti. Gelişen teknoloji ile birlikte insanların okuma alışkanlığının gitgide azaldığını gördük. Bu duruma bir çare olmak adına bu projeyi geliştirmeyi amaçladık. Bununla beraber önce bir tasarımla işe başladık. Tasarımdan sonra yapmış olduğumuz yazılımla beraber cihazla uzaktan iletişimimizi gerçekleştirdik” dedi.

“HİKAYEMATİK, BEKLEME YERLERİNİN HEPSİNDE KULLANILABİLİR”
Hikayematik’in üzerinde dakika butonları bulunduğunu belirten Sadık, “Bir dakika, üç dakika ve beş dakikalık butonlar bulunuyor. Dakika butonlarının amacı insanların okuma uzunluğunu belirleyebilmesi. Hikayematik’in kullanım alanları, bekleme yerlerinin hepsinde kullanılabilir. Örneğin belediyeler, havaalanları, terminaller, hastaneler, bankalar, şehir meydanları gibi bekleme yerlerinde kullanılabilir. İnsanlar bu bekleme yerlerinde beklerken gelişen teknoloji ile birlikte sosyal bağlara olan bağımlılığı azaltmak ve okumaya teşvik etmek amacındayız. Bu dakika butonları insanın okuma uzunluklarına ayarlandı ve kelime sayılarına göre ayarlandı. Üzerinde 1, 3 ve 5 dakika bulunuyor ve bunlardan herhangi birine basması durumunda Hikayematik içerisindeki serverle beraber bir hikaye seçip size direkt çıktı olarak veriyor” şeklinde konuştu.

“ÇEŞİTLİ DİL SEÇENEKLERİ İLE MÜZELERDE DE KULLANMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Hikayematik Projesi’ni müzelerde de kullanmayı düşündüklerini söyleyen Sadık, “Bu projeyi müzelerde ve tarihi eserlerin bulunduğu yerlerde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Tarihi yerlerde ve müzelerde yabancı turistlerimiz geldiği zaman bir tabela var ve herkes bu tabelanın önünde bir kalabalık oluşturarak oradaki tarihi eserin ne amaçla kullanıldığını, nerede kullanıldığını araştırıyor okuyor. Orada bir kalabalık oluşmasını engellemek amacı ile yine Hikayematik’ten yola çıkarak üzerine bir dokunmatik panel yardımı ile üzerinde Arapça, İngilizce, Japonca, Türkçe ve Çince dil seçenekleri ile üzerindeki istediği tuşa basarak çıktısını alıp, orada bir kaos ortamı, bir kalabalık ortamı engellemek amacı ile kullanacağız” ifadelerini kullandı.

“ANNEMİN İSTEĞİ ÜZERİNE HİKAYEMATİK PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİM”
Projenin ilk çıkış hikayesini anlatan Sadık, “Benim annem okuma yazmayı daha yeni öğreniyordu. Biz bir gün yine bir belediyenin yapmış olduğu duraklarda kütüphane projesi ile karşı karşıyaydık. Annem okumayı yeni öğrendiği için her şeyi okuma isteği uyanıyordu kendisinde. Bir gün durakta vasıtayı beklerken annem duraktaki kitapları keşfetti ve hemen alıp bir tanesini okumak istedi. Yalnız kitaplar okuma uzunluğu biraz fazla zaman gerektirdiği için henüz önsözü dahi okuyamamışken vasıtamız geldi ve otobüse bindik. Annem o an bana, ’Oğlum bu kitapları buraya yerleştirmeleri çok güzel ama okuyabilmemiz açısından süremiz yetmiyor. Yani ben daha önsözü bitiremeden kitabın ne işe yaradığını, içeriğinin ne olduğunu bilemeden otobüsümüz geldi bindik, gittik’ dedi. ’Sende projeler yapıyorsun. Bunun hakkında da bir proje gerçekleştiremez misin’ dedi. Bende bunun üzerine yola çıkarak bu Hikayematik’i gerçekleştirdim. Daha kısa okuma süreleri ve insanların bekleme zamanlarını baz alarak gerçekleştirilmiş bir proje oldu” dedi.

“PROJEYİ KENDİ YAPTIĞIMIZ YAZILIMLA TÜRKİYE’YE UYARLADIK”
Projenin dünyada ilk olarak Fransa’da yapıldığını ama Türkiye’de ilk olduğunu söyleyen Sadık, “Projenin ilk çıkış yeri Fransa’da Renobil kentinde gerçekleştirildi. Fransa’da bütün metro istasyonlarında, havaalanlarında ve şehir meydanlarında görmek mümkün. Bizde neden kendi ülkemize kazandırmayalım diye düşünerek kendi yapmış olduğumuz yazılımla beraber ülkemize uyarlayarak ülkemize kazandırmayı ve Türkiye’nin tüm bekleme alanlarına kurmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
OGÜNhaber