Zonguldak'ta yerel bir gazetede çalışan Bahattin Arı, mesai dışındaki zamanını, bir bölümünü atölyeye çevirdiği iş yerinde maun, ardıç, dut gibi ağaçlardan el yapımı bağlamalar yaparak geçiriyor.

Gündüz haber peşinde akşam bağlama üretiminde

Zonguldak'ta yerel bir gazetede çalışan ve hobi olarak başladığı bağlama yapımı zamanla tutku haline gelen 57 yaşındaki Bahattin Arı, bir bölümünü atölyeye çevirdiği iş yerinde el yapımı bağlamalar üretiyor.

Yerel bir gazetede çalışan evli ve bir çocuk babası Arı, oğlunun istediği ukuleleyi (dört telli bir enstrüman) ona doğum gününde hediye etmek için gitar imalatı yapan yeğenlerinden yardım istedi.

Yapım aşamasında yeğenlerine yardımcı olmaya çalışan ve bu sürede el yatkınlığı fark eden Arı, ailesinden öğrendiği bağlama çalma geleneğini, müzik aletinin imalatını da yaparak devam ettirmeye karar verdi.

Başlangıçta yeğenlerinden destek alan Arı, daha sonra kendini geliştirmek için yaklaşık 10 hafta Zonguldak'tan Ankara'ya giderek bağlama yapım kursuna katıldı.

Yaklaşık 3 yıldır mesai dışındaki zamanını, bir bölümünü atölyeye çevirdiği iş yerinde maun, ardıç ve dut ağaçlarından el yapımı bağlamalar yaparak geçiren Arı, çevresindekilerin takdirini topluyor.

"Bunalınca ofisimden atölyeye geçiyorum"

Bahattin Arı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğinden kalan zamanlarını atölyede bağlama yaparak geçirdiğini söyledi.

Bağlamanın Anadolu kültürünün önemli bir parçası olduğuna dikkati çeken Arı, "Evimizde sürekli bir bağlama bulunuyordu ve her zaman evde bağlama çalan oluyordu. Bağlama çalmak kadar bağlamanın yapımını da merak ediyordum. Oğluma doğum gününde hediye etmek için ukulele yapımında bulundum. O bitince, 'Madem bu işi yapabiliyorum, o zaman bağlama yapımına başlayayım.' dedim ve başladım." diye konuştu.

Arı, başlangıçta gitar yapan yeğenlerinin kendisine destek olduğunu, zamanla kendini geliştirmek amacıyla Ankara'ya giderek kursa katıldığını anlatarak, bu sayede bağlama yapımı tekniğini öğrendiğini dile getirdi.

Zamanla bağlama yapımının tutku haline geldiğini ve ofisinin bir bölümünü atölyeye çevirdiğini ifade eden Arı, şöyle devam etti:
"Ortalama bir bağlamayı iki ayda yapıyorum. Tam mesai versem bile kısa sürede bitecek bir iş değil. Bazı arkadaşlarım, 'İstesen bu bağlama bir haftada çıkar.' diyor ama çıkmaz çünkü teknik olarak çıkmıyor. Tutkalı, verniği, kuruma süreleri derken en yakın bir aya kadar sürüyor. Benim daha çok hobi şeklinde gidiyor. Bunalınca ofisimden atölyeye geçiyorum ve iki saat kadar çalışıyorum, o stresi atıyorum. Kendimize nefes alacak yaşam alanları bulursak yaşamın bir anlamı oluyor. Bu anlamda bağlama yapımını geçim kaynağından çok hobiye dönüştürerek, çevremdekilere hayattan bıkmamaları gerektiğini, hayata tutunmanın mutlaka bir yolunun olduğunu göstermeye çalışıyorum."

"Bağlama sabır ve emek isteyen bir iş"

Bahattin Arı, büronun eski halini bilenlerin ziyarete geldiklerinde şaşırdıklarını belirterek, bazı arkadaşlarının kendisinden bağlama yapımı konusunda yardım istediğini kaydetti.

Herkesin bir şekilde gündelik yaşamın stresinden ve yoğunluğundan uzaklaşmayı sağlayacak ilgi alanları oluşturması gerektiğini vurgulayan Arı, "Bu resim, müzik veya bir başka şey olur. Bunu yaparsak hem bir anlam kazanacağız hem de kendimize yaşanabilir bir dünya yaratmış olacağız. Bunu kendi dünyamızda yaratamazsak ideallerimiz boşa gidiyor. Hayatın her alanında imkan var, yeter ki isteyelim." diye konuştu.

Arı, bağlama yapımının sabır ve emek isteyen bir iş olduğuna işaret ederek, ağaç seçiminden birçok aşamaya kadar hassasiyetle çalışılması gerektiğini sözlerine ekledi. 
OGÜNhaber