Vergi Affı Tasarısı'nda 2017 için neden matrah arttırımı yok, yoksa unutuldu mu?

Tabi, bu durup dururken olmadı, bu başarı uygulanan ekonomik politikalar ve mali disiplin sayesinde gerçekleşti. Bunun için yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın artırılmasına, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesine ve ülkemizin cazip bir yatırım merkezi haline getirilmesine hizmet eden çok sayıda düzenleme hayata geçirildi, ekonomik büyümenin önündeki engeller kaldırıldı. Sağlanan bu başarıya, sadece devlet değil, reel sektör de ciddi katkı yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Ancak, 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız başarısız hain darbe girişiminin ardından, dış güçler ve yerli işbirlikçileri bunu silahlı güçle yapamayacaklarını anlamışlar, Eylül 2016’dan itibaren de ekonomik darbe planlamasına ve akabinde ekonomik darbe girişimlerine başlamışlardır. Maalesef bu süreç halen de devam etmektedir. Bir an evvel ülke olarak bu olumsuz süreçten çıkmamız, faiz ve döviz sarmalını kırmamız gerekiyor. 

Bunun için ülke içi dinamikleri harekete geçirerek, Devlet gelirlerini artırmamız, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın artırılmasına yönelik olarak reel sektöre ciddi tedbir ve teşvikler sağlamamız,  müteşebbislerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli bir şekilde odaklanmalarına imkan vermemiz gerekiyor. 

TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülecek olan yeni Vergi Affı Yasa Tasarısı ile,

- Kamuya olan borçların yapılandırılarak ödenmesi, 

- Mevcut ve muhtemel ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması, 

- Matrah ve vergi artırımı yoluyla vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması, 

- İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi

amaçlanmaktadır.

Tasarı’da En Çok İlgi Gören Husus, Matrah ve Vergi Artırımı

Reel sektörün Tasarı’da en çok ilgi gösterdiği ve yararlanmayı düşündüğü husus ise, 5. maddede yer alan “Matrah ve Vergi Artırımı Uygulaması”dır. 

Matrah ve Vergi Artırımı Uygulaması” ile; mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş ya da beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dâhilinde beyan edilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere uygulanacak oran ve tutarların tespitinde ekonomik gelişmelere paralel olarak tespit edilen matrahlar esas alınmıştır. Böylece mükelleflere, 213 sayılı Kanunda yer alan vergi cezaları ve gecikme faizlerine muhatap olmadan vergilerini ödeme imkânı sağlanmakta,  artırımda bulunulan vergiler ve dönemler için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmamak suretiyle gelirlerin doğru beyan edilmesi teşvik edilmektedir. 

Matrah ve Vergi Artırımından Hem Devlet Hem de Vatandaş Karlı 

Matrah ve vergi artırımı yapan mükellefler, matrah ve vergi artırımı yaptıkları yıl veya yıllar için, vergi incelemesi yapılmaması garantisi elde ediyorlar. Yani, matrah ve vergi artırımı yapılan yıllar için vergi incelemesi yapılmayacak, cezalı vergi tarhiyatları yapılmayacaktır. Bu, çok büyük bir avantaj. Hani bir tabir vardır ya; bunu Babası bile yapmaz diye. İşte matrah ve vergi artırımı, vergi mükellefleri için böyle bir şey. 

Matrah ve vergi artırımı, Devlet için de çok karlı. Çünkü, ülkemizde mükelleflerin vergi inceleme oranı son derece düşük ve yetersiz. Son 5 yıla baktığımızda, hakkında vergi incelemesi yapılan mükellef sayısının (son beş yılın ortalaması olan 56.000 rakamı esas alınmıştır) toplam mükellef sayısına oranı yüzde 2.2’ler civarında. Bunun kısa süre içerisinde artırılma imkanı da yok gibi. Bu oran yıllardır böyle, kolay kolay da değişecek gibi değil. Devlet matrah ve vergi artırımı uygulaması ile, mükelleflere, kanunda belirlenen ödemeyi yapmaları halinde  vergi incelemesi yapmama garantisi vermektedir. Fiili vergi inceleme oranı dikkate alındığında, aslında Devletin bundan bir kaybı da yok. 

Matrah ve Vergi Artırımı Hangi Yıllar İçin Yapılabilecek? 

Bu konudaki açıklamalarımıza geçmeden önce, bir hususa açıklık getirmek istiyorum. Matrah artırımı, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilen kazançlar yani gelir ve kurumlar vergisi için, Vergi Artırımı ise, KDV ve Gelir/Kurumlar Stopaj Vergisi için söz konusu.  

- Gelir ve Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı; 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları için yapılabilecek.

- KDV ve Gelir/Kurumlar Stopaj Vergisi Artırımı ise; 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları için söz konusu.

Burada bir tezatlık söz konusu. Gelir ve kurumlar vergisi için 2017 yılında matrah artırımı söz konusu değilken, KDV ve Gelir/Kurumlar Stopaj Vergisi açısından 2017 yılı için vergi artırımı yapılması mümkün. 

Matrah Artırımında 2017 Yılı Neden Yok?

Hemen herkes bu soruyu başta Maliye yetkilileri olmak üzere YMM’lerine ve SMMM’lerine soruyor. Aldıkları cevaplar da pek tatmin edici değil. Herkes 2017 yılı matrah artırımının Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ekleneceğini düşünüyordu, ancak bu olmadı. Tek çare kaldı, o da bu eklemenin TBMM Genel Kurulu’nda yapılması.

Maliye yetkilileri, matrah ve vergi aşınması yapılabilir endişesiyle 2017 yılı için matrah artırımı yapılmasını istemiyorlar. Ancak, bu tez doğru değil. Çünkü, gelir ve kurumlar vergisi beyan dönemi bitti ve bu beyanların düzeltilmesine yönelik olarak verilen düzeltme beyannameleri matrah ve vergi artırımı yönünden geçersiz kabul ediliyor. Buna ilişkin olarak tasarıya bir hüküm konulması yeterli. Önceki Af Kanunlarında böyle bir düzenleme var. 

Öte yandan, 2016 yılında çıkarılan bir önceki af yasası olan 6736 sayılı Yasayla 2013, 2014, 2015 yılları için matrah ve vergi artırımı imkanı getirilmişti. Bu tasarı ile, Aynı yıllar için ikinci kez matrah ve vergi artırımı uygulaması getiriliyor. Bu yıllar için 6736 sayılı Kanun kapsamında matrah ve vergi artırım uygulamasından yararlanan zaten yararlandı. Artık bu yıllar için vergi mükelleflerinin matrah ve vergi artırımından pek yararlanacaklarını sanmıyorum. Kaldı ki eğilim de bu yönde. 2017 yılının mutlak suretle matrah artırımı düzenlemesine eklenmesi gerekiyor. Aksi bir görüş, af yasasının başarısını olumsuz yönde etkileyecek, yararlanan sayısını azaltacak ve elde edilecek geliri düşürecektir. Sadece 2016 yılı ile başarı sağlanması pek mümkün gözükmüyor. 

Reel Sektör Ve Vergi Mükelleflerinin Talebi ve Beklentisi: Matrah Artırımı Düzenlemesine 2017 Yılının da Mutlak Suretle Eklenmesi

Başta reel sektör olmak üzere vergi mükelleflerinin beklentisi, 2017 yılının da matrah artırımına dahil edilmesidir. Matrah artırımı uygulamasında mutlak suretle ara yıl/dönem yaratılmasına karşıyız. Biz de matrah artırımı düzenlemesine 2017 yılının eklenmesini bekliyor ve destekliyoruz. 

Matrah ve Vergi Artırımında Geç Kalınan Düzenleme

Vergi Af Yasalarında matrah ve vergi artırımı uygulaması açısından gözden kaçan yada böyle olması istenilen bir konu vardı. Bu hususu defalarca dile getirdik ve nihayet bu konu da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda  tasarıya eklendi. Neydi bu konu? Terör örgütleriyle irtibtlı olduğu tespit edilenlerin matrah ve vergi artırımından yararlanamayacaklarına ilişkin bir düzenlemenin hayata geçirilmesidir. 

Nihayet bu konu af yasası tasarısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmeleri sırasında gündeme getirilmiş, matrah ve vergi artırımından yararlanamayacaklar arasına;

- Terör suçundan hüküm giyenler, 

- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler dahil edilmiştir. Bu düzenlemeyi olumlu ve yerinde buluyoruz. Önceki af yasalarında bu husus atlandığı için, terör örgütleriyle bağlantılı çok sayıda kişi ve şirket matrah ve vergi artırımı yaparak, vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılamaması zırhına kavuşmuşlardır. 

İnceleme ve Tarhiyat Yapılmama Garantisi İçin Sadece Artırımda Bulunmak Yeterli Değil, Artık Artırım Nedeniyle Tahakkuk Eden Vergilerin de Kanunda Yazılı Süre ve Şekilde Ödenmesi Gerekiyor

Önceki af yasalarında, inceleme ve tarhiyat yapılmama garantisi alınması için, sadece matrah ve vergi artırımında bulunulması yeterli sayılıyor, ödeme yapılmaması halinde ise bu garanti ortadan kalkmıyordu. Matrah ve vergi artırımında bulunanların taksitlerini süresinde ödenmemesi, artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmiyor, sadece ödenmeyen tutar 2 kat gecikme zammıyla tahsil ediliyordu.

Ancak, şu an gündemde yer alan af tasarısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında yapılan düzenleme ile, artırımın sağladığı inceleme ve tarhiyat yapılmama garantisi için, sadece artırım yapılması yeterli sayılmamış, artırım için maddede öngörülen koşulların yanı sıra madde kapsamında tahakkuk eden vergilerin maddede öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartı getirilmiştir. Ödeme yapılmaması halinde bu garanti ortadan kalkıyor. Ayrıca, ödeme süresi de kısaltılarak, 2 ayda bir olmak üzere 6 eşit taksitte ödenmesi öngörülmüştür. Yapılan bu düzenleme de, son derece olumlu ve yerindedir.
OGÜNhaber