Yeni Dünya düzeni!

Hepimizin 2020'den ortak beklentisi her şeyin daha iyi olması yönündeydi ancak bu hiç de öyle olmadı. Tüm dünyanın çaresizlikle izlediği depremler, yangınlar, süikastler, terör saldırıları, faili meçhul cinayetler, sır perdeleriyle dolu ölümlü kazalar, toplumsal olaylar, koronovirüs salgını ve son olarak da ABD'de yaşanan insanık dışı olay sonrası tekrar gündeme gelen ırkçılık tartışmaları...

Yaşanan bu olayların birçoğu, sebep ve sonuç ilişkisi bakımından geriye dönüp incelediğinde; aslında uzun zamandır birçok araştırmacı uzman tarafından sıklıkla dillendirilmesine rağmen kamuoyunda karşılık bulmayan “Yeni Dünya Düzeni” ile ilgili komplo teorilerini tekrar tartışmamıza neden oldu...

İKİNCİ ADIM ABD'DEN Mİ ATILDI?

Amerika Birleşik Devletleri'nin Minnesota eyaletine bağlı Minnieapolis şehrinde George Floyd isimli siyahi bir vatandaşın ölümüyle başlayan olaylar, kontrol sınırlarını aşan boyutlara ulaştı. Floyd cinayeti sonrası sokaklara dökülen halk, yankıları ve sonuçları tüm dünya ülkelerinde hissedilecek bir kaos ortamının da fitilini ateşlemiş oldu. Artık ABD'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tüm dünyaya barış, özgürlük ve demokrasi dayatmasında bulunan ve kapitalizmin başkenti olarak tanımlanan Amerika'nın geldiği bu nokta, yıllardır dillerden düşmeyen o meşhur üst aklın gerçekleştirmek istediği “Yeni dünya düzenine geçiş” projesinin Koronavirüs pandemisinin hemen ardından attığı ikinci büyük adım olarak yorumlanıyor. Kapitalizmin artık miladını doldurduğunu düşünen üst akıl, bu durumun dünyaya barış ve refah getirmeyeceği konusunda hemfikir olmuş gibi görünüyor. Yeni dünya düzenine geçiş için düğmeye bastığı düşünülen bu organizasyonun, bundan sonra gerçekleştirmek istediği yeni olaylar zinciri ile ilgili de birçok çarpıcı iddia ortaya atıldı. Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok dünya ülkesinde önümüzdeki birkaç ay sonra baş gösterecek olan ikinci ve daha ölümcül bir virüs salgını iddiları bunlardan sadece biri. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu konuya ilişkin “İkinci bir dalgayı şu an için öngörmüyoruz” şeklinde bir açıklama yapmış olsa da önümüzdeki günlerin bize ne göstereceğini asla bilemeyiz. Art arda yaşanan bu gelişmeler ışığında bahsedilen komplo teorilerinin tamamı olmasa bile birçoğunun gerçeklik payı var gibi görünüyor?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜM DÜNYAYA MESAJ VERDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, özellikle son iki aydır sık sık dile getirdiği “Yeni Dünya Düzeni” söylemlerinden de anlaşlacağı üzere, bu komplo teoarilerinin birçoğunun gerçeklik payının olduğunu anlıyoruz. “Türkiye, yeni dünya düzenine hazır” açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koyduğu bu net tavrıyla başta o meşhur üst akıl olmak üzere tüm dünya ülkelerine gözdağı verdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temeller üzerine kurulu bir devlet olduğu gerçeğini her fırsatta haykıran Erdoğan, Koronavirüs salgını sürecinde tüm dünyaya iyi bir ders veren Türkiye'nin, bundan sonraki süreçte yaşanacak her türlü olumsuzluğa karşı da tüm tedbirleri aldığını ve her ortamda dimdik ayakta kalmayı başaracağı mesajını verdi.

YENİ DÜNYA DÜZENİ NE ANLAMA GELİYOR?

Bu sorunun cevabı için kapsamlı bir araştırma içine girmeye gerek yok. Bu alanda uzmanlaşmış stratejist ve araştırmacıların konuya ilişkin yazılı ve görsel sunumlarına bakmak yeterli. Uzmanlara göre; Kapitalizmin dünyayı daha ileriye taşımayacağı fikrinde uzlaşan üst akıl, gelir dağılımındaki adalesizliği ortadan kaldırmak, küresel ısınmayı hafifletmek ve buna bağlı olarak yeni enerji politikalarında köklü değişikliklere gidilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu anlamda yenilenebilir enerji ve güneş enerjisinin ön plana çıkarılması planlanıyor. İnsanların beslenme yapılarında da değişiklik öngören bu üst akıl, hayvansal gıdalardan tamamen kurtulup vegan bir beslenme düzenine geçilmesinin daha yararlı olacağı kanaatinde. Yeni dünya düzeninin ilk kuralı kuşkusuz ulus devletlerini ortadan kaldırıp yeni bir yönetim anlayışıyla tek dünya devleti kurmak olarak tanımlanıyor. Planladıkları özel bir aşı sistemi sayesinde tüm insanlığı kayıt altına alıp yönetim mekanizmasını da bu anlamda ellerinde tutmayı planlıyorlar.

Bill Gates'in bu alanda yıllardır üzerinde çalıştığı bir sistem olduğunu ve söz konusu bu uygulama için yıllar öncesinden patent başvurusu yaptığını da çoğunuz duymuşsunuzdur. Digital dünya, kripto para, uzaktan kumanda edilebilen halk, tek sistem üzerinden programlanabilir ve yönetilebilir bir topluluk, arttırılmış gerçeklik, robotik devrimler, tek dil, yapay zeka ile oluşturulan yeni sistemler, 5G teknolojisiyle hayatın bir çok alanına müdahale, kişisel mahremiyetin ortadan kaldırılması, vücut enerjisiyle kripto para ödetme ve buna benzer bir çok komplo teorisinin aslında yıllardır planlanan bir devrimin altyapısını oluşturduğunu şimdilerde daha iyi anlıyoruz. Kulağa çok acayip gelse de yine Bill Gates'in uzun bir süre önce “Vücut enerjisi üzerinden para kazanıp aynı yolla kripto para ödetme” konulu bir proje için patent aldığı bilgisine de ulaşmak mümkün.

BILL GATES İÇİN SORUŞTURMA TALEBİ

Bill Gates'in “Dijital Dünya” devrimi için uzun yıllardır büyük bir mücadele verdiğini düşünen birçok devlet başkanı, yaşanan bu sürecin başından itibaren detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği görüşünü paylaşıyor. Yeni dünya düzeninin orkestra şefi olarak adlandırılan Bill Gates için birçok dünya ülkesi, Hindistan'daki aşı labratuarı başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde “Bill ve Melinda Gates Vakfı” aracılığıyla yaptığı gizli çalışmalar için soruşturma açılması talebinde bulunuyor. Ardı arkası kesilmeyen bu komplo teorilerine ilişkin daha detaylı bir araştırma yaptığınızda, dudak uçuklatan iddialar ve bu iddiaların birçoğunu gerçek kılacak bilgi ve belgelere ulaşabiliyorsunuz.

Şu anda koronavirüsle mücadele, ekonomik kriz, işsizlik, erken seçim dedikoduları, siyasi çekişmeler, dokunulmazlık tartışmaları ve rant kavgaları gölgesinde geçim mücadelesi veren Türk halkının, bu bahsedilen “Yeni Dünya Düzeni” denen algıyla uğraşacak hiç vakti yok gibi görünse de bu gelişmeleri yakından takip etmemizde büyük fayda var. Koronavirüs tehdidinin unutulmaya yüz tuttuğu ve bu illete bağlı olarak başlayan “Yaşam” mücadelesinin “Geçim” mücadelesine dönüştüğü güzel ülkemde; gelecek günlerin hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve başarı getirmesi dileğiyle.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun...





Okuyucu Yazısı - Barış Kılınçkıran


*"Okuyucu Yazıları" OGÜNhaber ilkelerine göre kontrol edilmiş ancak editör düzenlemesi yapılmadan yayınlanan, okuyucularımız tarafından yollandığı şekilde paylaşılan, sorumluluğu yazıyı yollayan okuyucuya ait olan yazılardır.
OGÜNhaber