Diyarbakır Anneleri: Muhteşem bir özdireniş ve dikiliş öyküsü!..

Eylül-2019,
Mehmet Aslan kardeşim aradı.
Kendisi Gün Medya Grubu'muzun Diyarbakır temsilcisi…
Dün gibi aklımda…

"Ağabey,
Bir grup anne PKK tarafından kandırılan/kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlattı. Sizin bu konulardaki hassasiyetinizi ve yardımseverliğinizi biliyoruz. Ellerinden öperim…" dedi ve kapattı.

Duyduklarım hoşuma gitti.
Ama itiraf edeyim, şaşırdım da…
Dünler gözümün önünden film şeridi gibi geçti.

Düşünün;
Bir çocuk terör örgütü tarafından alınacak/kaçırılacak da; o ana/baba örgüte dikilip benim evladımı geri verin diye HDP binası önünde eylem yapacak…
Pek görülmemiş bir şeydi…

Ama şu veya bu şekilde, "yüreği pek/cesur ve korkusuz" analar bu eylemi başlatmışlardı.

Bu durum açıkçası devlet/millet bütünleşmesi bağlamında da çok önemli bir süreç.
Devlet, dağda silahla,
Köyde şefkatle,
Şehirde adaletle,
Dik ve diri durarak; halkını, özellikle de terörden en mağdur kesimleri sahiplenir, güvenliklerini sağlar ve kategorik suçlamacılıktan uzak davranırsa; halktan geri dönütü böylesi muhteşem olabiliyor.

Yoksul/mağdur/baskıya maruz o anneler bir anda şahlanabiliyor/bir dişi kartal gibi teröre dikilebiliyor.

Neden?..
Çünkü devlet her yerde ve çok boyutla yanlarında…

5-10 aile ile başlamıştı.
30'a yakın aile evlatlarına kavuştu.
Halen 200'ü aşkın aile eylemi sürdürüyor.
Her geçen gün yeni aileler de katılıyor.

Bilirsiniz; Jargon olarak "özdireniş/örgütsel başkaldırı" vb. gibi lafları sıkça söylemeyi çok sever bu PKK ve onun siyasi uzantıları.

"Özdireniş/amatör başkaldırı" neymiş, baksınlar ve bu annelerin gözlerinde görsünler.

Annelere diklendiler,
İlk başlarda, sindirmek istediler,
Ama nafile…

Takdir ve hayranlıkla izledim hala izliyorum; bu güzel ve eli öpülesi anneleri/ablaları/kardeşleri…

Bir Kürt kadınının evladı için devletiyle beraber nasıl onur ve haysiyetle terör ve zulme karşı duracağını gösterdiler/gösteriyorlar da.
Gerçekten de şapka çıkartıyorum o annelere…

Gün Medya olarak en baştan beri sizlerle olma imkânımız oldu.
Sağ olsun Mehmet Aslan kardeşim; böylesi güzel/ulvi/haysiyetli bir mücadele ve direnişe katkı sağlamamıza vesile oldu…

Özellikle Gün Medya Ailesine konuya gösterdikleri duyarlık ve taze takipçilikleri için çok teşekkür ediyorum.

Konuşuyorum Annelerle…
Kötümserlik yok,
Pes etmek yok,
Hele korkmak/sinmek/tırsmak hiç yok…
"Onlar korksun bizden"; diyorlar…

Onların bu azmini/inancını/mücadelesini sesli-görüntülü duymak, dinlemek ve gözlemek beni ziyadesiyle mutlu ediyor.

Keza, bizim kendilerinin arkasında olduğumuzun, hiçbir şeye muhtaç etmeden, her türlü eksiklerinin giderileceğinin bilinmesi onları da daha motive ve moralli şekilde mücadeleye devam ettiriyor.

Evet güzel/nadide ve eli öpülesi Anneler…
Durmak yok, yola devam…

Bu ülkenin her bölgesinden, her etnisitesinden, dilinden, dininden, mezhebinden; fark ve ayırt etmeksizin, herkes ama herkes sizin ve bu ulvi mücadelenizin arkasındadır.

Asla yalnız değilsiniz,
Ve orada, asla yalnız oturmuyorsunuz…
Dualar sizinle,
Dilekler sizinle,
Hınçlar, hırslar sizinle…

Ve en önemlisi,
İnsanlıktan nasibini alamayan,
Aile/evlat/ebeveyn gibi bağ ve rabıtadan mahrum,
Ahlakız/sefil ve sefih/haysiyet ve şeref yoksunu olanlara,
Ve bunların şehirdeki timsah gözyaşı döker gibi içten içe sırıtkan, siyasi tetikçilerine karşı "Allah" sizinledir.

Allah var, gam yok…


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.


OGÜNhaber