Chicago Ticaret Borsası (CME GROUP).
Dünyanın en büyük emtia/mal borsası…
Her gün milyarlarca dolarlık işlem yapılan bir borsa.
İşte bu borsada, bugün saatler süren bir kesinti oldu.
Yetkililer, “Soğutma sorunu nedeniyle veri merkezinde kesinti oluşması” nedeniyle sorun oluştuğunu belirtti.
Ama gerçekten öyle mi?
Gerçekten tesadüfen olan, doğal bir sorun mu?
Hatırlayın;
Sık sık ve özellikle de bu son yıllarda tesadüflere inanmadığımı hep belirttim.
Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir olayın tesadüfen olduğuna beni kimse inandıramaz dedim durdum.
İşte, Chicago Ticaret Borsası’nda yaşanan kesintinin de bahsedilen sorun nedeniyle olduğuna asla inanmıyorum.
Çünkü,
Bu olanlar, henüz gelmemiş parasal/ekonomik/finansal fırtınalar için test ve provalar…
Arkadaşlar!
Amerika, 2010 hatta 2013’lere kadar dünyaya dolar pompaladı. Devir doların bollaştığı/sıcak paranın arttığı devirdi.
Aslında bir nevi dünyaya rehavet pompaladı; ki, sonrasında yapacaklarımı rahatça yapacak zemini oluşturayım dercesine…
Hemen akabinde sıkı para politikası başlattı. Hatta kripto paraların ve özellikle de Bitcoin’in yükselişinin de aynı döneme denk gelmesi sizce tesadüfi mi?
Tabi ki değil ve olan, sadece başlayan yeni bir operasyondu.
Bunun adı “dolar çağırma” idi.
Yaklaşık on yıldır epeyce bir dolar da toplandı ama yeterli miydi; hayır değildi...
İşte şimdi yeni bir operasyonel süreç başlıyor:
Doların değerinin düşmesi...
Daha doğrusu düşürülmesi.
Tıpkı bir borsada tahtayı kapatan bir manipülatörün hisse değerlerini iyice düşürüp; hissedarların panikle sattığı hisseleri en düşük seviyeden alarak hisse toplaması gibi…
Dolar düşünce Bitcoin ne olacak?
Tabi ki o da düşecek…
Sonra?
Amerika toplayacak toplayacak ve planladığı miktara erişince de yükseltmeye başlayacak.
Tam bir küresel keriz silkeleme operasyonu…
Peki, dolar düşünce; başta ABD borsaları olmak üzere tüm küresel borsalar bundan etkilenmeyip doğal seyrine devam mı edecek?
Tabi ki hayır ve korkunç inişler yaşanacak.
Hatta bu esnada ani elektrik kesintileri, iletişim ağlarının çökmesi veya tıpkı az önce bahsettiğim Chicago Ticaret Borsası’nda olduğu gibi işlem durmaları yaşanacak.
Peki, dolar ve borsalarda bunlar olurken, bankalar durdukları yerde durabilecekler mi?
Mümkün mü… Koca koca bankalarda, inişler/çöküşler/batışlar/mevduat sahiplerince bankalara hücum edişler vs. vs…
Neler neler…
Tam bu esnada,
Bir de küresel lojistik ağında yaşanacak yavaşlama ve kopuşlarla birlikte küresel enerji/yakıt/gıda zincirinde aksamalar ve bunun halklara yansıması olacak. Bu ise planlanan paniği daha da derinleştirecek.
Ama bu sayede, Güç ve Akıl sahipleri hem atı almış hem de Üsküdar’ı geçmiş olacak.
Sonrasında ise yavaş yavaş normalleşme ve dolarda kabul edilebilir değer seviyesine çıkış…
Tüm bunlar olurken bazıları Amerikan hakimiyetinin/Dolar saltanatının çöküşü diye manşetler ve naralar atacak. Maalesef gerçeğe ve gerçeğin arkasındaki nedene kör ve sağır oldukları için…
Çünkü gerçeklikten kopuk/fantastik/popülist yaklaşım hem hoşa gidecek hem de kolay olduğu için tercih edilecek.
Ama söylemek isterim ki:
O gün geldiğinde, doların düşüşü hatta yüzde 50’ye yakın değer kaybedişi, başta Euro/Ruble/Yuan gibi paraların değer kazanmasından/değerli kalmasından veya doların değersizliğinden dolayı olmayacaktır.
Diğer bir deyişle; doların değer kaybettiği bir süreçte değer kazanan para birimi olmayacak ve iddia ediyorum ki, zaten olamaz da…
Peki, son tahlilde ve yeni ekonomik-finansal normal oluştuğunda ne olmuş olacak?
Amerika, planladığı ve hedeflediği doları geri çağırmış/getirmiş ve toplamış olacak.
Sonuç:
Aralık ayı ile birlikte bu yeni süreç başlayacak.
Önce tesadüfen/spontane gibi sonra peş peşe ve akabinde zincirleme şekilde…
Kimler etkilenir?
Kimler etkilenmez ki…
Dolar ve dolarla ilgili bir gelişme söz konusu olacak da, etkilenmeyecek kim/neresi veya hangi ülke olabilir ki?
Son olarak unutmadan şunu da belirteyim:
Dünya, bugüne kadar Yeni Dünya Düzeni’nin lokal/bölgesel/sektörel gelişmelerini gördü.
Mesela;
İki ülkenin savaşması veya bir ülkedeki ekonomik kriz veya Avrupa’da yaşanan durgunluk veya derinden etkilemeyen gıda krizi veya küresel tedarik zincirinde gecikmeler veya Ortadoğu merkezli savaş-terörizasyon-iç karışıklıklar veya ABD tarafından ülkelere uygulanan yaptırım ve yükseltilen gümrük tarifeleriyle kendini gösterdi…
Bunlar ana fırtınaların birer simülasyonuydu.
Ama Aralık’la birlikte ve neredeyse 2026’nın tamamını kapsayacak şekilde “para-banka-ekonomi” üzerinden “Kusursuz bir Fırtına” ile karşı karşıya kalacağız gibi görünüyor.
Bu şık tamamlandıktan sonra diğer şıkka, ondan sonra ötekine ve ondan sonra bir ötekine…
Çok üzgünüm ama 2030’a kadar; her yıl, kendi kusursuz fırtınasını getirecek ve yaşatacaktır!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.