Erdoğan muhalefetin yerine de muhalefet etsin…

Yok efendim "Ordu satılmış" da bilmem neymiş.
Vay efendim "Sularımızın idaresi bile Katar'a verilmiş…"

Evet ya, evet…
Yakın gelecekte Katar'lı muhafızlar gelip ırmakların, nehirlerin, göllerin, derelerin, kuyuların başında durup; bizi bir damla suya hasret bırakacaklar…

Garipti muhalefet, bizde…
Daha da garipleşti.

Yerel seçimle biraz olsun özgüven kazanmışlardı ama yeniden kimyaları bozulmaya başladı, galiba.

Yabancı yatırımcı gelmez; "hükümet neden yatırımcı getirmiyor" denir.
Arap sermayesi gelmez; "hani Araplarla aranız iyiydi, nerde peki Arap sermayesi" denir.

Sermaye/yatırımcı gelir, anlaşmalar yapar; "bu defa da ülkeyi satıyorlar", denir.

Olmaz böyle muhalefetlik, olmaz.
İnanın, böyle bir yol alınmaz.

"Millet kutuplaşmadan/kamplaşmadan bıktı..." diyorsunuz.
Evet, bence de bıktı ve usandı.
Ama "muhalifim muhalif, müzmin bir muhalif" edanızla milletle aranızı daha da açıyorsunuz.

Muhalefet "paradosk" içinde.
Kısır döngüde…
Bumerang gibi; Erdoğan'a vurmak isterken kendi topuğuna sıkıyor.

Birazcık akıl ve akılcı siyaset yahu…
Birazcık…

Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.

Tamam "Erdoğanafobiya" bir noktaya kadar pirim yaptı/yapıyor.
Ama hiçbir şey yapmadan her şeyi Erdoğan husumeti, eleştirisi ve karşıtlığı üzerine kurunca; halk buna itibar etmedi/etmiyor.

Biraz çalıştırın, "saksıyı"…
Reddiyecilik ve toptan karşıtlıkla, muhalefet etmeyi karıştırıyorsunuz.

Ne yani; yabancı gelince, gayrımenkul alınca, fabrika kurunca; yarın bir gün kafası kızıp aldıklarını sırtına yükleyip götürecek mi…!

Yok efendim, "Katar Katar satılıyormuş, ülke..."
Bir de ironi yapıyor.

Allah aşkına bırakın bu söz sanatlarını, caps'leri, lakırtıları…
Çözüm odaklı olun ve alternatif sunun.
Sunun ki; bu millet de yarın önüne gelen sandıkta seni bir alternatif olarak düşünebilsin.

Aksi takdirde; alternatifsizlik algısı devam edecek ve sırf bu nedenle bile Ak Parti iktidar olmaya devam edecektir.

Yahu yaptırdığınız anketleri bile irdeleyip, incelemiyor musunuz.
Neyi nasıl okuyorsunuz, siz…

Erdoğan kötü, Erdoğan yanlış, Erdoğan hatalı…
Tüm söz, söylem, eylem ve muhalefet enstrümanınız bu…
Yemiyor bunu da; bu millet yemiyor.
Ama siz hala ve hala; aynı yoldan farklı sonuç bekliyorsunuz.
Zor dostum zor…

Hele bir baksanıza; sizin yaptığınız muhalefetin muhalefet olmadığını gören Erdoğan, kendi muhalefetini kendi yaratıyor ve sizden daha başarılı oluyor.
Siyasetinizi de yürüyüşünüzü de ne kadar etkili olup olmayacağınızı da Erdoğan belirliyor.

İlginç bir durum da şu;
Erdoğanlaşmak istiyorsunuz,
Çünkü millet bunu istiyor sanıyorsunuz,
Belki istiyor da olabilir.
Ama olmuyor işte, olmuyor.
Ne Erdoğanlaşabiliyorsunuz ve ne de kendindenliğiniz kalıyor.
Tabir caizse ve mazur görülsün "ucube muhalefete" dönüşüyorsunuz.
Teorik tespitler harika…
Şu kötü, bu yanlış, filanca eksik, falanca zayıf…
Peki bunların izalesi için ne yapıyorsunuz veya neyi yapmıyorsunuz...
Sadre şifa olacak hamleniz ne…
Hiççç…
Sadece Erdoğan eleştirisi.

Sevgili Muhalefet,
Yılların deneyimi, tecrübesi, okumaları ve gözlemleriyle söyleyeyim ki;
Bu kafayla, Erdoğan sizi yönetmeye devam eder.
Siz gerçek bir aktivasyon ve dinamizme kavuşmazsanız; Erdoğan'ın rutini bile sizden öndedir.
Ve önde olmaya da devam edecektir.

Klişe olacak belki ama; muhalefet adına Erdoğan karar alsa ve sizler onu uygulasanız daha kallavi bir muhalif politika olurdu…

Kimse kızmasın, zamane gerçekliği bu…


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.


OGÜNhaber