Suriye'de ABD işgali ve CHP'nin adalet (!) yürüyüşü..

14 Haziran tarihinde CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay böyle diyor…
Aynı gün CHP Parti Meclisi toplanıyor ve bu meşhur(!) “İstanbul Adalet Yürüyüşünü” başlatma kararı alıyor,
Daha önce Katar olayıyla ilgili CHP Meclis grubunda Kılıçdaroğlu konuşuyor;
ABD’den ABD’ci, Arabistan’dan Arabistan’cı…
Konuşmayı dinleyince, Kılıçdaroğlu harekete geçip daha sert ambargolar uygulayacak diyeceği geliyor insanın.
Ağız ABD ağzı, Arabistan ağzı, “Emparyalist” ağzı…
Düşünün kavramlar üzerinden, teorik lafzanlığı seven  ve “kapitalizm, emperyalizm vb.” gibi söylemleri eleştirmeyi varlık nedeni gören CHP’nin söylediklerine bakın,
Emparyalistten daha emperyalist,
Sömürgeciden daha müstemlekeci,
Baron’lardan daha “Baronist”,
Yoksa “Sosyal Demokrat işçi-köylü” yanlısı CHP Kapitalize mi oldu da bu derece “Batıcıllaştı” ve ABD Neo-Con’larının emrine girdi...?

Hayır hayır…
Alakası yok,
Çünkü CHP şuanda bilindik CHP hiç değil,
CHP esir, CHP tutsak ve CHP “kullanılır bir aparat” hükmünde,
Kılıçdaroğlu ve onun birkaç şürekası ise, “bindiler bir alamete, gidiyorlar kıyamete” misali FETÖ gemisinin “diyet ödeyen” gönüllü mahkumları.
Sinsi bir tezgahın figüranları ve kuklacının oynattığı kuklalar hükmündeler,
CHP’nin bu planı yapmaya ne aklı yeter, ne nefesi ve ne de kapasitesi,
Kaldı ki son zamanlarda, “Vatan, devlet, bayrak, millet” konusunda ikircikli, çelişik ve soru işaretleri bırakan hareket ve söylemlerde bulunsa bile; “Bizim bildiğimiz CHP’nin” vatanseverliği konusunda kuşkum yok.
Ve inanıyorum, biliyorum ki; kısa zaman içinde “Tek Türkiye” diyen CHP’liler ABD’nin “savaş ve kan düşkünü” kesimiyle  hareket eden CHP’ye isyan edecektir.

Çünkü bölgemizde ilginç gelişmeler oluyor,
ABD’nin bir kesimi, özellikle de Pentagon ve savaş yanlılarının DAEŞ’le mücadele filan gibi bir niyeti yok,
Bunu, yapıldığı iddia edilen Rakka operasyonuyla da görüyoruz.
Ortada operasyon filan yok,
ABD, DAEŞ yönetimine çekilin dedi,
DAEŞ çekilmeye başladı, yerine PYD/YPG geçmeye başladı.
YPG’ye verilen silahlar sizce DAEŞ mücadelesi için mi?
Alakası yok,
Bu silahlar bölgenin karıştırılması için ve Türkiye’nin belirleyici rolünü törpülemek için kullanılıyor ve kullanılacak,
ABD’nin bir kesimi,  Türkiye’nin Cerablus, Rai, El-Bab operasyonlarını, bölgede oluşturduğu üsleri kabullenemiyor ve bunlara yönelik “lojistik bazlı mevziler” edinmeyi amaçlıyor.
Rusya, İran ve Türkiye arasında Astana’da varılan “Ateşkes uzlaşması” ABD’nin planlarına darbe vurdu.
Çünkü ABD bu ateşkesi hazmedemedi, kabullenemedi. Çünkü  bölgesel savaş planları sekteye uğruyor.
Şimdi soruyorum..
ABD bugün Rakka kırsalında bir rejim uçağını neye ve hangi uluslararası hükme göre düşürdü?
ABD’yi bölgeye Suriye mi davet etti?
Hayır hayır..
ABD, basiretsiz ve kan’cıl kesimi ve de Pentagon’un gözünü kan bürümüş güruhunca Suriye’de işgalci konuma düşmüştür.
ABD’nin Suriye’deki varlığının uluslararası hukuktaki adı budur.
“İşgal Gücü”dür.
ABD’nin bölgede barış filan gibi bir amacı yoktur.
Kaldı ki; bölgeyi karıştıran, savaş çıkartan, hiçbir kural ve hukuka dayanmadan askeri varlık bulunduran ABD, barışı nasıl getirebilir.
Savaştıran da ABD’nin o malum kesimidir, barışı bahane ederek savaşı daha kızıştıran da…
Tabka tarafında Rejim güçleriyle savaşan da yine ABD askerleridir.
Hani DAEŞ’le savaşacaktın..!  Neden Rejimle savaşıyorsun diye sormazlar mı…!
Onlar DAEŞ üzerinden yürüttükleri bölgesel işgal planların sürdürmek için her türlü yalana, iki yüzlülüğe ve karıştırmacılığa başvurmaktan  geri durmayacaklardır.
Ülkemiz ve tüm mücavir ülkeler de bunun farkındalar.
Haa bir de; ülkesine gelen bir Devlet Başkanı’nı koruma konusunda zaaf gösterip, birkaç metre yakınına kadar teröristlerin  gelmesine müsaade eden  ve o Devlet Başkanı’nın korumalarının refkelsine illegalite diyen yine bu ABD’dir.
Hal böyleyken; bir de kalkmış Erdoğan’ın korumalarına tutuklama kararı çıkartmış,
Ne oluyor ABD..?
Bu neyin intikamı..?
Suriye’de oluşturmak istediğin “Kuzey Koridoru”nun, Türkiye’nin yaptığı sınır ötesi harekatla sekteye uğramasından dolayı mı..?
Yoksa Erdoğan’la görüşmende üç defa istediğin FETÖ’cü-Ajan  İzmir Diriliş kilisesi Pastör’ünün iade talebine red cevabı almaktan dolayı mı?
ABD’nin bu tavrı  iki yüzlülükten, tuzak kurmaktan ve ABD’yi başka ülkelerin yöneticileri için güvensiz ortam yapmaktan başka bir şey değildir.
Ha istediğin kadar tutuklama çıkart,
Bizde vatansever, milli, yerli “koruma” bitmez…

Neden CHP ile başladım yazıma,
ABD’ye dair anlattıklarımla ne alakası var diyeceksiniz?
Unutmayalım ki; içerde olan olayların, dışarıdan bağımsız olduğunu düşünmek safdillik olur,
Bunu Gezi Olaylarında gördük,
17-25 Aralık’da gördük,
15 Temmuz İhanet Girişiminde gördük…
İşte 15 Haziran’da CHP’nin başlattığı, -sözüm ona- “Adalet Pankart”lı yürüyüş de, milli emellerimize, milletimize, adalete hizmet için başlatılmadı.
FETÖ’nün de ipini elinde tutan ABD’nin “bir kesimi”nin talimatıyla, onların istekleri doğrultusunda başlatılan  art niyetli bir eylemdir.
CHP’li E. Altay’ın ilk cümlede alıntıladığım o felaket, fecaat ve tuzak kokan cümlesine bakınca bunu çok net görüyoruz.

Engin Efendinin söylediklerine dikkatle bakın,
Adam ülkesini olmayan bir suçla yan yana getirerek düşmanlara ihbar ediyor,
“Erdoğan ve Savaş suçu” söylemini yanyana kullanıyor,
Bu, asla kızgınlıkla ve feveranla söylenmiş bir söz  değildir,
Son derece bilinçli, planlı ve dışardan saldıranlarla işbirliği içinde söylenmiş bir ihanet söylemidir.
Soruyorum; Erdoğan savaş suçlusu olarak yargılanacak ne demek?
Bu söylem; Türkiye Lahey’de sanık sandalyesine oturacak demek değil midir ey aklı evvel CHP’li..!
Türkiye’nin düşmanlarının dillendirdiği tez bu değil midir..!

Ne acıdır ki; CHP FETÖ’cü ABD’nin ve ABD FETÖ’cülerinin “keşif koluna” dönüşmüştür.
Adeta ABD’nin bölgesel işgalciliğinin “uç beyliği” görevini ifa etmektedir.
CHP böylelikle  ülkemizi yıkmak, bölgemizi destabilize etmek, kaos ve savaş yanlılarıyla aynı amaçta birleşmiştir.
Ama, ak mı kara mı yakında hepimiz göreceğiz,
ABD’nin kaos ve savaş planları, işbirlikçileriyle birlikte ellerinde patlayacaktır.
Buradan ABD’deki aklıselim dostlarıma da sesleniyorum,
ABD ya tez zamanda kendini toparlayacak ve terör örgütleri üzerinden vekalet savaşlarıyla bölgesel çatışmaları sonlandıracak, ya da; Zaman  gösterecek ki;  bu ABD yine ve yeni  bir “Vietnam Sendromu” yaşayacaktır.

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım..
OGÜNhaber