Bazı insanIar aIçak gönüIIü, bazıIarı aIçak oImaya gönüIIüdür

Fotoğraf böyle…
Böyle resimleri, selfie’leri, pozları hep görüyoruz.
Ben olsam, ben de aynı heyecan ve istekle çekilmek isterim.
Çünkü ülkemizin Cumhurbaşkanı’yla resim çekilmek bir ayrıcalıktır.
Ve hatta bu resim, sosyal medyadan da paylaşılabilir/paylaşabilirim.

Buraya kadar her şey normal.

Ama bu resmi sosyal medyadan paylaşırken, resmin üzerine;

Büyük Türk Milletinin ve Reisimin Hizmetindeyim” yazısı komiğime gitti.

Hatta üzüldüm ve durum, içimi acıttı.

Bunun neresi komik, neye üzüldün ve durumda ne var ki diyebilirsiniz.

Bunu yazan AK Parti’den “Millet Meclisi” üyesi ise,
Yani “Türk Milleti”nin vekili ise,
Ve zaten, bu millet hizmet için vekalet vermiş ise…
Durum farklılaşıyor.

Yahu, sen zaten durduğun nokta, bulunduğun konum, temsil ettiğin makam itibarıyla; vekili olduğun Türk milletinin hizmetindesin.

Bunu yazma ihtiyacı hissetmek nedendir.?

Senin Türk milletinin hizmetinde olduğunu tüm millet zaten biliyor.

Türk milletinin bundan kuşkusu yok ki; sen bunu neden yazma ihtiyacı hissettin.

Kaldı ki; Sayın Cumhurbaşkanımız hem AK Parti’nin lideri hem de bu milletin ve devletin Cumhurbaşkanıdır.

Kılıçdaroğlu’nun hizmetinde olduğunu düşünen yok ki.
Sen neden “Reisimin Hizmetindeyim” deme gereği hissettin.
Hani bunu bizler gibi “ortalama vatandaşlar” yazsa, hadi neyse…

Çünkü bizim Cumhurbaşkanımızla organik bağımız, vatandaş ve seçmen olmakla sınırlı.

Yoksa Türk milleti ve Reisin, senin hizmetinde olduğuna dair bir kuşkusu olduğunu mu düşünüyorsun da; hizmette olduğuna dair yoruma mahal vermeyen bir fotoğrafa bunu ekleme gereğini hissettin..?

Yoksa yanlış kararlara sebebiyet verdin de, onun karın ağrısı başladı da; önalma babında şimdiden bu cümleyle hadimliğini pekiştirmek mi istiyorsun..?

Yoksa, Yanlış tercihlerinle yanılttığın, Milletin ve Reis’in  1 Nisanda bir fatura keseceğini şimdiden düşünmeye başlayıp da; “Evet yanlış yaptım, yanılttım ve negatif sonuçlara sebebiyet verdim ama ben ne yaptımsa Türk milletinin ve Reisimin hizmeti için yaptım” demek için mi yazdın..?

Yahu, bari şöyle akademik, bilimsel, ilimsel, politik, kitabi, metaforik, alegorik, aforizmatik bir cümle yazsaydın…

Ama pardon…

Entelektüel birikime sahip olmayan bizler için “siyaset pratiğine” uygun ve biz halkın anlayacağı bir dille; bizim seviyemize uygun olsun diye öyle yazdın(!)

Cehaletimizi mazur gör lütfen.

Bu arada malum fotoğrafın üzerindeki yazı Napolyon’a dair bir anekdotu aklıma getirdi.

Napolyon’un esir aldığı general;

Siz para için savaşıyorsunuz biz ise şerefimiz için savaşıyoruz! deyince;

Napolyon; "Doğru, herkes kendinde olmayan şey için savaşır."

Burada da durum böyle galiba.
Bazı sözlerin sürekli vurgulanması ve göze sokulurcasına söylenmesi aynı hezeyanın cümleleşmesi gibi.

Aslında kişi kendini ele veriyor böylelikle.
Samimiyetsizliğin itirafıdır.
Aslında, öyle olmadığının ikrarıdır.
Millet diye, millet diye” milletin inkarıdır.
Bencilliğin tekrarıdır.
Koltuk yalakalığıdır.
Acıyorum aslında.

Çünkü Cumhurbaşkanımızın böylesi söz ve söylemlere itibar etmeyecek basiret, algı ve zekasına saygısızlıktır bu.

Yazık çok yazık…
Sevdiğim sözler…
İyi de…
O işler öyle olmuyor işte…
Ah’ı var,
Vah’ı var,
Keser’i var,
Döner’i var,
Sap’ı var…..!

Bazı insanlar, ayakkabı mağazası gibi; her numara var…
Bazı insanIar aIçak gönüIIüdür. BazıIarı ise aIçak oImaya gönüIIüdür.
Bir üIkede yaIakaIığın sağIadığı çıkar, dürüstIüğün sağIadığı çıkardan daha verimIi oIursa o üIke batar.

YaIakaIıktan hiç haz etmem.
Çünkü  ağzında baI oIanın kuyruğunda iğnesi vardır.

GüçIüden yana oIan,
Korkak ve kaypak oIur..
Güç merkezi değiştikçe döner,
Sonunda fırıIdak oIur.
OGÜNhaber