İçimizdeki İralanda'lılar

Çünkü maç öncesi, kerameti kendinden menkul kalemşörler adeta elenelim de Mustafa Denizli  ve TFF mahcup olsun diyecek noktaya gelmişlerdi.

İçimizdeki  İrlanda’lılar bitti mi peki…
Hayır bitmedi, bitmiyor ve maalesef de bitmeyecek gibi…
Başbakan ağzını açsa, hemen başlıyor konuşmaya “içimizdeki irlanda’lılar”
Başbakan Köln’de Türkiye’yi  anlatıyor, Ülkesinin  bağımsızlığına vurgu yapıyor, hemen başlıyor yine yabancılardan önce içimizdeki irlanda’lılar…

Başbakan IMF’ye borcumuzu sıfırlıyor; “Türkiye artık borç alan değil veren bir ülkedir” diyor, beklenir ki bu ülkede taraflı tarafsız herkes “çok şükür, ne mutlu bize” desin…Ama nafile… İçimizdeki irlanda’lılar yine başlıyorlar zehir akıtmaya…

Başbakan Türkiye’yi  bir üst  lige çıkartmak için çaba sarfediyor,  Türkiye düşmanı, yabancılardan önce, köstek olup tekerleğe çomak sokanlar  yine bunlar…

Başbakan, hızlı tren diyor, halkın sağlıklı ve güvenli ulaşımı diyor; yine aynı terane başlıyor çemkirmeye, başlıyorlar “sabotaj” gayretlerine…

Başbakan dünyanın en büyük havalimanı diyor, III. Köprü diyor, Kanal İstanbul diyor… Bunlar “muasır medeniyet seviyesine” çıkmak için gereken milli hamleler diyor, yine aynı kesim koro halinde “istemezük” demeye başlıyor…

Başbakan  Savunma sanayini geliştirmek diyor, silah ve techizatta milli üretim diyor, bağımsız silahlı kuvvetler diyor; bu kesim başlıyor harici ağızla eleştirmeye…

Başbakan düşük faiz diyor, faiz lobisine hayır diyor, düşük faiz ve düşük enflasyon diyor, yine aynı ağızlar “oryantalize olmuş müstemleke”ağzıyla başlıyor,entel dantel ekonomizme…
Kimi İngiliz medyası, Alman medyası, ABD medyası gibi yabancı “jurnalistler” başlıyor anti Erdoğan söylemlere, içerdeki müsteşrikleri  “mal bulmuş mağribi gibi” sarılıyorlar bu düşmanlık  ve nefret kokan söylemlere…

Abdulhamit’e “kızıl Sultan” dediler,  vakti zamanında…   O dönemin “İçimizdeki İrlanda’lıları” bu sözü söyleyen ecanib’den daha çok sarıldılar bu söyleme. Bugün de Büyük Türkiye  karşıtlarının, Kalkınan Türkiye düşmanlığı çerçevesinde söyledikleri  “Erdoğan diktatör” söylemine sarılmaları da aynı zihniyetin yansımasıdır ve aynı ağızbirliğidir.

“İçimizdeki İrlanda’lılar” böyledir;
Onlar için Erdoğan düşmanlığı esastır, ülke “füruattır”, ikincildir hatta üçüncüldür…
Onlar denizaşırı ülkelerde oturdukları sırça köşklerde, güya “inzivaya” çekilerek, ayar vermeye çalışırlar, hariçten gazel okumak gibi…

Onlar bu tavırlarıyla, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olduklarını bile bilmezler…
Onlar, farkında bile değillerdir, yel değirmeniyle savaşan “don kişot”lar olduklarının…
Onlar bilmezler göz yummakla gece olmayacağını ve güneşin balçıkla sıvanmayacağını…
Onların bir kısmı din adına dinsizlerle emellerini tevhid edip kendi ayaklarına kurşun sıkarak, dünya ve ahiretlerini  helak ettiklerinin farkında bile değiller, dillerinden düşürmedikleri İslami söylemlerle…

Onlar pis emellerine yüce dinimizi de alet etmekten imtina etmezler…
Onlar meşruiyetini kendi kendilerinden alan bir inanç ve iman içindeki gafletlerini de görmezler…
Onlar Erdoğan düşmanlığı yaparken, kendilerinin de içinde bulundukları gemide delik açtıklarını bile görmeyecek kadar bedbahtlık ve gaflet içinde olduklarını düşünmezler…

Onların gözleri görmez, kulakları işitmez, akılları akletmez, onlar için, varsa yoksa “yaşasın Erdoğan düşmanlığı”
Sizi gidi sizi, “içimizdeki  İrlanda’lılar” devam edin ihanete…
Ama unutmayın ki; ne yaparsanız yapın, dışarıdaki işbirlikçilerinizle de ittifak etseniz;  bu ülkenin, bu milletin yürüyüşü devam edecektir.

Gelin aklınızı başınıza toplayın, gelin yol yakınken hatadan dönün…
Çünkü yolunuz yol değildir ve  bir gün  hesap sorulacaktır….
Bu ülkenin ekmeğini yeyip, suyunu içip, şahsi emelleri, kini ve garezi uğruna bu ülkeye ihanet edenler, elbet birgün bunun bedelini ödeyeceklerdir…..
OGÜNhaber