Milli cephe ve yeni sınır ötesi harekatlar..

Batı Dünyası “Batı Ötesi Dünya”ya saldırıyor.

Suriye savaşı sadece Suriyelilerin savaşı değildir.

Herkes var orda…

Amerika, İngiltere, Rusya, Çin, bütün Batı.

Kendilerini “Mutlak Güç” sahibi olarak gören ülkelerin hepsi orada,

Hedef Suriye savaşının bitmesi mi?

Amaçları Suriye ile sınırlı mı?

Hayır…

Hedef Türkiye,

Sonra İran, Arabistan, Kuveyt, Irak ve diğerleri…

Dört koldan saldırı altındayız.

Bin km’lik sınırımız güvensiz ve düşmanca çatışma içinde,

Özellikle Suriye ve Irak sınırımız  en üst düzeyde tehdit barındırıyor.

İran sınırımız cabası,

Batılı ülkeler ve ABD aynı,

Değişik birşey yok,

Söylemde “müttefikiz, stratejik ortağız, aynı ittifakın parçasıyız”.

Eylemde ise düşmanca adımlar apaçık,

Ülkemizi rahatsız edecek, güvensizleştirecek, kaos ve karışıklık çıkaracak her plan onlarda,

Türkiye üzerine oyunları oynayan yine onlar.

Artık ülke içindeki her türlü ayrılıkları, ihtilafları bir kenara koyma dönemindeyiz.

Saldırı çok büyük,

Saldırı yeni yüzyılın planlanması çerçevesinde yeni jenerasyon ve türden bir saldırı,

Dünya örtülü bir “3. Dünya Savaşı” yaşıyor,

Bu savaşın arenası  bizim coğrafyamız.

Bölgedeki nihai hedef ise Türkiye…

Yüzlerce km. öteden ABD bölgeyi karıştırmaya devam ediyor,

Batılı Ülkeler yangını körüklüyor,

Öyle bir döneme girdik ki; “kendi göbeğimizi kesme” sürecindeyiz.

Uluslararası ittifaklar, birlikler, paktlar sadece birkaç devletin yayılmacı ve yeni “harita çizme” emeline araçsallık ediyor.

Dünya yeniden parselleniyor.

Biz ne yapacağız?

Kendini “Egemen ve Mutlak Güç” görenlerin çizeceği yeni parsellere razı mı olacağız?

Yoksa Milli Kurtuluş Savaşı veren “Anadolu Ruhu”yla  yeni bir “Diriliş ve Yarma” harekatı mı başlatacağız?

Evet,

Kuşatmayı yarma harekatından başka çaremiz yok,

Çünkü uluslararası ittifaklar iflas etmiştir.

Artık “Örtülü Savaş”ı kurallarına göre oynama zamanıdır.

Dahilde ve hariçte etrafımız hain ve düşmanla çevrelenmiştir,

Tıpkı Çanakkale’ye saldıran dünya şimdi de ülkemizi hedef almıştır.

Akif’in dediği gibi; “Eski dünya, yeni dünya bütün akvamı beşer” saldırıya geçmiş vaziyettedir.

Erdoğan’nın ABD seyahati büyük önem taşımaktadır.

Başkan Trump ve ABD Yönetimi görüşme sonrası aynı strateji ve iki yüzlü politikaya devam ederse yapacak başka bir şey kalmayacaktır.

Özellikle ve öncelikle Suriye sınırımızda oluşturulmak istenen “Kuzey Suriye Koridoru”nu “Yarma Harekatı”nı başlatmaya mecburuz.

Cerablus, Çobanbeyli, El-Bab’la başlattığımız süreci farklı noktalardan yeniden başlatmalıyız.

Öncelikle Mümbiç’e,

Ve hatta Afrin’e,

Sonra Fırat’ın Doğu’suna,

Yani PYD/YPG bölgesine,

Dolayısıyla da orada bulunan Batı’lı ve ABD’lilere rağmen harekete geçmek zorundayız.

Birkaç noktadan “Yarma Harekatı”nı  başlatarak kendi göbeğimizi kesme eylemine girişmeliyiz.

Kendini dünyanın jandarması gören ABD ülkemize karşı kaypak ve iki yüzlü politikasına devam ederse başka çaremiz kalmayacaktır.

Ölümüne bir Vatan savunmasını yapmak zorundayız.

Çünkü gerçek bir “ölüm-kalım” mücadelesindeyiz.

Ülkemize dair “Suriyelileştirme” projelerine karşı direnmeli ve akamate uğratmalıyız.

Bunu da ancak Suriye savaşını ülkemize taşıtmadan yapabiliriz.

Bunun için de sınır ötesinde savunma noktaları oluşturmaya mecburuz.

Batı, yok saydığı “Batı Ötesi Dünya”yı farketmeye mecbur bırakılarak saldırganlıkları durdurulabilir.

İçeride sağlam durmaya mecburuz,

Batı’nın “cilalı algı operasyonlarıyla” ve günlük hayatın olağan akışının görünen yüzüyle, kör edilmek istenen gözlerimizle, “yokmuş gibi” gördüğümüz “Üçüncü dünya savaşı” için “Milli Cephe”yi oluşturmalıyız.

Bunu da ancak ülkemize yönelik “Kuşatma Harekatı”na karşı oluşturacağımız karşı adımımız “Yarma Harekatı”yla yapabiliriz.

Bunun için de birkaç noktadan sınır ötesine geçerek ülkemiz ve hinterlandımızın güvenliğini sağlayacak “Özsavunma” adımları atmaya mecbur ve hatta mahkumuz.

Uyanalım,

Silkinelim,

Düşman çok, savaş kirli ve gizli,

Hain ve ihanet dizboyu,

Yapılması gereken ise; “İkinci Kurtuluş Mücadelesi”

Topyekün bir savunma,

Dahilde, hariçte “Milli Cephe”,

Aksi takdirde biteriz, yok oluruz ve çok acı, söylemeye dilim varmıyor ama; “Suriyelileşiriz”

Umarım ve dilerim ki; Batı ve ABD aklı selimi tercih eder ve terör devletleri oluşturmak yerine devletler ittifakıyla terörü bitirme yoluna yönelir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
OGÜNhaber