Tedbiri unutmak takdire sığınmak!

Ansızın geldi,
Yer inledi gök dinledi,
Olan, herc-ü merçti.
Feryatlar-figanlar arşa yükseldi!
"Ben istemem, alırım!" dedi,
Ve yıktı viran eyledi…
Küçük demedi büyük demedi; aldı götürdü!
Azar azar çoğalırken; bir anda azaltıverdi!
Uykudaydık,
Seher vaktinde geldi.
Sabaha çıkamadık, yarını göremedik!
Kaldı kimilerimiz,
Kimilerimiz veda bile edemeden gittiler!
Acaba gidenler memnun mu yerinden?
Bilemeyiz; dönen yok gittiği yerden!
Ya kalanlar,
Hayatta bırakılanlar,
Sağ olanlar ama gidene ağlayanlar,
Ne yapacağını, nasıl yaşayacağını bilemeyenler,
Sırtına yaşamak sağrısı vurulanlar!
Muamma burada, sual burada işte,
Nasıl yaşayacaklar?
Yutkunacaklar ama tutunacaklar,
Çok zor olacak ama yaşayacaklar,
Başka yol yok; ölene kadar yaşamak zorundayız hayatı!
Evet, biliyorum;
Yaşarken öleceğiz ölenlerimizle,
Ki, öyleyiz de…
Yaşayan ölüleriz; kaybettiklerimizde,
Ki, hala kaybedişteyiz de…
Fakat nefes almak zorundayız,
Yutkunacağız ve tutacağız hayatın bir dalını!
Başka çare yok,
Ölene kadar sürecek bu ömür!
Böyledir hayat,
An gelir mezar kazar; alır birimizi,
Bazen toplu mezar olur; gömer hepimizi!

Evet Göztepe, haklıydın,
Çaresi yok;
Bağırmak, kızmak, dişlerini sıkmak,
Hislerini ve sinirini yazmak nafile!..
Halbuki,
Çok işaretler belirmişti,
İkaz etmişti Tanrı!
İlme-bilime sarılın; akledin,
Tedbir sizden Takdir benden demişti!
Ama hoyrattık,
Yapmadık, yapmamız gerekenleri,
İlimsiz binalar diktik,
Kendi elimizle, bu sonu hazırladık,
Tedbiri unuttuk; hep takdire sığındık!
Tanrı görmüyor sandık!
Ama değilmiş işte,
Sonumuzu getirmişiz kestiğimiz kirişle, sorumsuzluk edişle!
Aslında,
Gölcük'ten haber salmış,
İzmir'de ikaz etmiş,
Elazığ'da uyarmıştı!
Ama sağırdık; duymadık,
Görmemek için, gözümüzü kapattık,
Ve, sabrını zorladık!
Ama O,
Es-Sabur ismine sahip olan O,
Her şeyi gören bilen ve işiten O,
"Vakit tamam!" dedi, iktidarı ele aldı;
"Artık, ne yapsanız boş; ne dersem odur!" dedi,
Derinden bir ses gönderdi,
Sebepler sükut etti,
Salladı, silkeledi; tedbirsiz yapılanı yerle yeksan eyledi!
Ya şimdi ne olacak?
Gidenimiz gitti, kalanımız ne yapacak?
Çare yok; ölene kadar yaşamak zorundayız hayatı!
Ama gerçekten görerek, bilerek,
Aklederek,
İbretlenerek,
Ve son tahlilde; tedbirden sonra takdire sığınarak!
OGÜNhaber