Wanted 'Siyasi Ayak'..!

Münadi bağırıyor…
Duyduk duymadık demeyin…
Duyan duymayana söylesin…
Ayak aranıyor,
Siyasi ayak,
FETÖ’nün siyasi ayağı…
Büyük bir cesaretle,
Siyasetçilerin çok büyük özverisiyle,
Ve büyük bir mutabakatla;
"Siyasi Ayak" aranıyor…
Ey Halk; dinle, düşün, ayağa kalk ve silkin…
Eğer gören, duyan, bilen ve hele de "siyasi ayak" saklayan varsa; en ağır şekilde cezalandırılacaktır.

Şuna bakar mısınız, Allahaşkına…
Sulandırmak diye bir deyiş var,
Yani cılkını çıkartmak,
Bence bu deyişlerin çok ötesine geçildi,
Ve işin b.ku çıkartılıyor.

Güya siyaset "siyasi ayak" arıyor;
Yok efendim FETÖ sizin tarlaya kadar girmiş, miş…
FETÖ’cü arıyorsan kendine bak…
Ne tarlası…: FETÖ senin yatak odana kadar girmiş miş…
FETÖ ile iş tutan sendin, ben değildim…
Tamam biz aldandık ama sen de gidip beraber pasta kestin…
Senin yanındaki FETÖ imamı…
Önce sen bir aynaya bak…
Hadi buyurun sizin iktidar dönemini inceleyelim; bakın görün bakalım kimmiş siyasi ayak…
Peki, tamam o halde 1960’lara kadar gidelim; o zamandan beriyi araştıralım.
Gibi gibi…
Daha neler neler…

Hani söylenir ya;
Ekmek yapmak istemeyen kadın, akşama kadar hamur yoğururmuş, diye…
Hani söylenir ya;
Geline oyna demişler,
Yen'im (kıyafetin kol kısmı) dar demiş,
Yen'ini genişletmişler,
Bu defa da; yerim dar demiş…
Durum aynen bu…

Ama ey siyasiler, ey yüce insanlar ve ey yüce siyaset kurumunun ali ve yüce zevatı…
Neden böyle yapıyorsunuz,
Neden "siyasi ayak" arama uğruna birbirinize "ayak" yapıyorsunuz.
Ayak yapmanıza gerek yok…
Yazıktır size,
Zaten memleket, millet, devlet için geceyi gündüze  katıyor ve özel yaşamınızı bile yaşayamıyorsunuz.
Biz millet olarak nankörüz.

Ama ben burada itiraf ediyorum ki;
"Siyasi Ayak" halktır.
Kimse kızmasın; ispat edeceğim bunu…
Siyasi partilerin varlık nedeni nedir.?
Verilen oylar…
Oyu kim veriyor.?
Halk yani seçmen, yani bizler…
O halde;
Sebep olan yapan gibidir sözü mucibince "siyasi ayak" halktır.
Ama siyasilerimiz öyle fedakar, özverili ve serdengeçti ki; halkına kıyamıyor ve "siyasi ayak" uğruna ayak yapmak zorunda kalıyor…

Ama halk nankör ve görmüyor yapılan bu alicenaplığı..!

Yazık yazık…
Sizin bu "ayaklarınız"ı millet yemiyor, artık.
"Al birini vur ötekine" durumundasınız.
Utanmasanız, gerçekten millete "siyasi ayak sizsiniz", diyeceksiniz.
Gerçi utanma kaldı mı; o da meşkuk ya…
Ve öyle bir hamaset, demagoji ve muhteşem sözlerle arıyorsunuz ki; "siyasi ayağı"….
Valla bizim bile "inanasımız" geldi.
Gözlerimiz yaşarıyor.
Yakında bu halk organize olup, sokaklara çıkıp "FETÖ'nün Siyasi Ayağı Biziz" pankartları taşırsa, şaşırmayın.

Bitiyorsunuz, eriyorsunuz…
Milletin gözünde küçüldükçe küçülüyorsunuz…
Yahu kusura bakmayın ama bu millet neyin ne olduğunu/olmadığını çok iyi görüyor.
Milletin basiretini hafife alıyorsunuz.
"Ayak yaptığınızı" ve "siyasi ayağın" tümünüz, hepiniz, tüm partiler olduğunu bu millet görmüyor mu, sizce…
İşi gargaraya getirdiğiniz fark edilmiyor mu sanıyorsunuz…
"Siyasi ayak" arar gibi yaparken "kendi ayağınıza kurşun sıktığınızın" farkında bile değilsiniz.
Millet perişan; "Kasap et, koyun can derdinde" durumunda.
Siz ise şarlatanlık, lafazanlık ve utanmazlıkla "tencere dibin kara, seninki benden kara" isimli oyun ve oynaştasınız.

Ama herşeyi; oynanan oyunu, siyaset tiyatrosunu ve yüzsüz, samimiyetsiz siyasetinizi Allah da görüyor, millet de…

İktidar-muhalefet ayırmaksızın sözü Yahya Kemal'e ait bir şarkıyı tavsiye ediyorum.
Bol bol, gece gündüz, akşam sabah dinleyin.

"Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!"

OGÜNhaber