Enerji kurbanları: Suriye, Ukrayna ve Irak

ABD, İran ve Rusya’nın oyuncağı haline gelen Suriye’de yaşanan savaş oyunları daha tazeliğini korurken, ABD ile Rusya’nın büyük oyunu olarak ifade edebileceğimiz Ukrayna’da yaşananlar, tam anlamıyla dünya ekonomisine ve geleceğine karşı açık bir saldırıdır.

Ukrayna’da yeni bulunan enerji kaynakları ve yeni enerji projeleri analiz edildiğinde krizin ana nedeninin enerji odaklı olduğu açıkça görülmektedir.

İran’ın Güney Pars bölgesinden çıkarılan doğalgazın taşınması için ortağı konumunda bulunan Irak’ı füzelerle geçtiğimiz günlerde vurması Ukrayna savaşı gölgesinde pek gündem olmadı. Bu durum Irak yönetiminde geçmişte olduğu gibi söz sahibi olamayan İran’ın intikamcı bir politika izlemesinden kaynaklandığı yorumları da yapılıyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakan ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf ile yaptığım görüşmede, İran tarafından Erbil’e atılan füzelerin sadece intikam amaçlı olmadığını öğrendim.

Bakan Maruf, 13 Mart 2022’de İran tarafından Irak’a atılan 12 füzeyle alakalı Irak medyasının tepki vermediğini ve birçok kesimin bu durumu görmezden geldiğini aktardı.

Geçtiğimiz ay atılan füzelerin hedefi ise Türk vatandaşlığı da bulunan enerji şirketi sahibi Kürt iş adamının çiftliği olmuş. Peki Türkiye ile ilişkileri iyi olan Iraklı Kürt iş adamının hedef alınarak füze saldırısı gerçekleştirilmesi ne anlama geliyor?

Bu saldırı açıkça bir tehdit ve korku psikolojisi yaratma girişimidir.

Son seçimler öncesinde Irak yönetiminde Şiilerin çoğunluğu temsil etmesiyle, Irak’ın petrolü ABD’ye gidiyor ve elde edilen gelir ise İran’a aktarılıyordu.

Şiilerin Irak yönetiminde temsili azınlığa düşmesi üzerine petrol gelirlerinin eskiden olduğu gibi İran’a aktarılmaması, İran’ı Irak konusunda saldırgan bir duruma ittiği ile karşı karşıyayız.

Fakat tüm bu yaşananlara rağmen Irak bölgede o denli bir korku tesis etmiş ki! medyanın yanı sıra Irak hükümeti de saldırıyı kınamış fakat verdiği tepkinin içerisinde İran ile alakalı bir tek kelime dahi geçirmemiş.

Zaten Irak’ta çıkarılan petrol ve gaz yasasına bile etki etmek için İran’ın, Irak Adalet Bakanlığı içerisinde korku saldığı kişileri veya destekçilerini kullandığı da biliniyor. İran sanki Irak’ı kendi eyaleti gibi görüyor.

Bu sorunların çözülmesi için Bağdat ile Erbil arasında kararlı bir duruş ve diyaloğun tesis edilmesi gereklidir. 

Suriye ve Ukrayna’da enerji koridorlarını ele geçirme arzusunun nasıl can alma ve kan akıtma azmine dönüştüğünü tüm dünya ile beraber canlı canlı izledik. Yakın zamanda Irak’ta birlik ve beraberlik tesis edilmezse aynı kanlı oyunların yeniden Erbil ve çevresinde sergileneceği tehdidi ile karşı karşıyayız.

OGÜNhaber