İnsanı yaşat ki devlet yaşasın..

Şeyh Edebali Osman Gazi'ye hitaben;
''Ey oğul! 
Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma! 
İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın.

Ey oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıl'a bağlı.

Allah (c.c.) yardımcın olsun!'' diyerek cihan imparatorluğunun kurucusundan hoşgörü, sabır, adalet, bilgelik istemiştir.

Lakin günümüzde bu nasihatlerin özellikle siyasiler tarafından görmezden gelindiği ortadadır.

Kriz'in ülkemizde konuşulması bile bizleri girmememiz gerektiği halde ekonomik sıkıntıların içerisine çekiyor.

Ekonomik sıkıntı içerisine girmemizin birinci nedeni Şeyh Edebali'nin, ''İnsanı yaşat ki! Devlet yaşasın'' nasihatinin günümüzde dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır. İkinci neden ise ülkemizde kriz olmadığı halde kriz söylemleri ile yaygaraları yaparak bir krizin içerisindeymişiz edasıyla ekonomimize kir-iz damgasını vurmamızdır.

Siyasetçilerin rakibi oldukları siyasilere çamur atmak için kriz yaygarası yaparken, Değeri düşen menkul ve gayrimenkulleri ucuza kapatma, batan şirketleri devralma, daha bol ve ucuz işgücü temini gibi bir sürü fırsat için krizin gelmesini dört gözle bekleyenlerin kriz sözcüğünü haykırarak hafızalarımıza kazımaya çalışmalarını üzülerek seyrediyoruz.

Oysa yurdumun çalışan insanları yani fırsatçı olmayan kesimdeki masum insanlarımız saf ve temiz yürekleriyle kriz haberleri ile yaygaralarını bilinçsizce tekrarlayarak sözde krizin özde kriz olmasına neden olarak ülke ekonomimize kir-iz bırakmasına vesile oluyorlar.

Bu günlerde hep kriz sözcüklerini kullananların, son günlerde kullandıkları söylemlerini avantaja dönüştürdükleri gözlemleniyor.

Yani ülkemizde can sıkıntısından, bilinçli veya bilinçsiz, bazen art niyetli bazen de gelişi güzel yapılan kriz söylemleri ülkemizin ekonomisine krizden daha çok zarar vermektedir.
OGÜNhaber