Turan eller diyarı Bakü ve düşündürdükleri

En son ziyaretimizi kardeş diyarımız Azerbaycan’ın başkenti Bakü şehrine gerçekleştirdik. İstanbul’dan Turan eller diyarlarından olan Bakü’ye doğru THY ile yola çıktık. İstanbul Bakü arasında geçen yolculuğumuzda Azerbaycan’ın Mehmet Akif’i olarak bildiğimiz Ahmed Cavad’ın, “Çırpınırdın Karadeniz, Bakıp Türk’ün Bayrağına” şiirini mırıldanıyoruz.

“NURİ PAŞA KOMUTASINDAKİ KAFKAS İSLAM ORDUSU VE TELMAN HACIYEV’İN LALELER ŞİİRİ UNUTULUR MU”
1918 yılında Rus-Ermeni-İngiliz ittifakı ile katliama maruz kalan Azerbaycan Türk’lerine yardıma giden Türk askerlerini lalelere benzeten Azerbaycanlı şair Telman Hacıyev’in şiiri laleler ise hafızamızda…

Telman Hacıyev’in Laleler şiirini yazmasına neden olan olayları hafızamızda yeniden canlandırmak isterim.

Ermenilerin ve Rusların Bakü’de ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde masum sivil Türklere karşı başlattıkları katliamlardan dolayı Mehmet Emin Resulzade Osmanlı devletinden yardım talep etmiş.

Padişahın talimatıyla Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Azerbaycan’a sefere çıkmış. Gence’de Ermenilerle karşılaşarak, çıkan çatışmaların ardından Ermeniler teslim olmuş ve Gence Ermeni zulmünden kurtarılmıştır. Bu sebeple Kafkas İslam
Ordusu Komutanı Nuri Paşa unutulur mu? Şair Telman Hacıyev’in“Laleler” şiiri ile Ahmet Cevad’ın “Çırpınırdın Karadeniz” şiiri hafızalardan hiç silinir mi?

“HAZAR DENİZİNİN DÖRT BİR YANINI TÜRK YURDU YAPAN ATALARIMIZ HAZAR’I GÖL OLARAK KULLANMIŞTIR”
Bu duygu ve düşüncelerle geçen iki saatlik uçak yolculuğu göz açıp kapayıncaya kadar sona yaklaştı ve Bakü semalarına vardık. Uçaktan aşağı bakıyorum ve karşımda tüm ihtişamıyla Hazar Denizi!!! Esasında ihtişamlı olarak gözüken Hazar Denizi değil, hafızamda ve tarih kitaplarında yazılı olan gerçekler Hazar’ı bu kadar ihtişamlı olarak gösteriyordu. Adı ne kadar deniz olsa da atalarımızın göl olarak kullandığı Hazar’ın dört bir yanının Türk yurdu olduğuna yüce yaradan şahittir.

Uçak alçaldıkça alçalıyor ve Uluslararası Haydar Aliyev Havalimanına iniş yapıyoruz. Gardaşlarımız zahmet edip bizleri karşılamaya gelmişler.

5 yıl öncesi ile kıyaslanamayacak bir Bakü ile karşılaştım. Havalimanından şehir merkezine doğru araçla giderken seyrettiğimiz yollar, çevre düzenlemesi bizlere Bakü’nün eski Bakü olmadığını gösteriyor. Tabi burada Bakü ile alakalı bir gizli büyü söz konusu onu ayrıca “Büyü ile iki ayrı Bakü” başlığıyla kaleme aldım.

Bakü’ye doğru giderken hemen sol tarafta Cumhurbaşkanlığı Sarayı karşılıyor bizleri ve daha sonra ise Tekfen gibi Türk firmalarının yaptığı inşaat halindeki gökdelenleri görüyoruz. Son 5 yıldır Bakü’ye gelmediyseniz modern Bakü karşısında şaşırırsınız hemde çok…

“BAKÜ’DE DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY; MANEVİ ATMOSFERİ”
Değişmeyen tek şey bizlere verdiği maneviyat olurken, Şehitler Hıyabanı, Türk Şehitliği, Devlet Mezarlığı bu değişimi sanki tebessüm ederek seyir ediyor.

Binaların yeni yapılmasına rağmen inşa edilen mekanlar sanki yüzyıllar önce yapılmış mekanlar gibi tüm ihtişamıyla Bakü’ye tarihi bir güzellik katıyor.

Azerbaycan’a has bölgede çıkarılan bir taş var. Bu taş çok yumuşak ve zahmetsiz şekil alabiliyor. Bu taş ile neredeyse merkezdeki tüm binalar yenilenmiş ve tarihi motiflerle süslenmiş.

“BAKÜ GÜZEL VE MODERN BİR ŞEHİR AMA BİZİM İÇİN GÜZELLİKTEN ÖTE ÖZEL BİR TÜRK KENTİ”
Hun, Göktürk, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Safevi ve Osmanlı gibi gelip geçen bütün Türk topluluklarından eserler bulunan Bakü, güzel mi güzel, bizler için ise özel mi özel bir şehir…

Şehirdeki caddelerin isimleri Fuzuli, Nesimi, Hatayi, Nizami Ganjavi gibi sanatçı, şair ve yazar isimlerinden oluşuyor. Dünyanın en ünlü caddeleri ile adeta yarışan Bakü’nün Nizami Caddesi’ni görmeden Bakü’yü gezmiş olmazsınız.

“MİLLİ KAHRAMANIMIZ HAYDAR ALİYEV VE BAĞIMSIZLIK HAREKATININ SEMBOL İSMİ EBULFEZ ELÇİBEY’İ ZİYARET ETMEK BİR ONURDUR”
Azerbaycan’ın milli kahramanı Haydar Aliyev ile bağımsızlık hareketinin sembol ismi Ebulfez Elçibey’i ziyaret etmek onların ruhuna Fatiha okumanın onuruna ulaşmak için ilk önce bu iki lideri ziyaret etmenizi öneririm.

Bu ülke tarih boyunca ateşler içinde kalmış ve ateş ile anılmıştır. Ateşler içinde kalmasına, “Şehitler Hıyabanı” ve Türk Şehitliğinde yatan atalarımız şahitlik ederken, ateş ile anılmasının altında da zerdüştlere mekân olan Ateşgâh bulunmaktadır.

Azerbaycan ülke ve millet kaderi ile değil, tarihin bir cilvesi ile de bir ‘Odlar Yurdu’dur.

“Şehitler Hıyabanı–Şehitler Yolu” denen Cennet Bahçesi’nde yan yana yatan mezar taşlarına hepsinin isimleri tek tek yazılmış şehitlerimize rahmet okuyarak minnettarlığımızı dile getirdik.

“MİNYATÜR KİTAP MÜZESİNDE ATATÜRK’ÜN NUTKU İLE ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN DOKUZ IŞIK DOKTRİNİ”
Bakü’deki ‘Minyatür Kitap Müzesi’ ziyaretimizde gördüğümüz Atatürk’ün nutku ve Alparslan Türkeş’in dokuz ışık kitabı da bizlerde hoş seda bırakmıştır.

Haydar Aliyev Merkezi tüm muhteşemliği ile ziyaretçilerini karşılıyor. Modern mimarisi, sergi salonları, sergilenen birbirinden değerli eserler ve Azerbaycan’ın geçmişinin anlatıldığı bölüm insanı etkiliyor.

Turan ellerinden olan Azerbaycan’a gerçekleştirdiğimiz ziyaret ile Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırım, Sibirya, Yakutistan, Hakasya ve Tuva’ya da gitmemizin ne kadar gerekli olduğunu da bir kez daha anladık.

Ekip olarak yaptığımız 3 günlük ziyaret değil Azerbaycan’ı Bakü’yü gezmeye yetmedi, fakat gezmeye yetmeyen 3 günlük ziyareti ise sizlere aktarmaya köşelerin, sayfaların ve hatta kitapların yetmeyeceği de bir gerçektir.
 
Büyü ile iki ayrı Bakü
Haydar Aliyev Havalimanından Bakü’ye doğru araçla seyir ederken, ziyaret için şehre gelenlerin boş arsaları ve köy evleri görmeleri duvarlar yardımıyla engellenmiş. Şehir merkezine giderken yol kenarında bulunan duvarlar nedeniyle boş arsa ve köy evlerinin oldukları alanları villa ve malikane gibi düşünmeniz sağlanmış. Şehir merkezine varınca ise gördüğünüz muhteşem işlemeli binalar ve buram buram tarih kokan yapılar ne kadar zengin bir kent algısını zihninize yerleştiriyor. Ve bu düşünceniz duvarların arkasındaki yokluğu ve sefaleti ziyaret etmediğiniz sürece değişmiyor. Bu büyülü mimari projeyi çok akıllıca bulduğumu belirtmek isterim. Bakü’nün modern Azerbaycan’ı olduğundan daha güçlü ve heybetli gösteren bu planın sahiplerini tebrik ederim.
OGÜNhaber