Galip Geldi, Galip Gelecek...

Galip Vidinlioğlu seçimi kazandı ve beş yıllığına Kastamonu'yu yönetmeye geldi.

Bir önceki yazımızda AK Partinin ve Tahsin Babaş'ın neden kaybettiği üzerinde durmuştuk, bu yazımızda Galip Beyin nasıl ve neden kazandığı konusundaki kanaatlerimizi paylaşalım istiyorum.

İlk madde, AK Parti ve Milli Görüş hareketinin aksine, Milliyetçi hareketin Kastamonu'da daha köklü, dinamik, her açıdan kaliteli, keyfiyetli bir tabana sahip olması. 

Şehrin ticari, siyasi, bürokratik omurgasında, eğitim, kültür hayatında, dini hayatında, Milliyetçi kadroların baskın ve etkin olması, genç ve orta yaş nüfus üzerinde çok etkin olmayı her zaman başarabilmiş, domino edebilmiş olması..

Son yirmi yılda şehrin belediye yönetiminin MHP’de olması, Süleyman Yücel ve Turhan Topçuoğlu başkanların tüm toplum kesimlerince sevilmesi, hatıralarının, eserlerinin halen çok canlı ve diri bir şekilde yaşıyor olması.

Ve tüm bu kadrolarını, tabanını bu seçim sürecinde çok etkin kullanmayı başarmış olması. 

AK Parti evlere, mahallelere kadınları, gençleri gönderirken, MHP’nin esnaf, eski politikacı, kanaat önderi gibi insanların yanına Murat Başesgioğlu, Emin Çınar, Haluk Yıldız gibi saygın insanlarla giderek destek almayı başarması. 

MHP, hitap ettiği seçmeninin insani hassasiyetlerini iyi bilerek, “aslana et, koyuna ot vererek” AK Parti'nin aksine Gönüllere Dokunmayı slogan olmaktan öteye taşıyabilmiş olması. 

Gönüllere dokunmak sadece kendini sevdirmek, beğendirmek değil elbette. 

MHP, seçmenin gönlüne Tahsin Babaş hakkında yolsuzluk iddialarıyla da dokundu. 

Seçmeni yolsuzluk olduğuna inandırdı, hesap soracağını ve temiz bir yönetim sergileyeceği, emin olacakları konusunda ikna etmeyi, etkilemeyi başardı. 

Burada Yüksel Aydın'a ayrı bir başlık açmak gerekiyor. 
Evet halk dürüstlük istiyor, 
Halk AK Parti'ye ders vermek istiyor, 
Evet, AK Parti MHP ittifakı nedeniyle seçmen  bu iki partiden hangisine verirse versin ittifakın kazanmış olacağını düşünerek MHP’ye yönelmiştir. 

Ancak, seçimlerden bir kaç ay önce, Milliyetçi Hareket Partisi genel merkezin talimatıyla İl Başkanı olarak atanan Yüksel Aydın, teşkilatçılık konusundaki tüm birikiminin, her şeyini ortaya koyarak, belki riskler alarak önce dağılmaya yüz tutmuş olan MHP teşkilatını ve daha doğrusu MHP tabanını toparlamayı, harekete geçirmeyi başardı. 

Herkes tarafından biliniyor ki Kastamonu MHP tabanı AK Parti ve İyi Parti arasında paylaşılmış gibiydi. Dindar, muhafazakar ülkücüler kerhen de olsa AK Parti'ye, çok ciddi bir kesim de İYİ Parti'ye kaymak üzereydi, kaymıştı. 

Yüksel Aydın'ın inancı, kararlılığı, eski bıçak ülkücü damarı, heyecanı tüm teşkilatı harekete geçirmeye yetti sanıyorum. 

Seçim stratejisi olarak da iki zıt unsuru kullandı;

Halkın önüne adı hiç kirlenmemiş, tertemiz bir adayla çıktı. 

Rakibinin üzerine yolsuzluk silahıyla saldırdı. Dürüstlük her zaman, her yerde, her kesimde mutlaka karşılık bulacak bir mesajdı ve karşılık buldu. Kısa zamanda ne kendisi, ne Galip Bey tecrübe ve birikimleri olmayan, Belediyecilik alanında proje üretebilme konusundaki zaaflarını, noksanlarını, yolsuzluk ve dürüstlük sloganlarıyla kapatmayı denedi ve başardı. 

Tahsin Babaş'ın fısıltı gazetesi haberlerinde olduğu gibi yolsuzluklarının olduğuna, olacağına ben hiç ihtimal vermedim. Zira bu dedikodular, Allah şifa versin Turhan Topçuoğlu başkanımızla ilgilide hep oldu. Ne zaman bitti peki? Hastalanıp Başkanlığı bıraktığında. Ben her fırsatta Turhan başkanın, Süleyman Yücel başkanın böyle şeylere tenezzül edeceğine inanmadığımı söyledim, aynı şekilde Tahsin başkanın da hakkında çıkanların doğru olduğuna inanmıyorum. 

Bir şehrin en mühim yöneticilerinin halkın önünde yolsuzluk, arsızlık, ahlaksızlık gibi iddialarla ayağa düşürmeyi doğru bulmak mümkün değil. Bu şekilde şahıslarla birlikte makamları ve kurumları da aşağı çekmiş, değersizleştirmiş oluruz. 

Bu propaganda söylemleri bundan sonra Galip Bey'in ve Yüksel Aydın başkanın da ayağına dolaşacak. 

Halk hesap sorulmasını bekleyecek. Sorulmazsa ya da hesap sorulduğunda Tahsin Bey'in masumiyeti anlaşılırsa iftiracı durumuna düşecekler, iddiaları bumerang gibi kendilerini vuracaktır. 

Öte yandan, tamamen yolsuzlukla mücadele üzerinden kazanılan Belediye başkanlığı hizmet süresince tüm gözlerin üzerlerinde olmasını sağlamış oldular. 

Seçimi kazanmak sözlerle, söylemlerle oluyor. Ancak kazanılan makamın hakkını vermek, oyların hakkını vermek, şehrin hakkını vermek icraatlarla, projelerle, beklentilere cevap verebilmekle olur. 

Yani yolsuzluk yapmamak yetmez, icraat yapmak gerekir. 

Bu şehrin durmaya, duraklamaya tahammülü yok artık. Durup düşünecek, dinlenecek zamanı yok. Herkesten daha çok düşünmeye, hızlı düşünmeye, hızlı, akıllı, kalıcı, yol açıcı hizmetler, projeler üretmekle mümkün.. 

Beğenelim beğenmeyelim, Tahsin Bey, belediyecilik çıtasını, hizmet çıtasını, proje çıtasını oldukça yükseğe taşımıştır. 

Bu çıtayı aşağı çekmek mümkün olamayacaktır.

Seçim bitti ve Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu oldu. Artık yeni başkanın durmak, duraklamak gibi bir lüksü yok. Kastamonu yeni Başkan Galip Vidinlioğlu’nun vaatlerini, projelerini biran evvel hayata geçirmesini bekleyecek.

Zor olanı başardı ve Belediye Başkanlığını aldı, şimdi ise icraatlarla dolu bir beş yıl bekliyor Kastamonu ve Kastamonulu.
OGÜNhaber