Akil koro!..

Çeşitli mekânlarda onlarca kez izlememe karşın, doymadım, doyamıyorum.
Her izlediğimde, bu ülkenin bir ferdi olmaktan onur duyuyorum.
Ve haykırıyorum, işte Türkiye bu.

Müslümanı, Yahudi’si, Ortodoks’u, Katolik’i hep bir ağızdan barış haykırıyorlar.
Nereye gitseler ayakta alkışlanıyorlar.

Ben, Başbakan Erdoğan'ın yerinde olsam, akil adamların yerine, ülkenin her yerine bu koroyu gönderirim.

Şef Yılmaz Özfırat'ın anlatımları bile onlarca akil adama bedel.
İşin içinde müzik olunca, her şey daha kolay anlatılıyor.
Nasırlı yürekler bile, "Medeniyetler Korosu" karşısında imana geliyor.
                                       

* * *

Bu ne şiddet bu celal!

Doğduk, büyüdük, 52 yaşına geldik, ülkede şiddet hiç eksik olmadı.

Millet olarak mazimiz sağlammış vallahi, bu kadar travmayı Avrupalı yaşasa, tüm kıtayı akıl hastanesine dönüştürmek gerekirdi.

Şerbetliyiz, Dünya'nın ayağa kalktığı olaylar, bizim için sıradanlaştı.
İşte felakette bu!
Kötülüğe bağışıklık kazanmak, şiddetin değirmenin suyu değildir de nedir?
Bu şiddete sarmalındık kaçmak mümkün değil.
Gidecek başka vatanımız da yok.
Ne yapmalıyız.
Tibet'e gidip, Dalay Lama gibi yaşasak faydası olur mu?
Yoksa genlerimize işleyen şiddet duygusu, oraları da bozar mı?
Ülkedeki bu şiddet tarlasını kurutmadan, IMF’ye borç bitse ne olur, kredi notumuz artsa neye yarar.
Yaralıyız, gönlümüz kırık.

Huzur istiyoruz artık…

Her yerde, her alanda sözlere, hareketlere dikkat.
Yoksa maraz bir toplum olarak yarınları da kirleteceğiz.

OGÜNhaber