19 Mayıs Ve Gençlerimiz

Zaten, yıllar yılı bu ''vasiyet'', büyük bir özenle korunuyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını korumak ve kollamak, özellikle gençlerimizin vazgeçilmez görevi oluyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''vatanın bağımsızlığı'' için Anadolu topraklarına ayak basışından şu ana kadar yıl geçmiş olmasına rağmen hala ''sen-ben'' kavgalarıyla uğraşmanın ve dış dayatmaların sıkıntısı çekiliyor.Gerçekten de, 88 yıl önce, ülkenin huzur ve selameti için ilk adımlar atılmış ve büyük mücadelelerden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları çizilmişken; şimdi hırslar, kişisel menfaatler ve dış mihrakların oyunları yenilemiyor. Oysa, aziz vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin huzur güvenliği için, en büyük özveriyi göstermemiz gerekiyor. 88 yılın muhasebesi yapılırsa, eksikliklerimiz, ihmalkârlığımız hatta gafletlerimiz bir bir ortaya çıkıyor. Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz bu dönemde, ''19 Mayıs ruhu''nun, benliğimizi bütünüyle sarması icap ediyor. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın anlamı, buruk da olsa kutlamaların, gösterilerin ötesinde değerler taşıyor. Her şeyden önce, gençliğimize devredeceğimiz mirası, uzun uzun düşünüp tavır, hareket, hatta eylemlerimizi yeniden düzenlemeliyiz. Açıkça ifade etmek gerekirse, 19 Mayıs'lar, vatanın istikbali ve selameti üzerinde ''pazarlıklara girişilsin'' diye yapılmamıştır sanırız. Esaret zincirini ta 88 yıl önce kırmak üzere bayrak açan ve bütün güçlüklere rağmen bunu başaran Türk milleti, elbette her türlü krizi başarabilecek ruhu taşıyor. Heyecan, gurur ve sevinç içinde kutlamamız gerekirken, içine düşülen ve yaşanan burukluktan kurtulmanın yollarını, 19 Mayıs ruhunda aramak icap ediyor. Unutulmamalıdır ki, gençlerimiz en büyük umudumuz oluyor. Her ne kadar, gençlerimizin gücünden, kapasitesinden yararlanmayı şimdiye kadar ertelemiş olsak bile, tek ümidimiz onlar kalıyor. Zaten, Cumhuriyet de onlara emanet edilmemiş miydi? Acı olan şudur ki, genç nüfus avantajımız ve gençlerimizin fonksiyonu bir türlü devreye girmiyor. Genç nüfus potansiyeli, ne yazık ki yönetim kadrolarının elinde eriyip gidiyor.

 

kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/13-10-Mayıs.2007/Sayı:20
OGÜNhaber