Melisa Evren KÜÇÜK; 'Gündemdeki son ürün'

Piyasadaki boşluğu görür, zamanı tespit eder ve hiç tereddüt etmeden ürünü ya üretir ya da üretilmişi getirir ve anında yine Türk insanına sunar.
Sonuç olarak ya tutarsa demiştir ama genelde de tutar.
Tutunca da üstüne gider, artık bıktırana kadar piyasada aynı konu döner de döner.

Bir zamanlar simsiyah bir araba vardı dizinin birinde, bahsedince hemen hatırlayacaksınız. Başrol oyuncusu “Michael”, genç kızların hayallerini süslerken, onun konuşan siyah arabası “Kid” ise, erkeklerin hayallerini süslerdi.

Kızlar keşke böyle bir sevgilimiz olsa ve her defasında kahramanca bizi her kötü durumdan kurtarsa derken, erkekler keşke böyle bir arabamız olsa da tüm kızları tavlasak derlerdi.

Belki araba konuşamaz da siyah olsa en azından benzerdi.
Tabii ama… o da yetmez şu arabanın önündeki ışık da olmalı, ışık bir o yana bir bu yana oynamalı, kızların da kalbi bizim için hoplamalı!
Bunu gören girişimci kişilikler hiç boş durmamıştı…
Hemen o kırmızı ışıklardan piyasaya sundu.

Her siyah araba alan akıllı genç(!) o ışıklardan taktırttı ve ortamı bol bol baydı…
Yıllar geçti ve bu tür girişimci icatlar sık sık gündeme geldi.

“Yüzüklerin Efendisi” filmiyle beraber piyasaya sürülen güya tüm yüzüklerin efendisi olan yüzükler, Kenan İmirzalıoğlu’nun karizma yaptğı “Yusuf Miroğlu” tiplemesinin yerlere kadar uzun paltoları, “Kurtlar Vadisi” dizisindeki o ünlü şovalye yüzüğü de bunlara örnek değil miydi?

Baktılar diziler bu kadar tutuldu ve ticari hayatı da canlandırıyor, hem dizileri bol bol döndürdüler piyasada, hem dizi ürünlerini.
“Sıla tokaları” da aklınıza geldi mi?

Girişimciler sadece diziler ve filmleri değil, gündemdeki her olayı kolluyordu doğrusu.

Bir zamanlar üniversitelere türban girsin mi girmesin mi tartışması gündemde iken, bir Türk girişimci Çin’den ithal ettiği “Türbanlı Barbie bebek resimli beslenme çantaları”nı satışa sunmuştu. Bu olaydan birkaç ay önce de zaten kız çocukların göz bebeği Barbie’lerin “Rezzan” adında türbanlı rakibi üretilmişti ve çoktan piyasaya sürülmüştü.

Küresel ısınma muhabbetleri yapılmaya başlandığı ilk yıllarda ise, Türk bilimadamları kolları sıvadı ve klasik ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağını üretti. “Ayarlanabilir beyaz ışık” teknolojisini getirdi.

Türklerin müthiş buluşu dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan ''NANOTECHNOLOGY'' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu. Ogünkü piyasa açığı da böylelikle tespit edilmişti. Bugün kullandığımız beyaz ışıklı ampuller, küresel ısınma gündeminin iyi bir getirisiydi.

…Ve çağın icadı olan son günlerin uzun süre gündemimi korumuş konusu olan “kene” ise bir türlü gündemden düşmemekle girişimcilerin iştahını yine kabarttı. Böyle korku verici ve çekinilen bir böcek türü acaba ne olabilirdi, nasıl değerlendirilebilirdi?

Pekin olimpiyatları oynanırken olimpiyat halkaları kadınların saçlarına toka yapılır da, bizim gündemimizin başrol oyuncusu kenemiz neden bizim kadınlarımızı süslemesindi?

Bijutericilere ilham olan keneden küpe yapıldı, camlara asıldı “Kene Küpesi 2.5YTL”
Bayanlar ise bu küpeleri pek sevdi.
Yalnız yakında keneden daha neler üretilecek, kene bizi artık daha nasıl kemirecek bilinmez.

Peki ya keneden eşini, dostunu, ailesinden birilerini kaybetmiş, keneden canı yanmış insanlar bu küpeleri gördüklerinde neler düşünür o da bilinmez. Kene kulağımıza küpe oldu ya, gerisi hikâye...

Bilinen bir şey var, gündeme bir konu oturduğu zaman, o konunun üzerine, iyi ya da kötü ürünler üretilir. Yukarıdaki ampul örneğindeki gibi bazı ürünler hayatımız için önem taşır.

Bazı ürünler ise, insanların “zekâlarına hakaret” gibi ortalıkta dolanır da dolanır.

Aslında talebe göre hareket eden girişimciler daha zekice ürünlerin tercih edildiğini gördükçe, arz edeceği ürün konusunda daha seçici davranacaktır.

Sonuçta piyasa gündemden ve modadan hep etkilenecektir de, bir ürün satın alırkenki tercihlerimiz de gelecekte bize sunulacak ürünleri etkileyecektir.
OGÜNhaber