Devletimiz ilk andan itibaren sahadaydı…

6 Şubat 2023 Gece yarısı Saat 04,17,
Büyük bir sallantı ile çok büyük bir yıkım. Kahramanmaraş merkezli bu deprem sadece Maraş ve çevresi sanılıyorken, aslında felaketin boyutu olduk geniş bir alana yayılmış Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Urfa, Diyarbakır, Osmaniye, Malatya, Adana Geniş bir yüz ölçüme sahip bir alan.

Herkes şaşkın, Dünya şaşkın, 7,7 şiddetinde bir deprem, gün ışıdığında felaketin boyutları dehşet verici bir durumda olduğu görüldü. Her yer enkaz, yollar kapalı yıkıntıların altında canlar, kurtarılmayı bekleyen analar, babalar, çocuklar, nineler, dedeler. Allah'ım bu nasıl felaket. Türk milletine yardım et demekten başka ne yapılabilir?

Gün ışıdığında her kez bir enkaza koşuyor, bir can kurtarma derdinde. Asker sahaya inmiş. Arama kurtarma ekipleri gelmeye başlamış, Kızılay tüm zorluklara rağmen bölgeye ulaşmış, AFAD ekipleri arama kurtarma çalışmaları başlamışken yine Merkez üstü Kahramanmaraş Elbistan ilçesi olan 7,6 ikinci bir deprem. Allah'ım bu neydi böyle felaketin boyutu, yıkım kat ve katlanıyordu. Bu ikinci deprem ise yıkımı çok fazla oluyor hatta arama kurtarma faaliyeti gösteren ekipler enkaz altında kalıyor, evlerine giren değerli eşyalarını kurtarmak isteyen herkes enkaz altında kalıyor. Marketlere koşanlar vs. kısaca acılarımız kat ve kat artıyor.

Acı çok büyük, tarifi imkânsız, ateş düştüğü yeri yakmıyor kavuruyor. Herkesin acısı tarifsiz.

Depremden 8 gün sonra bölgeye gittim. Akşam saatlerinde Hatay'a ulaştım. Hatay Jandarma Alay Komutanlığına gittiğimde Alay komutanlığı idari binaları tamamen yıkılmış, çok şükür birlik içinde Askerimiz şehit olmamış.

Hummalı müthiş bir hareketlilik vardı Jandarma Genel Komutan Yardımcısı, Paşamız ile istişare etme imkânı buldum.

"Paşam öncelikle geçmiş olsun, başımız sağ olsun, bir husus sormak isterim."
"Tabi Sn. Vekilim sorabilirsiniz" dedi.

"Asker sahaya geç indi dedikodusunu bilerek yayıyorlar ne diyorsunuz?"
"Sn. Vekilim Deprem sırasında Hakkâri'deydim saat 04,30 gibi haber aldım ve üst komutanlıkla irtibata geçtik. Saat 05,30 da İçişleri Bakanlığımız ve Jandarma Genel Komutanımızın emriyle tüm birliklere talimat verdik acil kodu ile, fakat bizler telekomünikasyon hatlarının iptal olması nedeniyle depremin gerçekleştiği birliklerimize iletişim kuramadık. Hemen bende dahil tüm komutanlarımız depremin boyutunun geniş alana yayıldığını öğrendiğimizde görev dağılımı yaptık. Arama kurtarma ekibiz ve hazırladık Hava Kuvvetlerimiz, Kara Kuvvetlerimiz, Deniz Kuvvetlerimiz ile birlikte, yalnız Hatay Hava limanı ve bazı illerin Hava Limaları hasar olduğu bilgisi uçuşları engelledi ve o illere kara yolu ile hareket etmeye karar verdik. Hatta ben kara yolu ile giderken büyük tehlike atlattım yarılmış yolun içine düşmekten kıl payı kurtulduk.

Asker gündüz bazı illere 4 saat sonra, bazı illere 7 saat sonra bazı illere 10 saat sonra tam olarak sahadaydı, çok daha erken ulaşmamıza hava şartları ve yolların kapanması engel oldu. Bir şey unutuluyor depreme maruz kalan illerde, ilçelerde Asker deprem anı itibarı ile sahadaydı en azından ulaşabildikleri yerlere ulaşmaya çalıştılar. İkinci günden itibaren gerek Hava gerek karadan ilçelere, köylere ulaşmamız tüm imkânlarımızla birlikte seferber olduk. Helikopterlerle köylere ulaşıyoruz. Jeneratör, gıda, çadır, hijyen malzemeleri ulaştırıyoruz. Ünimork arazi araçlarımızla gidilemeyen her yere gidiyoruz. Çadır kuruyoruz, sağlık hizmeti veriyoruz. JAK ile arama kurtarmada binlerce personelimiz sahada, güvenlik için motorlu ekiplerimiz, özel kuvvetlerimiz sahada" diye geniş bir bilgi aldık.

Biz bölgede sadece işimize bakıyoruz halkımızın her ihtiyacına koşuyoruz kimin ne dediği gerçekten bizi ilgilendirmiyor, gören gözler sahada askerimizi görüyor.

Kısaca asker ilk andan itibaren sahadaydı. Biz gurur duyuyoruz.

Sabah erken baktığımda tüm Askerlerimiz bir gün önce yapılan toplantıdaki planlama doğrultusunda AFAD ile koordineli çalışmalar devem ediyordu, amaaa gece zaten uyumamışlar 24 saat esasına dayalı çalışıyorlardı. Allah onlardan razı olsun.

Felaketin boyutunu yerinde görmek istedim ve Hatay, Antakya şehir içinde dolaştım inanılmaz bir şeydi, sağlam bir tek bina yoktu. Şehirde kimse kalmamış koordinasyon toplantısında söylenen şehirde 100 bin kişi ya var ya yok. 1 milyonu aşkın bir şehirden bahsediyoruz. Her bir enkazın başında arama kurtarma çalışmaları devam ediyordu. Yardım çadırlarını ziyaret ettik, kamu kurumları, AFAD, Kızılay, gönüllüler, Askerler, Polisler, STK'lar herkes depremzede vatandaşlarımıza yardım etmek için adeta kendilerini parçalıyor. Maraş'a geçerken ilçelere uğradık, köylere uğradık her yer yıkıntılar içinde insanlar üzgün. Ailesini kaybetmiş, yakınlarını kaybetmişler acı çok büyük.

Bir nebze katkımız olsun istedik gece gündüz dolaştık yüreklerine dokunmak istedik dedim ya ateş düştüğü yeri yakıyor.

Devletimiz tüm imkânlarını seferber etmiş. Çadır kent, konteyner kentler, geçici barınma yerleri için müthiş çalışmalar var her yerde. Her köyde köylünün isteği üzerine yıkılan evinin yanına AFAD çadır kurmuş ve yiyecek yakacak, soba, ısıtıcı her ihtiyaçları karşılanmış ve sürekli ring halinde gün aşırı İl geneli, ilçeler, köyler, mahalleler kontrol altında. Sosyal marketler kurulmuş, eksik olan bazı konular banyo, tuvalet gibi hijyen ekipmanları da kurulmuş kurulmaya devam ediyor.

Bir ilçede Koordinasyon Merkezi'ni ziyaret ettik. Sorumlu Vali, Vali Yardımcıları ve Kaymakam, Belediye Başkanı ve ekipleri. Karaman Valisi o ilçeye görevlendirilmiş ama tüm Karaman'da bulunan Özel idare ekipleri, arama kurtarma ekipleri vs. "Deprem sonrası beşinci saatte görev yerine geldim ve hemen kontrolü ele aldık. 120 üzerinde enkazdan vatandaşımızı kurtardım, yağmalamayı önledik, halkı güvenli yerlere aldık, bir gün içinde trafolarımızın bir kısmını devreye aldık" diye bizlere bilgi verdiler. Bölgedeki Devletim koordinasyonu nasıl sağladığının ve işini nasıl ciddi yaptığının bir örneğiydi.

Allah devletimize zeval vermesin.
Allah bir daha bu millete böyle acılar yaşatmasın.

Devletimiz, Milletimizle birlikte bu asrın felaketinin üstesinden gelecek inşallah.
Geçici konteyner kentler ve çadır kentler hızla yapılıyor.

Kalıcı konutlar ise inşallah süratle bir yıl sonunda vatandaşlarımıza teslim edilecek.
Başımız sağ olsun.

Acımız çok büyük…
OGÜNhaber