Yine şaşırtmadınız

Her felakette, faciada olduğu gibi, bizleri bu son, ciğerimizi yakan olayda da bizleri şaşırtmadınız. Eminim ki, hiç şaşırtmayacaksınız, çünkü fıtratınız bu.
 
Maalesef, Bartın'ın Amasra ilçemizde, üzücü bir felaket yaşandı.
Bir kömür madeninde meydana gelen kazada, sonuç olarak 41 insanımız Şehid oldu.
Yaralılarımız var.
Ülkece içimiz yandı, yastayız, üzgünüz.
 
Ama siz, yine bu milletin acısını yaşamasına dahi fırsat vermeden, blok halinde, belli bir iskelet üzerinden, siyaset devşirmeye başladınız ve büyük bir aymazlık ile de devam ediyorsunuz.
 
Başında ajitasyon, ortasında riya, popülizm, sonunda ise algı, yalan ve siyaset devşirmesi.
 
Aslında hiç de umursamadığınız insanların acıları üstünden yapılan bu iğrençlik artık arşa dayandı.
 
Üstüne üstlük, bir de DHKP-C militanı olmaktan yargılanan bir sözde Avukatı konu yapmanız, tüy dökmekten başka bir şey değildir.
 
Kabul etseniz de, etmeseniz de, Devlet, olayın meydana geldiği andan itibaren, son derece seri, disiplinli, organize bir şekilde, olay yerinde teşkilatlanma.
 
Binin üzerinde personel, iki sahra hastanesi, AFAD, UMKE ekipleri, arama kurtarma teşkilatları, sayısız ambulans, uçak ambulanslar, Kızılay, TTK ekipleri, hepsi, ama hepsi olay yerinde idi.
 
Amasra gibi sapa ve uzak bir yerden, altı saat içinde altı madenci kardeşimiz, ambulans uçaklar ile İstanbul a getirildi ve lütfen dikkat buyurun: Avrupa'nın en büyük yanık merkezinde tedavi altına alındı.
 
24 saat geçmeden, tüm arama, kurtarma faaliyetleri tamamlandı ve geride hiçbir insan bırakılmadı.
 
Kimse kusura bakmasın ama böyle bir fecaatin karşısında, bu denli organize olan, seri müdahale de, bu devletin geldiği noktayı açıkça gösteriyor.
 
Daha bir iki saat içinde, devletin üç bakanı olay yerine geliyor ve bizzat koordine ediyor.
 
İlle de ajitasyon yapılacaksa, Gölcük depreminde üç gün, bölgeye dahi ulaşamayan bir devletin varlığını da unutmamak lazım gelir.
 
90'lı yıllarda, DYP/SHP iktidarında, onlarca madenciyi, beton ile o karanlığa gömüp, diri, diri yanmaya terk edenleri de unutmayalım.
 
Ancak bizim maksadımız bu değil.
Amasra'da ki maden, mümkün olan en yüksek teknoloji ile donatılmış, çalışan bir yer.
 
Buna rağmen böyle bir facia oldu ise neden ve nasıl olduğunu, adli soruşturma, elbette ortaya çıkaracaktır, bundan da hiç kimse şüphe etmesin.
 
Ancak, şimdiden, ne idüğü belirsiz bir takım "belgeler" ile, uyduruk haberler yaymak, en hafif tabirle alçaklıktır, ki bu bağlamda, dezenformasyon yasasının da ne kadar isabetli olduğunu, bu yasaya "sansür" diyenler, bizzat kendileri göstermiş oldu.
 
Netice itibariyle, 41 şehidimiz var.
Neden Şehid diyoruz?
Çünkü, yangında, göçük altında, boğularak, amansız bir hastalıktan dolayı hayatını kaybedenlere, İslam da, hükmen şehid denir de ondan.
 
Bazı cahiller, "acaba bu tür kazalar Almanya'da, Avrupa da neden olmuyor" diye bir şeyler saçmalamışlar.
 
Neden cahil dediğimi de açıklayayım.
Birincisi, Almanya başta olmak üzere, Avrupa'da yeraltı madenciliği kalmamıştır.
Maliyeti getirinden büyük olduğu için, tek, tek kapatılmışlardır, çünkü nükleer santrallar ve yer üstü madencilik, daha karlı gelmiştir.
İkincisi, her bölgenin jeolojik yapısı, münhasırdır, birbirine benzemez.
Üçüncüsü ise, Avrupa da yer altı madenciliği devam ediyor iken de, bu tip kazalar oluyordu, çünkü bu işin tabiatında bu var.
 
Ben, bir vatandaş olarak, Şehid düşen kardeşlerimize Allahtan Rahmet, Yaralılarımıza, acil şifalar, yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
 
Büyük Türk devletimize de Allah zeval vermesin diyorum.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam.
OGÜNhaber