'Yıl 2023'

Bugün, saygın bir  dostum olan Hüseyin Avni Uymaz  beyefedinin çok keyif alarak okuduğm bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum..

Bu makale aslında o kadar çok şeyi ifade ediyorki.. Bence bu yazı "yarın'ımızın dünden belli" olduğunun kanıtıdır. Sağduyusu ve ilerici düşünceleri için arkadaşımı kutluyorum. Şimdi değerlerımıze sahip çıkmazsak ileride bunları yaşamamız kaçınılmaz olacaktır..       

Yıl 2023… Yer Avrupa başkentlerinden birinin, şehir merkezinden uzakta bir kır evi. Toplantıya katılanlar emekli olmuş devlet başkanları ve bakanlarından oluşan ve de 14 yıl evvelki AB komiserleri. Eskileri konuşuyorlardı. 14 yıl önceki yaptıklarını birer anı olarak anlatıyorlardı. İçlerinden biri gülerek konuşmaya başladı.

Hatırlıyor musunuz 2009 da bir küresel kriz çıkmıştı. İkinci dünya savaşından sonraki en zor anları o zaman yaşamıştık. Bir panik havası vardı. Hem kendi ekonomimizi düzeltecektik, hem de rakiplerimizi farklı yönlendirecektik. Şimdi adını bile hatırlamadığım bir Türk bakan ve teknik heyeti gelmişti. Onlar da panik halinde idi. Masada kendimden emin bir şekilde otururken, merak etmeyin sakin olun size bir şey olmaz. Şimdi dönün ülkenize ve “Görüşmelerimiz gayet iyi geçti, bizim durumumuz Avrupalılardan daha iyi, kriz bizi teğet geçecek” deyin dedim. “Bana sordu siz hangi önlemleri alıyorsunuz” ona şu cevabı verdim. Ekonomi de, zaman sürecinde böyle dalgalanmalar yaşanabilir, yeter ki soğukkanlılığı kaybetmeyin. Mesela biz Piyasaları rahatlatmak için. Piyasaya bir miktar para verdik. Ve bu paranın zaten yaklaşık beşte biri bize vergi olarak dönecek, geri kalanı piyasayı hareketlendirip, sene sonunda da gelir vergisi olarak tekrar geri dönecek dedim. “Peki, biz de aynısını uygulayalım mı” diye sorduğunda krizden de beter en zor anları yaşadım. “Hayır, siz yapmayın, sizin böyle uygulamalara ihtiyacınız yok” dedim. Zavallı inandı ve gitti.

Tabii onu birazda korkuttum “Aman ha, karşılıksız para basmayın, bu sizi kriz sonrasında enflasyona iter” dedim. İçlerinden bir diğeri sordu.
-Peki, inandı mı?
-Evet, inandı ve de dönüp ülkesinde aynen yaptı.

Hâlbuki bana, siz karşılıksız olarak piyasaya para veriyorsunuz da, biz niçin vermeyelim, sizdeki piyasaya verilen karşılıksız para enflasyona sebep olmuyor da, bizdeki neden olsun dese, çok zor anlar yaşayacaktım.

Bir başka konuk soruyor.
-Peki, daha sonra ne yaptılar? Kendi vatandaşlarına nasıl bir çözüm sundular?
-Orası daha enteresan, kendi halklarına önce “mayın temizleyeceğiz” dediler bir ay bunu tartıştılar, sonra aslı olmayan fotokopi bir belge çıkarttılar ve bir ayda onu tartıştılar, daha sonra hukuk tartıştılar, sonra yaz tatili, sonra meclis açılınca görev süreleri tartışması başlattılar derken bu böyle gitti.

İçlerinden bir başka konuk şöyle dedi.
-Desenize üstat, bu gün Türkiye ile aramızdaki refah seviyesinin açılmasına, sizin o zamanki davranışınız neden oldu.
-Evet diye devam etti konuşmacı.“Siz ne sanıyorsunuz, biz 50 yıldır bu oyunu onlara yedirttik.” “Irak daki Halep’çe katliamında kapıları açtırttık ve ırak Kürtlerini aldırttık sonra Kürtlere kültürel haklar dedik, 30 yıl terörle uğraştırdık, sonra başörtüsü dedik uğraştırdık, Anayasa mahkemelerinde tartışma açtırdık ve uğraştırdık, yani sizin anlayacağınız biz bunu hep yaptık. Onun için bu gün genç Türkler bizim hizmetçiliğimizi, hastabakıcılığımızı, sanayideki kalitesiz iş gücümüzü oluşturuyorlar. “Sizi tebrik ederim üstat.” dedi.

Bir başkası
-İşte devletini düşünen ve onun için çalışan devlet adamı böyle olur. Hadi bunun şerefine şampanya içelim.

Kızım Ayşe bize bakıver..                                                                                                                                                       

Hüseyin Avni UYMAZ

OGÜNhaber