Sürdürülebilir şehirlere geçişi hızlandırmak

MAtchUP, SharingCities ve REMOURBAN gibi AB tarafından finanse edilen projeler sayesinde, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak için enerji, mobilite ve BİT sektörlerinde çeşitli adımlar atıldı.

GrowSmarter projesi de şehirleri dönüştürme amaçlı bir proje.

Hızla şehirleşen bir dünyada şehir paydaşlarının ihtiyaçlarına cevap vermek ve çevresel ayak izlerini azaltmak için daha akıllı olunması gerekir. GrowSmarter, enerji ve altyapı ve ulaşımda '12 akıllı şehir çözümünü” entegre etmek ve göstermek, diğer şehirlere uygulamada nasıl çalıştıkları ve çoğaltma fırsatları hakkında değerli bilgiler sağlamak için şehirleri ve endüstriyi bir araya getirir.
Diğer şehirlerde ve topluluklarda dönüşümleri teşvik etmek ve 12 akıllı şehir çözümünü göstermek için üç deniz feneri şehri (lighthouse cities) (Stockholm, Köln, Barselona) kullanıyor .



Proje üç alana odaklanmaktadır: düşük enerji tüketen bölgeler, entegre altyapılar ve sürdürülebilir şehir hareketliliği.

Bu üç alandan ise 12 akıllı şehir çözümü ortaya konmuştur.

1. Düşük Enerji Bölgeleri
1.1. Binaların enerji yenilenmesi
1.2. Akıllı bina lojistiği
1.3. Akıllı, enerji tasarruflu evler
1.4. Yerel yenilenebilir enerji yönetimi

2. Entegre Altyapılar
2.1. Akıllı aydınlatma, sokak lambaları ve trafik direkleri
2.2. Bölgesel ısıtma ve soğutma için yeni iş modelleri
2.3. Akıllı atık toplama, enerjiye dönüştürme
2.4. Büyük açık veri platformu

3. Sürdürülebilir Şehir Hareketliliği
3.1. Sürdürülebilir teslimat
3.2. Akıllı trafik yönetimi
3.3. Alternatif yakıtla çalışan araçlar
3.4. Akıllı mobilite çözümleri

Proje web sitesinde, büyümenin ve akıllı, sürdürülebilir bir Avrupa’ya geçişin desteklenmesi için bu akıllı çözümler için hazır bir pazarın oluşturulmasının amaçlandığı belirtilmektedir.

GovernmentEuropa haber portalında yer alan bir haber makalesinde, proje koordinatörü Stockholm Çevre ve Sağlık İdaresi Şehri Planlama ve Çevre Dairesi Başkanı (Head of Departmentfor Planning and Environment at the City of Stockholm Environment &Health Administration) Gustaf Landahl şöyle diyor: 'Avrupalıların yaklaşık üçte biri tamamı yenilenmesi gereken 1960'lar ve 70’lerden kalma binalarda yaşıyor.” Ve Ekliyor: 'GrowSmarter'ın altında, 60'lardan kalma binalar, yeni inşa edilen enerji standartlarını karşılamak için yenilendi. Bu potansiyeli görürsek, enerjiden tasarruf etmek için çözümler üretmeye başlayabilir ve insanlara kendi enerji kullanımlarını kontrol etmek için daha iyi araçlar verebiliriz.”

Daha iyi atık ve ısı yönetimi

Landahl ayrıca atık yönetimini iyileştirme ihtiyacına ve şehirlerde sıcaklığın daha verimli kullanılması gerektiğine işaret ediyor. Stockholm’ün 'merkezi ısıtma sistemi ve marketler gibi tesisler tarafından üretilen fazla ısının birincil enerji yerine kullanılabildiği yeni bir işletme modelini” nasıl başlattığını açıklıyor.

Ulaşım ve mobilite ile ilgili konularda şunları söylüyor: 'Şehirlerde sadece araba sayısı değil, ürün akışı da artıyor: insanlar internette dört çift ayakkabı alıyor ve üç çiftini geri gönderiyor bu ürün akış trafiğinin de artmasıdır. Bu zorlukların 12 GrowSmarter çözümü ile çözülmesini umuyoruz. "

GrowSmarter ile ilgili beş takipçi şehir Valetta, Suceava, Porto, Cork ve Graz. Deniz feneri şehirlerinin (lighthouse cities) deneyimlerine dayanarak, şehir önlemleri ve yerel ihtiyaçlara uygun bir dönüşüm planı geliştirmektedir.

AB tarafından finanse edilen Akıllı Şehirler Bilgi Sistemi (Smart Cities Information System) platformu uyarınca, Avrupa Deniz Feneri (European Lighthouse) topluluğu, Avrupa'da ve ötesinde akıllı ve sürdürülebilir şehir hareketini yönlendiren 14 projeden oluşmaktadır. Bunlar arasında 40 deniz feneri ve özel ve akademik ortakların enerji, BİT ve mobilite alanlarında yenilikçi çözümler uygulamak için çalıştığı 53 takip şehri bulunmaktadır.

CORDIS'te açıklandığı gibi, Deniz Feneri şehirleri, 'şehirdeki zorlukların çözülmesine katkıda bulunmanın ve takipçi şehirlere ve Avrupa pazarının geri kalanına akıllı çözümler sunan bir pazar başlatmak için doğrulanmış iş davaları yaratmanın bir yoludur. Daha Akıllı, 12 çözüm, sürdürülebilirliğin üç ayağını karşılayacak şekilde tasarlandı: ekonomik, sosyal ve çevresel kaygılar. "

Şehirlerde yaşam kalitesini arttırmak için yapılan çalışmaları ortaya koyan bir diğer önemli konuda şehirlerdeki problemlerden bir fırsat yaratmak olmalıdır. Bu fırsatın nasıl yaratılabileceği takip eden satırlarda ele alındı.


Şehirlerdeki problemleri fırsata dönüştürme



Halen, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 55'i, bir BM raporuna göre 2050 yılına kadar yüzde 68'e çıkması beklenen şehirlerde yaşıyor.

Sürekli şehirleşmenin yol açtığı zorluklarla birlikte, şehirlerin başarılı yönetimi her zamankinden daha önemli hale geldi.

Şehir ortamlarında yaşam kalitesini artırmak için akıllı şehirler kavramı enerji ve ulaşım gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. AB tarafından finanse edilen MAtchUP projesi bunun bir örneği. MAtchUP'un enerji, mobilite ve BİT sektörlerinde yenilikçi teknolojileri içeren akıllı şehir çözümleri ile şehirlerin dönüşümünde ilerleme kaydedilmiştir.



Örneğin, MAtchUP'ın büyük ölçekli gösteri projeleri uygulayacağı üç şehirden biri olan Valensiya'da, dijital platform VLCi yerel otorite yöneticileri tarafından kullanılıyor.

Proje web sitesinde yer alan bir haber bülteninde, "Valensiya, dijital Platform VLCi sayesinde yüzde 100 Akıllı olarak ilan edilen ilk İspanya şehri. Ana yerel hizmetleri bir araya getiren bu BİT aracı, vatandaşların yaşam kalitesini arttırarak şehir verimliliğini arttırır. " deniyor.

VLCi Platformu web sitesi (VLCi Platform website) BİT aracının ana işlevlerini özetlemektedir. Valensiya'nın Belediye Meclisi Hizmetlerinin sensörlerinden ve bilgi sistemlerinden veri toplar ve çok sayıda kaynaktan gelen geniş miktarda bilgiyi yönetir. Ayrıca, Büyük Veri kullanımı yoluyla bilgi depolama ve analizini ve şehir servis yöneticilerinin kolay ve hızlı karar alma için sonuç çıkarmasına yardımcı olmak için gösterge panolarının geliştirildiği bilgi kullanılabilirliğini içerir.

Valensiya'da uygulanan iyi uygulamaları ve yenilikçi çözümleri içeren bir çalışma turunun bir parçası olarak, MAtchUP ekibi ve diğer paydaşlar mobilite, enerji ve BİT faaliyetleri ile ilgili çeşitli ilgi çekici yerleri ziyaret etti. Valensiya'nın trafik yönetim merkezinden başlayarak, proje ortakları şehirdeki trafiğin nasıl izlendiğini, araçların akışının kontrol edilmesini ve trafik olaylarının yönetilmesini inceledi. Çalışma turu katılımcılarına ayrıca diyalog ve dijitalleşme, sorumluluğun dağıtılması (merkezden yönetilmeme) ile ilgili ortak tasarımlı çalışma grupları aracılığıyla vatandaşların katılımına yönelik araç ve mekanizmalara odaklanan bir proje olan Decidim València hakkında bilgi verildi. Ayrıca, katılımcılar enerji alanında 50/50 programında yer alan Valencia'daki Federico García Lorca okulunu ziyaret etti. Bu program okullarda enerji ve ekonomik tasarruf gibi yenilikçi bir iş modelinin tanıtımına odaklanan bir kaynak tasarrufu eylemidir. Bu, Valensiya'daki çocuklara, enerji, su ve gaz kullanarak çevrelerindeki dünyaya saygı duymayı öğretecek.

MAtchUP'ın diğer şehirleri Dresden (Almanya) ve Antalya'dır (Türkiye). Proje aynı zamanda Ostende (Belçika), Herzliya (İsrail), Üsküp (Kuzey Makedonya) ve Kerava'da (Finlandiya) çoğaltma ve yükseltme planlarını destekleyecektir.

Ülkemizin Akdeniz’e açılan kapısı olan Antalya bu proje ile büyük bir yeşil koridorla yaya ve bisiklet dostu olması planlanan akıllı bir bölgedir.



Yaklaşık 2,4 milyon nüfusu ile tarihi bir kent olan Antalya, Türkiye’nin 5. büyük şehridir. Akdeniz’de, ülkemizin güneybatısında yer almaktadır.

Uluslararası tanınmış bir turizm destinasyonu ve Türkiye’nin turizm başkentidir. Antalya, 1993 yılında Büyükşehir Belediyesi olmuştur. Uluslararası bir vitrin şehri olarak Antalya; kaliteli yaşam, nitelikli istihdam, rekabetçi hizmet, tarım ve temiz sanayiye dayanan sürdürülebilir yerel kalkınmayı kendine görev edinmiştir.

Büyükşehir Belediyesi’nin 2015-2019 Stratejik Planı, Antalya’nın kültürel, tarihi ve ekolojik mirasına adanmış şeffaf, katılımcı ve verimli bir yönetim vizyonuna sahiptir. Kentsel göçteki hızlı artışa rağmen, yerel yönetim, şehrin ve hinterlandının son derece öneme sahip olan doğal, ekolojik ve tarihi zenginliklerini koruma, kenti bölgenin akıllı servis merkezi haline getirme, tarım sektörünü yenileme ve turizm sektörünü çeşitlendirirken kaynak verimliliğini en üst düzeye çıkarma ihtiyacının farkındadır.


Kepez-Santral Bölgesi

Kentsel dönüşüm kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen 'akıllı bölgelerden” ilki Yeni Kepez-Santral Bölgesidir.

MAtchUP sayesinde bölge, Antalya için 2 milyar dolarlık bir ekonomi yaratacak bölgede yaşayacak ve çalışacak 80.000 kişi için altyapı, enerji, ulaşım, su, aydınlatma, çevre, güvenlik, sağlık, akıllı ev ve entegre teknoloji çözümlerini içeren birçok akıllı şehir girişimleri ile sıfırdan bir akıllı şehir yaratılarak türünün ilk örneği olacaktır. Sağlıksız ve deprem riski bulunan kentsel alanlar yıkılmış ve akıllı, yeşil, yaşanabilir alanların gelişimi için tüm mülkiyet sorunları tamamen çözülmüştür.

Demo bölgesi olarak seçilen yüksek performans bölgesini kapsayacak olan ilk aşama; yüksek derecede kentsel yenilenebilir kavramlar ve hem binalarda hem de ulaşım da akıllı şehir uygulamaları ile birlikte, akıllı ve enerji verimli olarak inşa edilen çevre açısından, Yeni Kepez Gelişimi için 'en iyi uygulamayı” sunacaktır. Akıllı bölge zaten, bu gelişmeyi kolaylaştıran büyük bir yeşil koridor ile birlikte yaya ve bisiklet dostu olarak planlanmıştı. Tüm yenilikçi akıllı şehir çözümleri ile Güney Avrupa ve Orta Doğu bölgeleri için sıfırdan Akıllı Şehirler yaratmada bir rol model olacaktır.

MAtchUP kapsamında Antalya şehri aşağıdaki konulara odaklanacaktır:

• Bölgede yüksek performanslı binaların yapımı,

• Tüm şehir için sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesi (şarj noktaları ile uyumlu yeni bir elektrikli araç filosu)

MAtchUP (MAximizing the UPscaling) projesi (yüksek seviyeli şehir dönüşüm stratejilerinin çoğaltılması ve çoğaltma potansiyelinin artırılması) topluluklar için müreffeh ve daha yaşanabilir bir şehir ortamı yaratma hedefiyle akıllı şehirlere ve topluluklara odaklanan AB tarafından finanse edilen projelerden biridir.

Ancak sürdürülebilir, yaşam kalitesi artmış akıllı şehir yapılarına ulaşılmak istendiğinde önümüze çıkan bir başka konuda akıllı şehirleri türlerine göre gruplayarak yapılan çalışmalarla daha akılcı çözümler bulunmasının da önünü açmaktır. Buradan yola çıkarak aşağıdaki yazıda akıllı şehirleri türlere göre sınıflamanın bize gösterdiği yola bakalım.


'Akıllı şehirleri” türlere göre gruplamak, şehir planlamacılarının bir yol bulmasına yardımcı olabilir

Uluslararası bir araştırma ekibine göre dünya çapındaki "akıllı şehirler"in karşılaştırmalı bir analizi dört farklı türü ortaya koyuyor. Kategoriler, şehir planlamacılarının kendi sosyo-ekonomik durumlarına ve politika isteklerine yakın modelleri belirlemeleri ve taklit etmelerine yardımcı olabilir.

Krishna Jayakar (professor of telecommunications, PennState), "Akıllı şehirler, şehir planlama ve yönetişiminde barınma, ulaşım ve enerji gibi acil sorunları çözmek için yeni bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan şehirlerdir. " diyor. 'Yine de akıllı şehir terimi, açıkça ifade edilen bir eylem programından ziyade bir sözcük olarak kalmaya devam ediyor. Araştırma, belediye planlamacılarının uyguladıkları programlara bakarak, akıllı şehir modellerini aşağıdan yukarıya doğru tanımlamayı hedefliyor.” diyerek sözlerine devam ediyor.

5 Temmuz'da Telecommunications Policy dergisinde çevrimiçi yayınlanan bir makalede, Jayakar ve arkadaşları akıllı şehir bileşenlerinin çalışılması ve uygulanması için bir temel oluşturmak amacıyla akıllı şehir türlerini tanımladılar.

PennState ve Rachel Peng, 'Akıllı şehirlerin inşası tüm dünyada aktif olarak uygulandı” diyorlar ve;
'Farklı şehir türleri için, onları 'akıllı” yapmak için farklı stratejiler benimsendiğini.
Yalnızca akıllı şehir planlarının karşılaştırmalı bir analizini sunmakla kalmayıp, aynı zamanda bulgularına dayanarak akıllı şehirlerin inşası için hedefli öneriler ortaya koymak istediklerinide” belirtiyorlar.


Özellikle, ekip dünyadaki ülkelerden hazırlanan 60 belediye akıllı şehir planının karşılaştırmalı bir analizini yaptı. Sık sık birlikte kullanılan projelerin kombinasyonlarını tanımlamak için karşılaştırmalı analiz adı verilen istatistiksel bir araç kullandılar.

Elde edilen sonuçlar dört ana akıllı şehir türünü ortaya koyuyor:


Temel Hizmetler Modeli

Temel Hizmetler Modeli grubundaki şehirler, acil durum yönetimi programlarında mobil ağları kullanmaları ve dijital sağlık hizmetleri ile karakterize edilir. Zaten iyi iletişim altyapılarına sahip olabilecek bu şehirler, paralarını iyi seçilmiş birkaç akıllı şehir programına koymayı tercih ediyorlar. Örnekler Tokyo ve Kopenhag.

Akıllı Ulaşım Modeli

Akıllı Ulaşım Modeli şehirleri yoğun nüfuslu olanları kapsamaktadır ve şehir içinde taşınan mal ve insanlarla ilgili sorunlar yaşamaktadır. Bu gruptaki şehirler, akıllı toplu taşıma, araç paylaşımı ve / veya otonom araçları ve aynı zamanda bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı yoluyla kentsel sıkışıklığı kontrol altına alma girişimlerini vurgulamaktadır. Singapur ve Dubai bu gruba dahildir.

Geniş Spektrum Modeli

Geniş Spektrum Modeli'ne giren şehirler, su, kanalizasyon ve atık yönetimi gibi kentsel hizmetleri vurgular ve kirlilik kontrolü için teknolojik çözümler arar. Ayrıca, yüksek düzeyde bir sivil katılım ile de karakterize edilirler. Örnekler Barcelona, Vancouver ve Bejing'dir.

İş Ekosistem Modeli

İş Ekosistem Modeli, ekonomik aktiviteyi hızlandırmak için bilgi ve iletişim teknolojilerinin potansiyelini kullanmayı amaçlamaktadır. Eğitimli bir işgücü yaratmada ve ileri teknoloji işletmelerini geliştirmeyi amaçlayan dijital beceri eğitimini gerekli bir eşlik olarak vurgulayan şehirleri içerir. Amsterdam, Edinburgh ve Cape Town örneklerdir.

Jayakar, " Bulgular, şehir planlamacılarına bu alanda başka planlayıcılar tarafından uygulanan özel projeler ve şablonlar hakkında bilgi sağlayabilir " diyor ve ekliyor;
'Akıllı şehir planlarını uygulama ümidi olan şehirler, kendi sosyo-ekonomik koşullarına en çok uyan şehir türlerini veya kendi planlarını oluşturmada en fazla yardımcı olacak şehirleri belirlemek için dört modele de başvurabilirler.”


SONUÇ:

Bu yazımızda üç ayrı başlıkta 'akıllı şehir”e dönüşümlerin nasıl olması gerektiğini vurgularken, GrowSmarter, MAtchUP vb. projelerin sağladığı faydaları ve bu projelere giden yolda aslında akıllı şehir kategorileri oluşturmanın da her şehrin kendi planını ortaya koyması açısından yol gösterici olacağını gözardı etmememiz gerektiğini de ortaya koyduk.

Kaynaklar:
- Techxplor web sayfası
- Speeding up the transition towards sustainable cities
NOVEMBER 12, 2019 by CORDIS
- GrowSmarter projesi web sayfası
- Turning problems into opportunities in urban areas
OCTOBER 1, 2019 by CORDIS
- Matchup-project eu web sayfası
- Phys org/news web sayfası
- Grouping 'smart cities' into types may help aspiring city planners find a path
OCTOBER 3, 2019 by Pennsylvania StateUniversity


Katkıları için Hüsnü BAYSAL’a teşekkürler.
OGÜNhaber