​Değersizleşen değerlerimiz

Haklı mıydı acaba? Eskiden herşey adabı üslubuyla yaşanıyordu da bizim jenerasyonla mı bozulmuştu düzen? Cevabım hayır.

Eskiden diye tabir ettiği o zaman zarfında da özünde herşey şimdiki gibiydi, hatta onlardan öncede durum farklı değildi. Kabil’in Habil’i öldürdüğünden, Yusuf'u kardeşleri kuyuya attığından beri dünyada adaletsiz insanlar,iyiliğin bedelini zıttı ile denk görenler, emekleri ve sevgileri değersizleştirenler vardı aslında.

Takriben 50 yıl öncesinde teknoloji hayatımızda bir çöp kadar yere sahip değilken bireysellikten ziyade toplumsal çerçeveler ön plandaydı,evler geniş, aileler kalabalık, komşuluk kıymetli,akrabalık değerliydi. Birey ancak anne-baba ile güçlü, çevre ile ayaktaydı.

Şimdi ise evler küçük, tahammüller sığ, bağlar gevşek, yalnızlık kıymetli, kalabalık ise külfetli.Aşklar dahi pazarlıklı ve bencil. Fedakarlık tarla süren öküzün boynundaki halatta kaldı. Anlayış; çocuğun komşu çocuğu ile kavga ederken önce kendi çocuğunu dövmekte son buldu. Gelin hanım elinden her iş gelen kayınvalideye "Onu evimde istemem" dedi, kayınvalidenin kıymeti anlatılan hikayelerle çerçevelendi duvara asıldı. Sevgi ve kıymet ölçü birimi gram oldu, seni seviyorum cümlesi "Kaç gram altın alacak kadar seviyorsun" anlamına büründü. Soğan ekmek yiyen artık yok. "Anne -baba ne derse o olur" devri kapandı, çocuğun elinde maskot olundu. Maskotluk zor olunca haliyle iki çocuk fazla geldi. Bir tane çocuk oldu, oda yok oldu. Huzurevleri eğitimli, sağlıklı, keyifli ebeveynlerle doldu. En fazla satış yapılan konutlar 1+1 ler, stüdyo daireler. Misafire yer yok, çatkapı gideyim desen güvenlikten içeri almazlar. Velhasıl kelam insanın içindeki duygu değil, şartlar ve imkanlardı aslında değişen. Gün be gün gelişen teknolojiyi lehte değil aleyhte kullandık, modernlik sanıp özgürlük dediğimiz şeyi çok yanlış anladık biz.

Ve artık bencil dünyalarımızda yeni oluşan değerlerimiz değersizleştirdiklerimizden ibaret.
OGÜNhaber