Arslan gibi Ömer; Ömer Arslan..

Panelin devam ettiği sırada yedi yaşlarında bir çocuğun mektubu iletildi. Bu mektup beni o kadar duygulandırdı ki orada bulunan katılımcılarla da mektubu paylaştım. Önce sizlere yedi yaşındaki Ömer Arslan'ın mektubunu aynen iletmek istiyorum;

"Merhaba Osmanlı amca,
Ben sizi çok merak ediyordum, sizle tanışmayı çok bekledim, hep istedim benim adım Ömer Arslan. Ben 7 yaşındayım. Osmanlı tarihini 3 yaşında öğrenmeye başladım ben Oğuzların Bayat boyundanım en sevdiğim iki padişah Fatih Sultan Mehmet ve Abdülhamit Han. Osmanlı türbelerinin neredeyse hepsini ziyaret ettim, bu sene de Abdülhamit Han Sultanımıza uğradım. Ben büyüyünce Türk askeri olacağım, Türkiye'yi koruyacağım dayım gibi de Allah yolunda şehit olurum belki. Benim dayım Suriye'de şehit oldu. Ama ben sizinle hep konuşmak görüşmek isterim, ben tarihimi, Osmanlı dönemini unutmak istemiyorum bana annemden ulaşırsanız çok mutlu olurum. Ben Ömer size bu mektubu yazan. Okursanız çok sevinirim sevgilerle.. Ömer Arslan 7 yaşında, hayalim Türk ordusunda asker olmak..."



Evet dostlarım mektubu okuyunca salondakilerle de paylaşmak istedim, Ömer'i yanıma çağırdım salondakilere tanıttım, mektubu okurken gözyaşlarımızı tutamadık. Yedi yaşındaki Ömer'in, Suriye'de PYD ile savaşırken üç hafta önce şehit düşmüş dayısını anması, bu derece yüksek milli duygularla bütün samimiyetini yansıtarak ifade etmesi bizleri çok duygulandırdı.

Ondaki Osmanlı sevgisi, Türk sevgisi, Türk ordusunda asker olma sevdası ile gurur duyduk. Hep derler ya gurbetçilerin çocukları özellikle yeni nesil milli manevi duygulardan uzak yetişiyor diye, hepsi öyle değil. Ne gizli hazineler var küçücük bedeninde kocaman bir yürek taşıyan, Ömer gibi…

Ömer bir örnek olsun yeni nesile, örnek olsun gurbetçi ailelerin çocuklarına Ömer bizimle iletişime geçti ve onu tanıdık onunla gurur duyduk ama ben inanıyorum ki, nice arslanlar var Ömer gibi. Onlar gelecek adına ümidimizdir.

Almanya Berlin'den selamlarımla, Allah'a emanet olunuz..

OGÜNhaber