Payitaht'tan Haremeyn'e bir kutlu yolculuk (Surre Alayı)

Kelime anlamı olarak 'para kesesi' manasına gelen Surre, Osmanlı pâdişâhlarının her yıl hac mevsiminde Haremeyn-i şerîfeyn ahâlisine, zâhidlere, mukaddes yerlerin ve hac yollarının emniyetini sağlayan Mekke şeriflerine ve Hicaz bölgesinde yaşayanlara gönderdikleri para ve değerli eşyâlardır.

Bunları götüren alaya ise “Surre Alayı” denirdi.



Osmanlı’da bilinen ilk surre alayı, Yıldırım Bâyezîd Han tarafından Edirne’den gönderildi. Gönderilen hediyeler arasında 80.000 altın para da vardı. Çelebi Sultan Mehmed Han, Sultan İkinci Murâd Han ve Fâtih Sultan
Mehmed Han zamânında artarak devam etti. Yavuz Sultan Selim Hanın Halife-i Müslimîn olmasından sonra daha da sistemleştirildi.

Tarihi dokümanlara bakılınca sadece nakit para değil gıda yardımının da Surrenin kapsamına girdiği anlaşılmaktadır. 

Surrenin gelir kaynağı, devrin sultanının gönderdiği özel hediyelerden ve Haremeyn’e tahsis edilen vakıf gelirlerinin şarta uygun olarak toplandığı vakıf tahsisatından oluşuyordu. 

Surrenin bir kısmı olan özel hediyeler, padişaha ait olan Ceyb-i Hümayun Hazinesi’nden karşılanırdı. Sultan III. Murad (1574-1595) zamanında Medine’ye 196, Mekke’ye 87 ve Kudüs’e 11 keseden oluşan nakit para yollanmıştı.

Osmanlı pâdişâhları da kendilerine lütfedilen büyük zenginliği boşa harcamayarak kurdukları Haremeyn vakıfları vâsıtasıyla, ikram edilmeye en lâyık olan Mekke, Medîne ve Kudüs ahâlîsi için mallarını Allah yolunda harcamışlardır. 



Padişahların Surre gönderdikleri Müslümanlardan tek beklentileri o mübarek yerlerde kendileri için duâ etmeleriydi.

Ayrıca Mekke ve Medîne’de muhtaç durumda çok kimsenin olması ve oralarda Hz. Peygamber’in neslinden gelen seyyid ve şeriflerin bulunması da Surre göndermenin önemli bir sebebidir. 

Osmanlılar seyyid ve şeriflere karşı büyük bir muhabbet ve saygı beslediklerinden dolayı, onların yaşadığı en önemli yerlerden biri olan Haremeyn’e ellerinden gelen her yardımı yapmışlardır.

Gönderilen hediyeyi alanlar da  kendilerine göre, keselere zemzem, hurma gibi hediyeler koyarak surre ile geri gönderir, karşılıklı hediyeleşirlerdi.

Bu arada Kahire’den gönderilen surre alayında yer alan yeni Kâbe örtüsü merâsimle eskisiyle değiştirilirdi. Mekke Emîri eski Kâbe örtüsünü İstanbul’a gönderirdi. Bu Kâbe örtülerinden İstanbul’da pekçok câmide bulunmaktadır.



Surre alaylarının sonuncusu 1915 yılında gönderildi. Daha sonra Mekke Emirinin isyânı (1916) ve toprakların elden çıkması sebebiyle gönderilen surre alayları yerine ulaşamadı. Ve bu güzel adet bir daha yerine getirilemedi.

Kurban bayramınızı kutluyorum, Allaha emanet olun...
OGÜNhaber