Ramazan Ayı, 'Israf Ayı' olmasın!..

Şimdi pandemi nedeniyle hepimiz evlerdeyiz bu durumu Ramazan ayının maneviyatını daha ziyade hissetme, Rabbimize yaklaşma, kendimizi tanıma ve nefs muhasebesi yapabilme yönünde büyük bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz .

Ramazan ayını öncelikle yeme-içme ayı ve sonrasında bayramı, eğlence günleri olarak görme gafletinden kurtulmalıyız. Bu ayda Oruç tutarak yoksulun halinden anlamak, infak ve isar ile onların elinden tutmak asli gayemiz olmalı.

Ramazan bolluk ve bereketin, yardımlaşma ve dayanışmanın, birlik ve beraberliğin ayıdır. Oruç Arapça'da "savm" kelimesiyle ifade edilir. Savm sözlükte nefsi tutmak ve engellemek anlamındadır. Bu sadece yemekten içmekten değil, çılgın alışverişlerden, dört kişilik masaya donatılan on kişilik yemeklerden, israftan, yalan sözden, gıybetten de nefsi uzak tutmaktır.

Allah'ın verdiği nimetleri emanet bilip israf etmeden paylaşma bilinciyle hareket etmek, maddi manevi kendimizi hesaba çekmek ve ahlaki alanda kendimizi geliştirmek adına tefekkür etmek, iç muhasebeye çekilmek ve çokça dua etmek şüphesiz ki bu zorlu süreçte kendimiz ve sevdiklerimiz için yapabileceğimiz en güzel şey olacaktır.

Evet dostlarım, Covid 19'un artış göstermesi başta olmak üzere, siyasi ve ekonomik sorunlar dahil ülke olarak bir yokuş çıkıyoruz. Bizler millet olarak tarihte de her türlü zorluktan birlikte çıkmayı başarabildik. Bundan sonra da temennimiz birlik içinde bu zor günleri aşmaktır.

Devlet büyük bir ailedir, aile küçük bir devlettir. Önce kendimizi düzeltmemiz gerekir, sonra ailemizi. Her birey kendinden sorumludur. Bugün çöpe atılan yıllık tonları bulan ekmekler, yiyecekler, içecekler bizlerin sofralarından artanlardan oluşmaktadır. Biz düzelirsek aile düzelir, aile düzelirse devlet düzelir.

İsraftan uzak, hoşgörü ve paylaşmanın arttığı, kardeşlik ve birlik duyguları içinde maneviyatı yüksek, hayırlı bir Ramazan temennilerimle Allah'a emanet olunuz!
OGÜNhaber