Beklenen doğum tarihi 28 Ocak 2009…
1 Ocak 2009 saat 03.00, hoş bir yılbaşı akşamını arkadaşlarımızla geçirdikten sonra evimize geldik, bütün gece oldukça gergindim ve kendimi infilak etmek üzereymiş gibi hissettim...
Eve gelir gelmez çok tatlı bir uyku bastırdı ve hemen kanepeye uzanıp 15 dk kadar uyumudum... Yatağıma gitmek için kalktığımda.. "aman tanrım o da ne…" sanırım oğlum beklediğimizden 1 ay önce dünyaya gelmek istiyor.. “yapma be oğlum bu gece çok uykum var hem de yılbaşı..”
Neyse daha önceden hazırlamış olduğum doğum çantasını kaptığım gibi, aynı zamanda baba adayını sakinleştirmek için bebeğin hemen doğmayacağını, sürecin yeni başladığını ve en az 10-12 saat süreceğini anlatmaya çalışarak hastane yollarına düştük.. Artık ben mi babayı , baba mı beni hastaneye yetiştirdi orası muamma.. Sabah 07.40 oğlum 2500 gr ve 36 haftalık sınırda bir preterm bebek olarak dünyaya merhaba dedi..
Hayat ne tuhaf..Meslek hayatıma prematüre bebeklerin tedavi gördüğü yenidoğan yoğun bakım ünitesinde başladım ve akademik kariyerimin bir çok çalışmasında prematüre bebekleri ele aldım…
Bu haftaki yazımda kısada olsa prematüre bebekler ve anne babalarından bahsetmek istedim..
Bebek 37 haftadan daha erken doğduğunda "prematüre" olarak adlandırılır. Normal zamanında bir bebek ise ortama 40.haftada dünyaya gelir.
Bebeğin anne karnında geçirdiği süre yani "gestasyon haftası" ne kadar az ise prematürenin sağlıkla ilgili riskleri de o kadar artar. Yani halk arasında "7 aylık doğan bebek yaşar ama 8 aylık doğan bebekler yaşamaz" inancı tamamen yanlış bir bilgidir. Çünkü; 7 aylık bir bebek anne karnında 28-32 hafta kalmışken 8 aylık bir bebek 32-36 hafta kalmıştır ve gelişimini daha fazla tamamlamıştır..
Günümüzde; gelişen teknolojiye profesyonel tedavi ve hemşirelik bakımının eklenmesiyle 23-24 haftalık prematüre bebekler bile yaşatılabilmektedir. Tabi ki bebeğin gestasyon haftası artıkça yaşam şansı da artar…Vücut ısısını koruyamama, beslenememe, solunum sorunları ve enfeksiyon riski prematüre bebeklerde en sık görülen olumsuzluklardır…
Anne babalar için doğum; sevinç ve heyecanla beklenen bir durum iken bebeğin beklenenden daha erken doğması endişe verici bir durum yaratır. Bir de bebek tedavi için yoğun bakım ünitesine alınırsa yaşanan endişe ve korku artar.
Ebeveynlerin yaşadığı bu durum "anksiyete" olarak adlandırılır ve çok normaldir. Bebekleri ile ilgili bilgi alamamak yaşanılan korku ve endişeyi artırdığı gibi suçluluk ve öfke gibi duyguları da beraberinde getirebilir. Bütün bu olumsuz duygular kişinin algılama düzeyinde farklılıklara neden olur. Bu nedenle endişe ve korkunun yoğun yaşandığı dönemde ebeveynlerin kendilerini "hiçbir şey bilmiyor ve anlamıyormuş gibi hissetmeleri ve bebekleri ne dokunmaktan bile korkmaları" beklenen bir durumdur.