Röportaj: Semiha kozlucalı
Mevsim değişimiyle birlikte kilo alımları, stres, bel ve boyun ağrıları artmaya başladı, birde yoğun tempolu iş hayatı eklenince kendimize ayıracak zaman bulamaz olduk. Bu ve benzeri sorunlarımızın tedavisinin tek bir yerde çözümü olurmu derken kendimi Dr.Murat Topoğlu'nu 'Akupunktur Tedavi Kliniği'nde buldum.
Murat Bey'in çok yoğun olduğu bir gün olmasına rağmen, bizleri çok güzel ağırladı. Akupuntur tedavi yöntemleriyle ilgili önemli bilgileri ve herkesin uygulayabileceği diyet listesini OGÜNhaber okuyucularıyla paylaştı.
Akupuntur tedavi yöntemleriyle ilgili bu hafta 'Akupuntur ile zayıflama' ve 'Migren' tedavisini konuştuk. Akupunturun diğer tedavi yöntemleriyle ilgili röportajımız ilerleyen haftalarda devam edecek...
Dr.Murat Topoğlu'nun 'Akupunktur Tedavi Kliniği'nde gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetimiz;
Öncelikle sizi biraz tanıyabilirmiyiz, Dr.Murat Topoğlu kimdir?
1960 yılında Avanos'da doğdum.1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesini bitirerek yine aynı yıl ilk akupunktur çalışmalarına İsviçre'de başladım. 1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından görevli olarak Sri-Lanka Kolombo'daki Akupunktur akademisinde öğrenim gördüm. Çinde de 1 yıla yakın akupunktur üzerine master yaptım. Türkiye'de 15 seneden fazla akupuntur derneğinin genel sekreterliğini yaptım. Şişli'de bulunan 'Akupunktur Tedavi Kliniği'niyimde çalışmalarına devam ediyorum.
Murat Bey Akupunktur hakkında bizleri bilgilendirebilirmisiniz?Öncelikle akupunktur 30 40 sene öncesine baktığımız zaman ine cine periye inanılan uzakdoğu tedavileri olarak görülüyordu. 1991 yılından itibaren 'Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı' tarafından bilimsel tedavi metodu olarak kabul edilmiştir. Resmi Gazetede yayınlamıştır. 1991 yılından bu yana artık resmi olarak sadece Türkiye'de tıp doktorlarının uygulayabileceği bir alan. Bu konuda bir çok öğretim üyeliğide yaptım. 'Yedi Tepe Üniversitesi', 'Cerrah Paşa Tıp Fakültesi', 'Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi', 'Edirne Tıp Fakültesi'nde Sağlık Bakanlığı kanalıyla ve üniversitelerin desteği ile akupuntur uzmanları yetiştirdik.
Akupunktur ile vücudumuzda bulunan bazı noktalar sayesinde tedavi ediliyor, bu noktaları aslında bir bilgisayar yada telefon gibi düşünebilirsiniz. Mesela sizi aramak için numaranızı doğru tuşladığımda size ulaşabilirim numaraların yerini değiştirdiğimde ulaşamam.
Buradaki sayıları yani numaraları akupuntur noktaları olarak düşünün, elimle tuşladığım işaret parmağımıda iğne olarak düşünürseniz ben bu akupuntur noktalarını doğru olarak kullandığımda ana merkeze yani beyin'deki iç salgı mekanizmasını sağlayan merkezlere uyarı göndermiş oluyorum. Burada serotonin, endorfin gibi bir çok salgı mekanizmaları var. Bunların bir kısmını yukarı çıkartıyor, bir kısmını aşşağıya indiriyor. Dolayısıyla kişinin tedavisini sağlıyorsunuz.
Mesela çok basit bir migren düşünün, migrendeki esas tema kişinin uykusuz, aç kalmasına bağlı herhangi bir nedenden dolayı ağrı eşik seviyeleri çok düşük oluyor. Çünkü hepimizin ağrı eşik seviyesi farklı. Fakat sürekli kronik migren çeken bir kişinin ağrı eşik seviyesi düşük olduğu için açlık, susuzluk v.s gibi nedenler hemen ağrıyı başlatabiliyor. Biz akupunturla bu uyarıları yaparak beyindeki santral sisteme uyarı göndererek bu iç salgı mekanizmasını yukarı çıkartıp ağrı eşik seviyesini yukarıya doğru kaldırıyoruz ve ağrının gelmesini önlüyoruz, böylece tedavi etmiş oluyoruz.
Normal'de migren krizini tedavi etmek sorun değil, damardan veririsin ağrı kesici ilacını, hastanede serum bağlarsınız geçer gider ama 1 hafta sonra tekrar kriz geçirmesini engelleme şansınız yok. Akupunturla 3-6 ay içerisinde migren tedavisinde kalıcı önlem alıyorunuz.
Akupuntur malesef Türkiye'de sadece sigara bırakma ve zayıflama tedavisi olarak tanındı.
Akupuntur uygulama alanları nelerdir?
Akupuntur'un zayıflamada 5 tane özelliği var;
- İştahı, acıkmayı azaltıyor
- Midenizde ekşime, yanma olmuyor
- Halsiz ve bitkin düşmüyorsunuz
- Stresi bloke ediyor
- Metobolizmayı düzenliyor
Tüm bunlar birleştiğinde vücudunuz kilo vermeye başlıyor. Bugün dünya'da yan etkisi olmadan iştah ve acıkmayı azaltan tek yöntem akupuntur'dur.
Murat Bey akupuntur ile zayıfladıktan ve tedavi süreci bittikten sonra tekrar verdiğiniz kiloların aldındığı söyleniyor. Doğru mu?Evet, bırakırsanız alırsınız. Bunun için başka bir teknik kullanıyoruz. Hastanızın tedavisi bittikten sonra ayda 1 kez 6 ay gelmesi gerekiyor. Bu sefer kulağın içine manyetetik akapuntur noktası kullanıyorum. Diyet yok normal yemek yiyor kişi ama kiloyu üzerine oturtuyoruz.
6 ay koruduktan sonra senede 2 defa bizleri aramasını istiyoruz. Çünkü 6 ay korunduktan sonra normalde kilo alınmaz.
3 şey olursa kilo alınır bunlar;
1. Hamilelik veya kürtaj olma, çünkü insan metabolizmasının değişimi söz konusudur.
2. Uzun süre kortizon, hormon, depresyon ve alerji ilaçlarının kullanımı, ayrıca narkoz ve ameliyat sonrası.
3. Tedavi sırasında veya sonrasında ani gelişen şok ve travmatik bir olayın olması ( Eş veya İş kaybı, yakının ölümü, deprem, trafik kazası vs.)
Bu ve benzeri durumlar yaşandığında 1 ay içinde genel akupuntur uzmanını ararlarsa kilo alımına önceden müdahale etme şansımız olur. Hangi yöntemle kilo verirseniz verin eski yeme alışkanlığınıza geri dönerseniz verdiğiniz kiloları tekrar alırsınız.
Akupunturun bir çok rahatsızlığa faydası olduğunu söylediniz. Kilo vermek için akapuntur yaptırdığımızda kilo verme dışında başka rahatsızlıklarımızada faydası olur mu?
Zayıflamak isitiyoruz ve aynı zamanda migren söz konusu ise %30, %50 migren krizlerini azaltıcı özelliği var. Çünkü bazı akupuntur noktalarında migren ve zayıflama aynı yerde çakışıyor, dolayısıyla baş ağrısının olmamasının yada az olmasının nedeni zayıflamaya gelmiş dahi olsa üst üste çakışan noktalarda kullandığımız için migren tedavisidede oluyor ama migren tedavisi için daha çok haftanın 4 günü kabin dediğimiz akapuntur tedavileri, vücut akapuntur tedavileri yapıyoruz.
Bazen astım hastalığıyla baş ağrısını beraber tedavi edebiliyoruz. Mesela; sırt ağrısı, bel fıtığı olan bir kişide bel ağrısı olup migren olursa tek tek tedavi etmek lazım.
Sizinle röportaja geleceğimi duyan okuyucularımızın sormamı istediği bazı sorular var bunlardan bir tanesi göbek bölgesinde yağlanma sorunu, nasıl bir tedavi öneririsiniz?
Aslında bu kişiden kişiye değişir. Erkekler sadece göbek bölgesinden kilo almaya başlar. Erkeğin diz kapağı şişmez yada dirsekleri kilo almaz karından başlar. Bazen, karı koca geliyorlar bayan geldiği zaman eşinizin kilosu nasıl diyorum, eşimin kilosu yok ama biraz göbeği var diyor. Erkek zaten başka yerden kilo almaz, göbekten alır. Kadınlarda genellikle basenden alır ama bu doğum sonrasında veya bazı yapısal olarak kişiler karından da alabilir. Bazende karından ve basenden alıp vücudun diğer kısımlarınada yansıyabilir, yüzden ayak bileklerine kadar.
Herkes'de şu var ben karından yada basenden vermek istiyorum. Aslında kişinin kilosuna göre program ayarlamak lazım. Belli bir kiloyu geçtiğimiz zaman, özellikle son 15 kilo kala ve 2 tanede doğum yapmışsa karında gevşememenin olmaması için radyofrekans dediğimiz bir tedavi ekliyoruz (radyo dalgalarıyla sıkıştırma tekniği) birde cilt altına lipoliz dediğimiz soya lestini kullanıyoruz ki yağların daha çabuk parçalanması için. Akupunturla diyet sırasında 2 kilo verdi ama bu arada lipoliz ve radyofrekans'da yapıyorsak 2 kilo verdiyse 4 kilo vermiş gibi gösterir. Bunun nedeni şekillendiren tedavi olması. Lipoliz 'Parçalayıcı', radyofrekans 'Sıkıştırıcı ve toparlayıcı' tedavi yöntemidir.
Guatr hastaları için nasıl bir tedavi yöntemi öneriyorsunuz?
Guatr hastaları için kan ozon tedavilerini öneriyoruz. Tabiki tiroid hastalarının kilo vermesi daha yavaş olur, kişinin çok sabırlı olması lazım tiroid'ini çok iyi kontrol etmemiz gerekiyor ve kişinin ilaçlarını düzenli kullanması gerekiyor. Tirioid hastalarının ayda en fazla 2, 3 kilo vermelerini öneriyoruz. Fakat bu kişiler 2, 3 kilo vermede tatmin olmuyorlar ve haftada 4 kilo vereceğim şeklinde konuşuyorlar. İnsanlar böyle bir düşünceyle geldikleri zaman, malesef o tedaviden kimse başarılı olamaz.
Öncelikle insanlar şunu düşünmeli; ben bu kilodan kurtulacağım 1 gün yada 1 yıl sonra... Mantalite bu olması lazım, yani zaman olmayacak ve verdikten sonrada o kiloda kalmak sistemini doktorla ayda 1 kez 6 ay korumaları yapması lazım.
Murat Bey okuyucularımız için önerebileceğiniz diyet listeniz var mı?
Çok basit ve herkesin uygulayabileceği bir diyet listemiz var. Etli, sebzeli, yumurtalı, kurufasulyeli barbunyalı ve bulgur pilavlı...
Diyet listesi için tıklayınız...
Son olarak OGÜNhaber okuyucularına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Valla öncelikle atın ölümü arpadan olsun, bir dirhem et bin ayıp örter demeyelim. Bunlar işin espirileri olsada önemli olan gerçekten yaşamak için yememiz lazım. Bu demek değildir hiçbir zaman baklavayı, böreği keseceğiz. İnsanların diyet yaptığı zaman yasak olduğunu bilmesi ve bu psikoloji ile yaşaması çok zor birşey. Canınız bir şeyi çok çektiği zaman tadına bakmanız diyetinizi bozmaz. Mesela arkadaş ortamındasınız muhallebi, keşkül mü yiyorlar sizde 2 kaşık alıp yiyebilirsiniz, diyetiniz bozulmaz. Bizler 2 kaşık yerine 2 kase yersek diyetimiz bozulur. Birde Akdeniz mutfağı deyip zeytinyağını yemeklerin içinde okadar çok kullanmayın, bunun yerine çorba kaşığı kadar zeytinyağ kullanılmasını tavsiye ederim. Günde 3 litre su içmeyide ihmal etmemeliler, az su içen insanlar kilo alırlar. Tüm okuyucularınıza sevgiler....
Dr. Murat Topoglu'na Ogün Ailesi olarak bol enerjili ve keyifli sohbeti için teşekkür eder başarılarının devamını dileriz.
