BURSA / İHA - İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) üyelerine öfkelerini nasıl kontrol edeceklerini anlatan Psikolog Mürşit Atlıakın, “Kendini devamlı öfkeli hisseden ya da öfkelendiğinde kendini kontrol edemeyen kişilerin, öfke kontrolü eğitimine gitmeleri lazımdır. Atasözlerimizde olduğu gibi, ‘Öfke gelir göz kararır, öfke gider yüz kızarır.’ Öfke hem ilişkileri bozmakta, hem de sık sık öfkelenen kişinin beden ve ruh sağlığına zarar vermektedir. Bu konuda zorlukları olan kişilerin evvela öfke kontrolü eğitimi almaları, eğer bu yeterli olmazsa bir psikoterapi programına katılmaları lazım. Öfke kontrolü eğitimleri bilgi vermekten çok terapi şeklinde olmalıdır. düzenlenmiş olmalıdır. Ancak o zaman netice almak mümkün olur. Bazı kişilerin daha derinden hissettikleri öfkeyle baş edebilmeleri için bazen uzun soluklu terapilere ihtiyacı olabilmektedir. Günümüzde öfke, geçmişe göre daha kolay çözülebilen problemlerden sayılmaktadır. Öfke kontrolü, hepimizin arzuladığı bir beceridir. Çünkü öfkelenince ortalık kırılıp dökülür, sonuçta zarar görürüz. ‘Öfkeyle kalkan zararla oturur’ atasözü bunu çok güzel anlatmaktadır” diye konuştu.
ÖFKE KONTROLÜ AİLEDE ÖĞRENİLİR
Öfke kontrolüne bilhassa sık sık öfkelenen ve yakınlarına zarar veren, ilişkileri bozulan kişilerin daha çok ihtiyaç duyduğunu ifade eden Mürşit Atlıakın, “İnsanlar hiç öfkelenmez diye bir şey yok elbette. Öfke bizim için doğal, hatta yaşayabilmek için ihtiyacımız olan bir duygudur. Öfke kontrolü olan kişi, öfkelenmeyen değil, bunu şiddetle ifade etmeyen, aksine kırıp dökmeden sözle ifade eden kişidir. Normalde öfke kontrolü ailede öğrenilir. Çocuklar, istediği olmadığında, engellediğinde öfkelenir, ancak anne babasının sakin, kararlı ve sabırlı tutumu karşısında öfkelerini yatıştırmayı ve isteklerini ertelemeyi öğrenmektedirler. Çocukluk döneminde bunu öğrenemeyen kişiler, yetişkinliklerinde bir engelle karşılaştıkları zaman öfkelerini kontrol etmekte zorluk çekmektedir. Ancak bu çaresiz bir durum da değil” şeklinde konuştu.
