TİC Holding Header
  • USD 32.581
  • EUR 35.019
  • Altın 2459.375
  • BIST 100 9796.33
  • Genel

Yeni yasa teklifi özgürlükler noktasında geri adım mı?

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda değişiklikler yapan teklif Meclis'e sunuldu.
Yeni  yasa teklifi özgürlükler noktasında geri adım mı?
Eylem SEZGİN / OGÜNHABER - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda değişiklikler yapan teklif Meclis'e sunuldu. ‘Somut delile dayalı kuvvetli şüphe’ şartı ‘makul şüphe’ ye dönüştürülüyor.

Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar’ için de ‘Somut delile dayalı’ şartı aranmadan dinleme, teknik takip yanında gizli soruşturmacı da görevlendirilebilecek. AK Parti'li vekillerin hazırladığı yasa teklifiyle hakimlerin ve polislerin yetkileri de artırılıyor. Ayrıca avukatın dosya incelemesine de sınırlama getirildi.

Teklifle birlikte yapılan bazı değişiklikler ise şöyle: 
CMK’nın 116. Maddesi ‘Şüpheli ve sanıkla ilgili arama’ maddesi “Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir” şeklinde.

Sunulan teklifle 116. maddedeki ‘somut delillere dayalı kuvvetli şüphe’ şartı ‘makul şüphe’ şeklinde değiştirildi. Gerekçede ise, “uygulamada ortaya çıkardığı güçlükler yanında kurumun amacını ve işlerliğini zayıflatması nedeniyle somut delillere dayalı kuvvetli şüphe, makul şüphe şeklinde değiştirilmiştir” şeklinde tanımlandı. Bu şekilde CMK 2004’teki düzenlemeye geri dönülmüş oldu. Yasa onaylanırsa, arama için sadece makul şüphe şartı yeterli olacak.

Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koymanın kapsamı da genişletiliyor. Daha önce TCK 314. ve 315. maddede yer alan "silahlı örgüt" veya  "örgüte silah sağlama" suçundan malvarlığına el konulma kararı verilebiliyordu. Şimdi ise, CMK 128/17’ye eklenmesi istenen hükümle, “Anayasayı ihlal”, “Yasama organına karşı suç”, “Hükümete karşı suç”, “Hükümete karşı silahlı isyan”, “Silahlı örgüt”, “Silah sağlama” ve “Suç için anlaşma” soruşturmalarında da malvarlığına el konulma kararı verilebilecek.

Dinleme ve takibin kapsamında da değişiklikler var. Daha önce CMK’nın “İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” düzenlemesi 21 Şubat’ta 6526/12 maddesi ile  değiştirilmişti. Dinleme, iletişimin tespiti, kayda alma ve sinyal bilgilerinin ağır ceza mahkemelerinde sadece ‘somut delile dayalı kuvvetli şüphe’ halinde karar verilebileceği düzenlenmişti.

Yasa teklifinde CMK 135/1’deki “Tespit edilir” ibaresi çıkarıldı. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilmesi zorunlu hale getirildi. CMK 139 ve 140. madde değişikliği ile de devletin güvenliğine karşı ve anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarda; "dinleme ve kayda alma", "gizli soruşturmacı görevlendirme", "teknik araçla izleme" mümkün hale getirildi.

Müdafinin dosyayı inceleme yetkisi de sınırlandırıldı. 21 Şubat’ta CMK 153’te yapılan düzenleme ile avukatların dosyadan belge alma hakkı genişletilmişti.

Teklifte ise, müdafinin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilecek. Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, kısıtlama uygulanmayacak. Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini delilleri inceleyebilecek.

Teklifte bir diğer önemli ayrıntı da, tehdidin cezasının arttırılması. Sunulan teklifte, TCK’da yer alan "Hürriyete Karşı Suçlar" bölümündeki "Tehdit" maddesi yeniden düzenleniyor. Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, hürriyetine, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit eden kişi mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılabilecek.
Tehdidin; kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle yapılması halinde iki yıldan beş yıla kadar  hapis cezası verilecek.
 
Teklifin meclise sunulması ile birlikte, özgürlükler noktasında geriye atılan adım olarak değerlendirilen yasa, daha onaylanmadan çeşitli kesimlerden tepki çekti.
Özellikle makul “şüphe” tanımlaması TBMM’nin Adalet Komisyonu’nda ciddi tartışmalara yol açmıştı. Adana da hükümete yönelik twitleriyle ünlenen “Fuat Avni’ ile ilgili yazdığı ‘Fuat Avni Firavun Sarayındaki Musa” adlı kitapla gündeme gelen gazeteci yazar Aytekin Gezici’nin , “makul şüpheli” olarak bir süre gözaltına alınmasıyla tepkiler biraz daha arttı. Zira Gezici, yeni yargı paketindeki “makul şüphe” kavramı yasalaşmadan gözaltına alınan ilk kişi oldu.

TBMM’ye sunulan yargı paketiyle ilgili en kayda değer görüşü ise Ceza Hukuku Profesörü Ersan Şen yaptı. Cihan Haber Ajansı’na konuşan Ceza Hukuku Profesörü Ersan Şen, AK Parti’nin Meclis’e sunduğu 35 maddelik yargı paketine karşı olmadığını ancak hükümetin bunu silah olarak kullanması halinde sorun çıkacağını söyledi. “Burada kanun çıkarılması, değiştirilmesi dünyada ele aldığımızda ana problem değil.” diyen Şen, “Elbette kanunlar çıkacak, değişecek insanların ihtiyaçlarına göre. Bizim bağlı bulunduğumuz 24 adet hukukun evrensel ilke ve esasları vardır. Bu tanımlamayı bağlı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile normlar hiyerarşisinin tepesinde bulunan Anayasamız ortaya koymuştur. Kanunlar bunlara uygun çıkarılmak zorundadır. O nedenle bizim adımız kanun veya polis devleti değil, hukuk devletidir. Bu ilke ve esaslara uygun ortaya konan yasa koyucunun, parlamentonun çıkardığı kanunların da doğru dürüst, eşit ve iyi uygulanması gerekir.” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri