Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Osmaniye 6. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Tosyalı Spor Salonunda gerçekleştirilen kongre öncesinde salon önündeki vatandaşlara bir selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongrenin yapıldığı salona geçti ve partililere hitapta bulundu.
Konuşmasının başında şehit olan tüm Osmaniyeli yiğitler için Allah'tan rahmet dileyen ve salondakileri şehitlerin ruhuna Fatiha okumaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015'ten bu yana terörle mücadelede, yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda Osmaniye'nin 38 şehit verdiğini hatırlattı.
“SON TERÖRİST İMHA EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Osmaniye'nin kahraman evlatlarının, bu vatanın sahipsiz olmadığını 15 Temmuz'da FETÖ'ye, Doğu ve Güneydoğu'da bölücü örgüte, yurt dışında da kiralık katiller ordusuna karşı ispat ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her biri şanlı tarihimize adını şerefle, onurla ve altın harflerle yazdırdı, Rabbim onlardan razı olsun. Yüce Mevla'm şehitlerimizi Sevgili Peygamberimize komşu eylesin” ifadelerine yer verdi.
Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında Afrin'de terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonda öldürülen terörist sayısının 1951 olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, verilen şehitlerin emanetlerine gözleri gibi bakacaklarını söyledi ve “Bu vatanı ite kopuğa kesinlikle teslim etmeyeceğiz. Şehitlerimizin kanlarını döken alçaklardan işledikleri cinayetlerin hesabını tek tek soracağız. Son terörist imha edilene kadar terörle mücadelemizi içeride ve dışarıda kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.
“MHP İLE İTTİFAKIMIZ, MİLLETİN GÜÇLENEREK GELECEĞE YÜRÜMESİDİR”
Gösterdikleri ilgi nedeniyle Osmaniyelilere “Her birinize sevdanız, aşkınız, ahde vefanız için şükranlarımı sunuyorum” sözleriyle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında gerçekleştirilen ittifaka değinerek, “İnşallah bu ittifakla birlikte Türkiye yeni bir dönemin tohumlarını atıyor ve bu atılan tohumlar ümmetin, milletin güçlenerek geleceğe yürümesidir” dedi.
Partililerden 2019 seçimlerine kadar gece gündüz demeden çalışarak tam bir dayanışma ruhu, birlik ve beraberlik içinde seçimlere hazırlanmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ülke genelinde, başta Sayın Bahçeli olmak üzere tabi ki bu ittifakla birlikte güçlenerek çıktığımız bu yolda hamdolsun çok daha büyük bir sinerjiyi elde edeceğiz. Bu sinerji siyasette inşallah ülkemizde bir örnek olacaktır. Ve ilk olacağı gibi de ülkemizin geleceğine yönelik yeni temellerin atılmasına vesile olacaktır” şeklinde konuştu.
OSMANİYE'DE GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR
Konuşmasında Osmaniye'ye yapılan yatırım ve hizmetlere de değinerek geçen 15 yılda toplam 7,5 milyar liralık kamu yatırımı yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 2 bine yakın yeni derslik inşa ederek okulların çehresini değiştirdiklerini, Korkut Ata Üniversitesi ile Osmaniye'yi bir eğitim-öğretim şehrine dönüştürdüklerini, 1400 yatak kapasiteli yükseköğrenim yurdu inşa ettiklerini aktardı ve bu yıl 1500, önümüzdeki yıl 1000 kişilik olmak üzere toplam 2500 kişilik yeni yükseköğrenim yurtlarının yapıldığını açıkladı.
Sağlıkta şehre kazandırılan 28 sağlık tesisinin yanı sıra, 11 sağlık tesisinin de inşa, proje, ihale yer tespiti aşamasında olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların arasında 600 yataklı Devlet Hastanesi ile 100 yataklı Kadirli Devlet Hastanesi ek binası olduğunu belirtti.
Ulaşımda bölünmüş yolların yanı sıra demiryollarını yenilediklerini, maliyeti yaklaşık 4 milyar lira olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projesi'nin ilerlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre yapılan diğer yatırımlardan da örnekler verdi ve Osmaniye'yi her açıdan bölgesinin cazibe merkezi yapacak yatırımları sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
“SURİYE'DE, 1 MİLYON KİŞİ DEVLET TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU”
Bölgenin son derece meşakkatli günlerden geçtiğine işaret ederek, Suriye'den Irak'a, Yemen'den Libya'ya ve Filistin'e kadar Türkiye'nin tarihî kardeşlik bağlarının olduğu pek çok ülkenin istikrarsızlık içinde kıvrandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Suriye'de tüm dünyanın gözü önünde 1 milyon kişinin devlet terörünün kurbanı olduğunu vurguladı. Hâlâ “Esed'le bir araya gelelim” ve “Esed'le bu işi toparlayalım” diyen zavallıların olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yahu 1 milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz, neyi ayağa kaldıracaksınız? Her fırsatta bize demokrasi, insan hakları, hukuk dersi veren devletler ve kuruluşlar ise tüm bu olan bitene kayıtsız kalıyor” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Tutturmuşlar bir şey, 'kimyasal silah kullananlara gereğini yapalım.' Be arkadaş, kimyasal silah kullanırken 1000 kişi, 1500 kişi ölüyor, peki konvansiyonel silah kullanmayı bir kenara niye atıyorsun? Bu 1 milyon bu konvansiyonel silahlarla öldürüldü, varil bombalarıyla öldürüldü, tanklarla, toplarla öldürüldü, 1 milyon. Önemli olan sebep midir, yoksa netice midir? Sen neticeye bak. Konvansiyonel silahlarla öldürüldüğü zaman meşru, kimyasal silahlarla öldürüldüğü zaman gayrimeşru; böyle sapıklık olur mu, bu ne biçim iştir? Neymiş, 'filanca tarihte kimyasal silahlarla ilgili bir yasal düzenleme yapıldı.' Ee? 'Bundan dolayı bunun üzerine gidiyoruz.' Geç o işi geç, sen bana insandan bahset insandan, insanlar ölüyor, insanlar katlediliyor, sen buna bak.”
“DOĞU GUTA'DA DEVAM EDEN VAHŞETE TEPKİ GÖSTEREN ÜLKE YOK”
Günlerdir Doğu Guta'da devam eden vahşete ciddi tepki gösteren bir ülkenin olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivil sivil sivil diyorlar; peki kardeşim, Doğu Guta'da öldürülenler ne, asker mi? Diyoruz ki, 'Doğu Guta'dakileri bize verin', vermiyorlar. Nereye götürüyorlar? Şam'a, Şam'da akıbetleri meçhul” şeklinde konuştu. Türkiye olarak Doğu Guta'daki sivilleri insani yardım adına alarak Türkiye hastanelerinde tedavi ettirmek istediklerini; ancak verilmediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşlerine gelmiyor, çünkü tarihe kayıt düşecekler, bunu biliyorlar” diye ekledi.
Tıpkı bir asır önce olduğu gibi bölgenin yeniden belli güçlerin rant ve çıkar kavgasına kurban edilmek istendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Petrol kokusu almış emperyalistler, bunlar tarafından coğrafyamızın sınırları kan ve gözyaşlarıyla yeniden çizilmeye çalışılıyor. Ancak bu kanlı planlarının önündeki en büyük engel, yüzyıl öncesinde olduğu gibi yine Türkiye'dir. Bugün bölgede emperyalistlerin en büyük korkusu, unutmayın, Türk milletidir, sizsiniz, biziz. Çünkü Türkiye demek, bölgede barış, huzur ve istikrarın devam etmesi demektir. Türkiye demek, sadece kendi vatandaşlarına değil tüm mazlum ve mağdurlara umut olan ülke demektir. Türkiye 780 bin kilometrekareye sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir.”
Birilerinin hâlâ bu ülkenin anlamını bir türlü idrak edemediğini, Türkiye'ye kendi dar ideolojilerinin kalıplarından baktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ufukları kendi mahallelerinden, kendi parti binalarından, akşam takıldıkları izbe mekânlardan öte gitmeyenler bu ülkenin ne demek olduğunu, mazlumların gözünde ne mana ifade ettiğini bir türlü kavrayamıyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'NİN RIZASINI GÖZETMEYEN HİÇBİR PROJENİN BÖLGEMİZDE UYGULANMA ŞANSI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin rızasını, menfaatini, endişesini ve taleplerini gözetmeyen hiçbir projenin bölgede uygulanma şansı olmadığının altını çizdi ve “Ölümüne ölümüne gideceğiz, bunun çaresi yok. Hele hele çevrimizde ülkemizin bekasına halel getirecek, vatandaşlarımızın can güvenliğini hiçe sayacak bir adımın atılmasına kesinlikle izin vermeyiz, vermeyeceğiz” vurgusunda bulundu.
Terör örgütleri üzerinden Türkiye'yi çevreleme teşebbüslerine ilk darbeyi Fırat Kalkanı Harekâtı'yla vurduklarını ifade eden ve bölgenin kontrol altına alınmasıyla 140 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü ve Türkiye'nin güvencesiyle orada yaşamaya devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Afrin'i de aynı yapalım diyoruz, Türkiye'den tekrar Afrin'e Afrinliler dönsün, onları da biz koruyalım, bizim güvencemizde olsun” diye ekledi.
Bugün 36. gününe ulaşan Zeytin Dalı Harekâtı'yla hem Afrin'deki terör bataklığını kurutulduğunu, hem de Türkiye'deki mültecilerin vatanlarına dönebilecekleri güvenli bölgeler kurulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün yayınladıkları videolarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ders vermek için geldiklerini söyleyenler, bugün ülkelerine paçavralara sarılı tabutlarla dönüyorlar, bu iş böyle” ifadelerini kullandı.
“HİÇ KİMSENİN TERÖRİSTLERE KALKAN OLMASINA RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu açıklamalara yer verdi: “Daha bir ay öncesine kadar bize ve devletimize meydan okuyanlar bakıyorsunuz bugün Batılı efendilerine ağlamaya, 'bizi kurtarın' diye yalvarmaya başladılar. Hiç beyhude uğraşmasınlar, kime ağlarlarsa ağlasınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar, onlara hak ettikleri dersi vereceğiz. Bölgeyi kan ve gözyaşına boğan bu katil sürülerinin inlerini başlarına geçireceğiz. Kardeşlerim, ne perde arkasından yürütülen kirli pazarlılar, ne sahada sahnelenmeye çalışılan Alicengiz oyunları bizi yolumuzdan alı koyamaz. Adı, sanı, kimliği ne olursa olsun, hiç kimsenin teröristlere kalkan olmasına göz yummayacak, rıza göstermeyeceğiz. Güya teröristlere yardım için yola çıkan konvoylara yönelik operasyonlarımız, bu konudaki tavrımızı açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bundan sonraki benzer teşebbüslere verecek cevabımız da yine bu minvalde olacaktır. Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar kullanmakta kararlıdır, kimse bundan endişe etmesin.”
Bu tür imtihan dönemlerinin, aynı zamanda bir turnusol vazifesi de gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkesinin ve milletinin menfaatini gözetenlerle, kendi çıkarları için mücadele edenler ayan beyan ortaya çıkıyor. Yerli ve millî olanlar ile emperyalist efendilerine gönüllü hizmetkârlık yapanlar kendilerinden ayrışıveriyor” diye konuştu. “Maalesef Türkiye'de vatan yansa ateşinde ısınacak kadar yüreği kararmış, gözü dünmüş, asalak bir kesim de var, bunu da bilmemiz lazım” diye ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür kişileri 27 Mayıs'lardan, 12 Eylül'lerden 28 Şubat'lardan ve yakın geçmişte darbe teşebbüslerine verdikleri desteklerden çok iyi tanıdıklarını söyledi.
“MESELE VATANSA GERİSİ TEFERRUAT DİYEN PARTİLER BİR ARAYA GELME ERDEMİ GÖSTERİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bunları attıkları küstah manşetlerden, bir türlü gizleyemedikleri millet ve devlet düşmanlığından tanıyoruz. Biz bunları PKK, DHKP-C, DEAŞ gibi eli kanlı canilerle yaptıkları güzellemelerden tanıyoruz. Biz bunları Meclis kürsülerini FETÖ'ye kiralamalarından, 15 Temmuz darbe girişimini sulandırma girişimlerinden tanıyoruz. Biz bunları ülkemizin sıkıntı yaşadığı ne kadar devlet varsa, onlara piyonluk yapmalarından tanıyoruz. Yaşadığımız onca ihanet sonrasında biz bunları o kadar tanıyoruz ki inanın bunların ciğerlerini okuruz ciğerlerini, bu kadar. Bunlar için siyaset sadece bir çıkar oyunudur. Bunların gözünde vatan dâhil, siyasi menfaate çevrilmeyecek hiçbir değer yoktur. Kimini 1 dolara, kimini 50 dolara veya 50 bin dolara, kimi de sadece sırtını sıvazlayarak, kimini ise 3 kuruşluk ödüllerle kolayca bunları satın alabilirsiniz. Bu güruhun sayısı giderek epeyce azaldı, ama hâlâ varlıkları sürüyor. Medya, sanat ve siyaset başta olmak üzere çeşitli alanlarda hâlen bazı köşe başlarını tutmaya gayret edenler var, bunları da tanıyoruz. Kusura bakmasınlar, öyle bu ülke yolgeçen hanı değildir”
Ülke menfaatlerini parti menfaatinin önüne koyan, milletin bekasını her şeyin üstünde tutan, “mesele vatansa gerisi teferruattır” diyen partilerin ortak noktalarda bir araya gelme erdemi gösterdiğini ve göstereceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bu süreçte sergilediği millî duruş için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere terörle mücadeleden yurt dışı operasyonlara kadar milletimizin ve devletimizin bekasını ilgilendiren her konuda kendisi gerçekten ismiyle müsemma bir şekilde devlet adamı gibi hareket etmiştir. Bu yeni sürecin ülkemizde birlik, beraberlik ve kenetlenmeye vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
16 Nisan'daki halk oylamasında Osmaniye'nin yüzde 58 ile “evet” dediğini hatırlatan ve 2019'da Cumhurun İttifakı'yla şehirde çok farklı bir değişim ve gelişimin görüleceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tarihî değişikliğe 'evet' diyerek sizler ülkemizin önünde taze bir yol açtınız. İnşallah 2019'da hep birlikte bu süreci bir üst aşamaya taşıyoruz” diye ekledi. Konuşmasının sonunda 'tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet' vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre ile birlikte görevlerini devredenlere teşekkür ederek ve yeni görev alacaklara başarılar dileyerek sözlerini tamamladı.
Şehirdeki temasları kapsamında Osmaniye Belediyesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Başkanı Kadir Kara'dan şehirde yürütülen hizmet ve çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
