TİC Holding Header
  • USD 32.452
  • EUR 34.788
  • Altın 2440.572
  • BIST 100 9796.33
  • Siyaset

Liderler meydan okudu

Olağanüstü zirve kararı alan İslam İşbirliği Teşkilatı bugün İstanbul'da bir araya geldi.
Liderler meydan okudu
Fatih Mehmet Kayalı - ABD başkanı Donald Trump'ın aldığı Kudüs kararı üzerine İslam ülkeleri harekete geçti.

Zirvenin ilk konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları;

Bu kararı tarih, hukuk vicdan önünde hükümsüzdür. Bugün burada İslam’ın ilk kıblesi ve El Aksa’nın şehri Kudüs’ümüzün tarihi statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. ABD’nin Başkanı uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır.

Hiç uzun söze gerek yok, Kudüs’te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır. Amerika'nın bu hukuksuz kararına sadece  Kudüs'ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir.

Bu gayri meşru kararı kabul  etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz. Sayın Papa dahil olmak üzere şu ana kadar  yaptığım tüm görüşmelerde Kudüs ile ilgili bu kararlı duruş teyit  edilmiştir.



Barışı isteyenlerin değil, barışı imkansız  hale getirenlerin yanında duran Amerika Birleşik Devletleri, terörizmle yoğun  mücadelenin yürütüldüğü böyle bir dönemde tüm fanatiklerin ekmeğine yağ  sürmüştür. Ben yaptım oldu demekle bu  dünyada hiçbir şey olmuyor.

Siz tek başınıza böyle bir karar alabilirsiniz ama  dünya sadece sizden ibaret değil. Sadece BM'nin bugün üyesi, 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde, şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin buna tavır  koyacağına inanıyorum..

Filistinlilerin kendi aralarındaki sorunlarını çözerek, bu imtihanlar karşısında vahdet içinde hareket etmelerinin artık zorunluluk haline geldiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kudüs fatihi Selahattin Eyyubi'nin şu altın tavsiyesi hepinize rehber olmalıdır: 'Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez.' Henüz Filistin devletini tanımamış olan ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklıselimi ve adaleti ayakta tutacak bir dengenin sağlanabilmesi açısından şarttır.''

Kudüs  bizim kırmızı çizgimizdir

Bölgemizde ve Kudüs'te barış ancak her  kesimden, her milletten, her inançtan ahlaklı dürüst ve adil insanların çabasıyla sağlanacaktır. Buradan bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs  bizim kırmızı çizgimizdir.

İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin  diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir.

İİT Dönem Başkanı sıfatıyla ABD'yi, attığı bu  son derece yanlış, provakatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye  davet ediyoruz.

"Ey Trump sana daha neyi anlatalım?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkelerinin de ilk andan itibaren ve en açık şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ile ilgili kararını "külliyen reddettiğini" hatırlatarak, "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak, aynı gün dünya kamuoyuna bir çağrıda bulunarak, bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar, her şeyden önce, şiddet yerine barıştan yana tavrı koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor." dedi.

Kurt kuzuya bile yapmaz

O Haritayı gösterdi:
1947'de İsrail neyse şimdi de Filistin ne  yazık ki aynı duruma getirildi. Böyle bir taksimi inanın kurt-kuzu mücadelesinde  kurt bile yapmaz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1947'den bugüne Filistin topraklarının bu hale getirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu şunu gösteriyor: İsrail, bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail, aynı zamanda bir terör devletidir. 'Erdoğan niye böyle söylüyorsun?' Nasıl söylemeyeyim. 10 yaşında çocukları, o terörist askerler alıyor, gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. 14 yaşında çocuklar, 20 kadar asker, polis neyse tarafından gözleri bağlanıyor ve 14 yaşında çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu, annesi yavrusuna sarılıyor, annesinin yavrusuna sarıldığı o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Yani bu işgalci değil de bu terörist değil de nedir bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bakın. 20'ye yakın asker, işte o çocuk gözleri bağlı, 14 yaşında, bakınız yüzü kan revan içinde. Bunu ispat etmek için ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail'e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok. Gerçekler ortada, bunları biliyorlar."

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın konuşmasının satır başları;

100 yıllık bir süre, İngiltere Büyük Britanya Siyonist harekete böyle bir söz verdi. 1917 yılında İngiltere Ortadoğu'da varlık göstermiyordu ve bu ülkelerde üstlendiği bir sorumlulukta yoktu. Ancak buna rağmen, İngiltere Filistin toprağını, kendine ait bir toprağı Siyonist harekete kurban etti.

Bunu bilmeyenler şunu da bilsinler ki, onun ana partneri ABD idi. ABD, tüm bu anlaşmaları ve bu eylemleri adım adım takip etmekteydi. Böylelikle BM nezdinde de bu sözün gerçekleşmesi için her türlü desteği verdi. Şu an bu sözün üzerinden tam 100 yıl geçti.

Şimdi ikinci sözün yerine gelme vakti geldi. Bunu da Trump, Kudüs'ü İsrail'e hediye olarak takdim etmek istiyor. Sanki kendi ABD eyaletlerinden bir tanesini İsrail'e hediye ediyormuşçasına böyle bir davranış içine giriyor. Sanki dünyada tek karar sahibi kendisi.



"Dünya ABD'ye duruş sergiledi"

Ancak ilk defa tarihte bütün dünya ülkeleri tek bir duruş göstererek, Doğu'dan Batı'ya Japonya'dan Kanada'ya kadar, hatta öyle ki ABD'nin yanında yer almaya alışmış olduğumuz ülkeler dahi Kanada ve İngiltere dahi bu defa ABD'nin yanında yer almadı. Bugün görüyoruz ki önce İngiltere, bugünse ABD Filistin toprakları üzerinden İsrailliler lehine tasarrufta bulunuyorlar. Ancak ne olursa olsun bütün dünya ülkelerinin örgütlerinin ve halklarının yapmış olduğu bu tepki ve karara karşı tek vücut duruşu bunun başarıya ulaşamayacağını da göstermektedir bizlere. Asıl çıkış yolu mazlumlaradır ama zulmedenlerin gideceği yer de ebedi ateştir. Bizler şu an büyük bir sıkıntı yaşamaktayız. Bizler Filistinliler Araplar Müslümanlar Hristiyanlar olarak bu zaferi elde edeceğiz. Sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, krallar, devlet başkanları; bugün burada bütün ümmeti arkamıza alarak ve bütün Müslümanları, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm halkları, Hristiyan toplumları arkamıza alarak Kudüs'ün işgaline karşı durmak için bir aradayız.

"Kudüs Filistin devletinin başkenti olacaktır"

Kudüs'ün kimliğinin değiştirilmesine karşı yapılan bu adıma karşı güçlü bir duruş sergilemek için buradayız. ABD, son olarak uluslararası hukuku hiçe sayarak bütün Müslümanların vicdanını zedeleyecek karar almıştır. Bizler şunu söylemek istiyoruz, Kudüs eskiden olduğu gibi, gelecekte de olduğu gibi Filistin devletinin başkenti olacaktır. Ve o şehirlerin çiçeğidir. O bir tacın en kıymetli taşıdır.

"Özellikle Türkiye'ye ve Türk halkına teşekkür etmek istiyorum"

Başta Recep Tayyip Erdoğan'a en içten teşekkürlerimi iletmek isterim. İslam İşbirliği dönem başkanı sıfatıyla bana bu zirveye katılma için bana bir davet gönderdi. Özellikle Türkiye'ye ve Türk halkına bizim yanımızda yer aldıkları için ve adil davamızı savunduğu için sizin huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Çok değerli kardeşlerim hepinize teşekkür etmek istiyorum. Bütün gücümüzle artık işgal altındaki Filistin'in devlet olarak tanınması ve ortaya çıkması için çalışmamız gerekiyor. Lübnan'daki topraklar ve diğeri işgal altındaki topraklar da aynı şekilde bizim haklı talebimiz içerisinde yer almaktadır. Filistin halkına ve Mescid-i Aksa'da nöbet tutan kardeşlerimize özellikle de Kudüs şehrinin kalbine yaşayıp orada yerleşimcilerin zulmüne maruz kalan ve aşırı uygulamalara maruz kalan bu halklarımızı da selamlamak istiyorum. Çünkü maalesef şu an işgal ve sömürge eylemleri İsrail tarafından durmaksızın devam etmekte.

"ABD'nin arabuluculuğuna asla izin vermeyeceğiz"

Trump'ın kararı uluslararası anlaşmaların ihlalidir. Bizler barış için uğraşırken, bir anda bize yüzyılın tokadını vurdular. Bu yapılan uluslararası hukuka, BM güvenlik konseyi kararlarına açık bir ihlaldir. Böylece ABD artık barış sürecinde arabulucu olma vasfını yitirmiştir. Asla ve asla biz ilerde de siyasi barış süreci içerisinde ABD'nin yer almasına müsaade etmeyeceğiz. Bu kararımızı desteklemenizi bekliyoruz. Kudüs hem Müslümanların ve Hristiyanların yaşam mekanı olarak kalacaktır. Böyle bir durumda ne bölgede, ne dünyada barıştan söz etmek ve barışı görmek mümkün değildir. Yanlış olan bu tek taraflı adım, aynı zamanda radikal ve aşırı gruplarla, aşırı olmayan grupları tetikleyecek ve meseleyi siyasi çatışmadan ve çekişmeden dini bir çekiş ve çatışmaya dönüştürebilme tehlikesine sahiptir. Bizler bu konuda daha önce uyarılarımızı yapmıştır.

"ABD anlaşmayı bozduysa biz de verdiğimiz sözlerden geri adım atacağız"

ABD'nin Filistin Kurtuluş Örgütü'nü bir terör örgütü olarak görmesini de kınıyoruz. Bu adımdan geri atmasını bekliyoruz. Anlaşılan onlar bizim terör örgütü olmamızı istiyorlar. Ama olmayacağız. Asıl terörün mucitleri onların ta kendileri. ABD yönetimiyle her daim işbirliği içerisindeydik. Bu son karar bütün çizgilerimizi aşmıştır. Bizler kendileriyle resmi olarak bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma gereği bazı uluslararası teşkilat ve örgütlere üye olmamayı kabul ettik. Buna karşılık, Kudüs'ün başkent olarak tanımaması ve Washington'daki ofisimizi kapatmamasını istedik. ABD bu anlaşmayı bozdu, o bozduysa biz de verdiğimiz sözlerden geri adım atacağız.

"Buradan İsrail'e meydan okuyorum"

Dünyada din savaşından fayda görecek kimdir? Dünyada din savaşını hareket ettiren kim? Terör örgütlerini oluşturan, kullanan kim? Bu soruları sormak istiyorum.İsrail'i kim koruyor? Onu şımartan, kollayan kim? Ve diyorlar ki Kudüs'ün son olarak da İsrail'in başkenti olduğunu söylüyorlar. Ben burada soruyorum. Dünya ülkeleri nasıl oluyor da bu uluslararası hukuka karşı kayıtsız kalabiliyorlar? Nasıl oluyor da ABD İsrail'in başkentini Kudüs olarak tanıyabiliyor? Bu uluslararası anlaşmaları dalga geçer gibi hiçe saymaları kabul edilebilir bir durum değil. İsrail'e buradan meydan okuyorum. Bana sınırlarını göstersin. Sınırları olmayan bir ülke uluslararası hukuk bağlamında tanınamaz."

İİT Genel Sekreteri Useymin'in Filistin çağrısı

"İİT'nin şöyle bir duruşu var. BM'nin almış olduğu bütün kararlara saygı duymamız gerektiğini, işgalci İsrail güçlerinin Kudüs'ten uzak durması gerektiğini söylemekteyiz. Aynı zamanda bütün Müslümanların ve Hristiyanların gözünde çok kutsal olan topraklarımızın üzerindeki işgaller ve şiddetin durdurulması gerektiğini de söylemek için buradayız." dedi.

İİT Genel Sekreteri Useymin, "Filistin'i şimdiye kadar tanımayan ülkeleri, tanımaya davetimizi yineliyoruz." diye konuştu.

Ürdün Kralı 2.Abdullah'ın konuşmasının satır başları;

Şu anda Arap dünyasında ve bütün dünyada olanlara baktığımızda, özellikle şiddetin önünü alamadığımız bu dönemde, Filistin meselesiyle ilgili adil bir çözüm bulunamamış olmamasının neticesinde bu adaletsizliklerin ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Bu acı durumdan faydalananlar, şiddeti, terörizmi haklı gösterebiliyorlar ve bütün dünyada barış ve güvenliği tehdit altına alabiliyorlar.

Uluslararası kararların dikkate alınması gerektiğini aktaran Abdullah, Filistin Devleti kurulurken de Filistin topraklarında kurulmalı, Kudüs de başkenti olmalıdır. Tarihten beri gelen ihtilafın halledilmesinde Kudüs boyutu elzemdir.



Abdullah, katılımcılara şöyle seslendi: 
"ABD'nin almış olduğu kararın gerçekten çok tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Bunun akabinde hem barışı hem istikrarı etkileyeceğinden eminiz. Özellikle Kudüs'le ilgili alınan bu kararlar, çok tehlikeli ve özellikle Filistin halkının hürriyetini etkiliyor. Filistin halkını hakkı olan, doğu Kudüs'ün başkenti olan bağımsız bir devlet kurma konusunda bir araya gelip, desteklememiz lazım. Kudus'ün Arap Müslüman ve Hristiyan kimliğini değiştirmeye çalışmanın, terörizmi, ekstremizmi destekleyeceğinden eminiz. Çünkü Kudüs her üç dinin bir araya geldigi bir şehirdir. Bunu desteklemeyi bir görev olarak algılıyoruz. Bu tarihi, kanuni durumu değiştirmeye çalışan herkese karşı duracağımızdan emin olabilirsiniz. Bu konuda Ürdün'e yardımcı olacağınızdan eminiz. El ele çalışmamız gerekiyor. Mukaddes toprakları korumak bizim görevimizdir."

"Farklılıklarımızı arkamızda bırakıp bir arada olmalı ve Kudüs'ü savunmalıyız"

Filistin halkının yanında olmak gerektiğinin altını çizen Abdullah, Ürdün'de düzenlenen Arap Zirvesi'nde durumun ne kadar tehlikeli olduğunun belirtildiğini aktararak, "İslam ve Arap dünyasına yönelik bu tehditler, gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle bütün farklılıklarımızı arkamızda bırakıp bir arada olmalı ve Kudüs'ü savunmalıyız ki Kudüs halkı barış içinde ve sağlıkla yaşayabilsin." dedi.

Abdullah, Kudüs'ün bütün Müslümanların vicdanında olduğunu belirterek, "Hem Müslümanların hem Hristiyanların hakkı Kudüs'te bakidir. Tüm Hristiyanların kalbinde olduğu gibi Müslümanların da kalbindedir. Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak Kudüs'teki haklarımız ebedidir."

Ürdün Kralı 2. Abdullah, konuşmasının sonunda, "kardeşim ve arkadaşım" diye hitap ettiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti.

İlk olarak Dışişleri Bakanları toplandı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın açılış konuşması yaptı.

Bakan Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada “Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıyan bizler, diğer ülkeleri Filistin Devletini 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde tanımaya teşvik etmeliyiz" dedi.

"Zirve İslam ümmetinin mücadele azmini gösterecek"

Flistin’in her geçen gün daha fazla toprağının gasp edildiğini aktaran Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Geldiğimiz noktada Filistin Devletinin tanınmasının barış sürecine atıfla geçiştirilmesi mümkün değildir. Bizler diğer ülkeleri Filistin’i 1967 sınırları içerisinde ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde tanımaya davet etmeliyiz. Hayati önem arz eden diğer bir husus Filistinli kardeşlerimizin birlik ve beraberliğinin sağlanmasıdır. Bu mücadelede hukuk çizgisinden elbette ayrılmayacağız. Provokasyonlara kapılmayacağız.. İslam İşbirliği teşkilatının tüm organlarının ve Kudüs komitesi ile Kudüs temas grubu ile sağlayacağı destek çok önemlidir. Bu mekanizmaları aktif şekilde kullanmamızda fayda var. Kudüs’ün kutsiyetine ve tarihi statüsüne el uzatılmasına asla el veremeyiz. Bugün yapılacak olağan üstü zirve İslam ümmetinin mücadele azmini gösterecektir. Bu davayı bu bayrağı hep beraber daha ileriye taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri