• Siyaset

Muhalefete sert çıktı

Başbakan Binali Yıldırım, bazı CHP’lilerin milletin gözünün içine bakarak yalan söylediklerini belirterek, bizim cumhuriyet ile cumhur ile sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misiniz? dedi.
Muhalefete sert çıktı
İHA - Afyonkarahisar’da düzenlenen AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Valiliğinin aldığı bir karar ile güvenlik nedeniyle 30 Kasım’a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama getirdiğini, bunun da tek gerekçesinin güvenlik olduğunu söyledi.

Bu karar üzerine CHP’den gelen eleştirilere cevap veren Binali Yıldırım, “Ana muhalefet partisi CHP’den bazıları ‘AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı’ diye milletin gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar. Bizim cumhuriyet ile cumhur ile sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız,ya da ölçecek kalibrede misiniz?” ifadelerini kullandı.

Toplantının başında 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlatan bir video gösterildi. “Bugün burada bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimizi ve ülkenin bölünmez bütünlüğü, milletin huzuru için sınır boylarında, Doğu ve Güneydoğu’da hayatını veren bütün şehitlerimizi şükranla yad ediyoruz, mekanları cennet olsun. Toplantımızın hemen başında bir açılış yapalım ve bütün şehitlerimiz için bir Fatiha okuyalım. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın” ifadeleri ile başlayan Başbakan Binali Yıldırım, Fatiha okuduktan sonra konuşmasını sürdürdü.

“15 Temmuz’da 241 kahraman vatanı, milleti, bayrağı için şehadete yürüdü” ifadesini kullanan Binali Yıldırım, 15 Temmuz şehitlerinden bazıları ile ilgili bilgiler verdi. 15 Temmuz şehitlerinden Erol Olçok’un ismini özellikle anan Yıldırım, “AK Parti istişare toplantımızı şehit Erol Olçok olmadan gerçekleştiriyoruz. Bundan önceki 24 toplantımızın tamamında sevgili Erol bizimle beraberdi. Onun ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un isimlerini asla unutmayacağız” dedi.

Ankara’nın Kazan ilçesinin adının Kahramankazan olarak değiştirilmesi, 15 Temmuz’un Demokrasi ve Özgürlük Günü olarak kutlanması ve tatil olması yönündeki teklifin komisyonda kabul edildiğini belirten Yıldırım, “Önümüzdeki hafta Genel Kurul’da yasalaşacak. Kazan ilçesine böyle bir unvanın verilmesi asla diğer ilçelerimizi unuttuğumuz anlamına gelmiyor. Özellikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere her ilimiz, ilçemiz yiğitçe, kahramanca o gece bir direniş gösterdi. Kazan darbenin merkez üssü olması ve yapılan acı katliam nedeniyle sembol oldu. Hiçbir şehidimiz, şehit ailemiz, 15 Temmuz olsun, terörle mücadele olsun, diğer şehitlerimiz olsun birbirinden asla daha az değerli değildir. Gazilerimiz de aynı şekilde. Rabbim içimizden bazılarını şehadetle, bazılarını gazilikle onurlandırdı, onlara minnet ve hürmet duygularımızı hiç kaybetmeyeceğiz” diye konuştu.

“MEHMETÇİK MİLLETE SİLAH ÇEKMEZ, MİLLETE SİLAH ÇEKEN MEHMETÇİK DEĞİLDİR"
Afyonkarahisar’ın hem tarihte hem de günümüzde önemli bir yeri olduğunu ve AK Parti için de önemli olduğunu söyleyen Yıldırım, “AK Parti hareketi Afyon’dan başladı. AK Parti kadroları millete hizmet aşkı ile 2001 yılında bu güzel şehirden yola çıktı. Önümüzdeki hafta, 29 Ekim’de milletçe cumhuriyetimizin 93. yıl dönümünü kutlayacağız. Afyonkarahisar’da verilen kurtuluş mücadelesi 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin kuruluş yolunu açtı. 1921’de düşman kuvvetleri Afyon’a geçerek Polatlı’ya kadar gelmişlerdi. TBMM işte o top seslerinin altında hiç korkmadan, geri adım atmadan görevini yapmıştı. Gazi Mustafa Kemal ordunun başına bizzat geçerek Sakarya’da düşmanı durdurmuş, ordumuz düşmanın Afyon’a, ardından İzmir’e çekilmesini sağlamıştı. TBMM milletin göz bebeğidir, istiklalimizin teminatıdır. TSK da milletimizin göz bebeğidir, peygamber ocağıdır. Ancak şu ayrımı asla unutmamalıyız. TSK, Kurtuluş Savaşı sırasında olduğu gibi cumhuriyetimizin kuruluşunda ve sonrasında olduğu gibi TBMM’nin emri altındadır. Bir kişi, bir zümre, bir grup TBMM’ye el uzatıyorsa, silah doğrultuyorsa o asker Türk askeri değildir. Silahını emir alacağı yere doğrultmuştur. Silahını cumhuriyeti karşı, Gazi Mustafa Kemal’in mirasına doğrultmuştur. Mehmetçik millete silah çekmez, millete silah çeken Mehmetçik değildir, asker kılığı içinde teröristlerdir, bunlarla askerlerimizi birbirine karıştırmamalı. 93 yıl içinde Gazi Meclis iradesine, milli iradeye göz diken herkes, bu aziz milletin değil, milletin düşmanlarının yanında olmuştur. Ne demek milletin Meclisine silah doğrultmak, bomba atmak. Siz kimsiniz, bu yetkiyi kimden aldınız. TBMM’ye, cumhurun başkanına, hükümete, milletin vekiline saldıran cevabını Sakarya’daki gibi, 15 Temmuz’daki gibi alacaktır, almıştır” şeklinde konuştu.

“BİZİM CUMHURİYET İLE CUMHUR İLE SEVGİMİZİ SİZ Mİ SORGULAYACAKSINIZ?"
2001 yılında Afyonkarahisar’dan yola çıktıklarını, 14 yıllık iktidar döneminde önemli hizmetler gerçekleştirdiklerini belirten Başbakan Yıldırım, 14 yılda 79 yıllık birikimin üzerine 2-3 kat daha birikim eklediklerinin altını çizdi. Yıldırım, “En önemlisi cumhuriyetimizi cumhurla bir araya getirdik. Demokrasimizi güçlendirdik, devlet ile milleti kucaklaştırdık. Tüm vesayet kurumlarına karşı mücadele verdik. Bu mücadeleden de büyük bir zaferle çıktık. Ankara Valiliği, geçtiğimiz günlerde aldığı bir karar ile güvenlik nedeniyle 30 Kasım’a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama getirdi, tek gerekçesi var, güvenlik. Ana muhalefet partisi, CHP’den bazıları ‘AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı’ diye milletin gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar. Bizim cumhuriyet ile cumhur ile sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız, ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümez, çalışmakla, üretmekle büyür. CHP’nin 93 yılda yaptıklarını, AK Parti’nin de 14 yılda yaptıklarını yan yana yazalım. Bir tarafta yoksulluk, sefalet, zulüm, milletin değerleri ile kavga var, AK Parti tarafında emek, iş, hizmet, refah ve vesayetle mücadele var. AK Parti cumhuriyeti büyüttükçe hasımları da darbeleri büyüttü. PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütlerinin tek bir hedefi var, kutlu yürüyüşümüzü durdurmak. Bu kutlu yürüyüşü onur ve gururla sürdüreceğiz. Bu terör örgütlerinin tamamını etkisiz hale getirecek, Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracağız. Cumhuriyeti güçlendirmek, cumhur ile cumhuriyeti kucaklaştırmak adına 2007’de önemli bir reform gerçekleştirdik. Vesayet odakları devreye girdi ve ‘size cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz’ dedi. Ana muhalefet partisi o günlerde o vesayet odaklarının başını çekiyordu, onlara lojistik destek veriyordu. Bizatihi ana muhalefet partisi 367 icadı ile Mecliste cumhurbaşkanının seçilmesini engelledi. AK Parti boyun eğmedi, her sorunun çözümü vardır, çözüm millettir, millete gittik. Vekillerin seçemediği cumhurbaşkanını millet doğrudan seçilmesini sağladı. 2014’te millet sandık başına gitti, Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhuriyetimizin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak o kutlu makama oturttu” ifadelerini kullandı.

“MEVCUT DURUMA GÖRE YENİ ANAYASA YAPALIM, SİSTEMDEKİ TIKANIKLIĞI DA ORTADAN KALDIRALIM"
Türkiye’nin yeni bir anayasa ve sistem değişikliğine ihtiyacı olduğunu her fırsatta dile getirdiklerinin altını çizen Yıldırım, “Bunu dile getiren sadece AK Parti değildir, bütün partiler her seçim öncesi vaatlerinde anayasa değişikliği konusunda vatandaşa vaatleri var. Darbe ürünü olan mevcut anayasanın Türkiye’nin ihtiyacını görmediği, büyüme kabiliyetini daralttığını her fırsatta ifade ettim. Türkiye’yi yeni, katılımcı, demokratik, insan merkezli bir anayasa ile buluşturmanın kararlı mücadelesini dün de verdik, bugün de vermeye devam ediyoruz. 2011 yılından itibaren yeni anayasa yapmak için attığımız adımlar muhalefetin isteksizliği ve direnci nedeni ile bir sonuca ulaşmadı. Anlaşmak için çok fedakarlık yaptık. Milletvekili sayısını bakmadan uzlaşma komisyonlarını eşit sayıda üyeden oluşturduk. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız tehlike mevcut anayasanın ve sistemin açıklarının doğurduğu bir tehlikeyi tekrar gündeme getirdi. İçeride darbe girişimi gibi ve terör gibi tehditler yaşarken, Irak ve Suriye’de bizi yakından ilgilendiren gelişmeler olurken, sorun üreten bir anayasa, bir sistem ile yolumuza artık devam edemeyiz. AK Parti, grubumuz olarak hazırladığımız anayasa değişikliği taslağını en kısa zamanda Meclise getireceğiz. MHP’nin devletin ve milletin karşı karşıya olduğu sorunu görüp, meseleye milletin son noktayı koyması yönündeki yaklaşımı taktire şayandır. MHP, başkanlık sistemine karşı olabilir, parlamenter sistemin devamını istiyor olabilir, ancak kararı millete bırakmak gibi önemli, milli bir yaklaşım sergilemiştir. Meseleye millet son noktayı koysun. Bugün Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmiş olması ile beraber artık her şey değişmiştir. Mevcut anayasa cumhurbaşkanını ‘sorumsuz’ diye tanımlasa da halkın yüzde 52 desteğini almış Cumhurbaşkanının fiilen siyasi sorumluluğu vardır. Bu siyasi sorumluluk millete karşı çok önemli bir taahhüttür. Gelin mevcut durumu anayasaya uygun hale getirelim. Mevcut duruma göre yeni anayasa yapalım, sistemdeki tıkanıklığı da ortadan kaldıralım” dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, Avrasya Tüneli’nde sona gelindiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımız Davos’ta ‘one minute’ dedi, Avrasya ile biz de ‘two minutes’ diyoruz. Avrupa’dan Asya’ya 2 dakikada geçiyoruz. 20 Aralık’ta da inşallah açılışını yapıyoruz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Afyonkarahisar’da düzenlenen AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. AK Parti göreve geldiğinde vatandaştan 100 lira vergi alındığını, bunun 86 lirasının faize gittiğini belirten Yıldırım, “2017’de 100 lira vergi toplanıyor sadece 11 lirası faize gidiyor, diğeri de millete hizmet için harcanıyor. Yarınımız bugünden daha güzel olacak. Biz işimiz hizmet gücümüz millet dedik. 14 yılda hep rekordan rekora koştuk. Dünyanın en çok yurt dışında temsilciliği olan 6. ülkeyiz temsilcilik sayımız 163’ten 235’e çıktı. Dünyanın 3. büyük tohum yem bankasını da biz kurduk. 2016’dan beri Avrupa’nın en yüksek tarımsal hasılasına sahip ülkeyiz. Avrupa’nın ilk, dünyanın ise 3. denize inşa edilen havalimanını da Ordu ve Giresun’a biz kazandırdık. Dünyanın en büyük kapasitesine sahip havalimanını da yine AK Parti iktidarı mührünü vurdu. Marmaray ile 150 yıllık hayali gerçeğe dönüştürdük. Atamız Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan denize indirdi, onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları da trenleri denizin altından geçirdiler” diye konuştu.

“AVRUPA’DAN ASYA’YA 2 DAKİKADA GEÇİYORUZ"
Yıldırım, Avrasya Tüneli’nde sona gelindiğini ifade ederek, “Avrasya tüneli deyip geçmeyin. Bununla ilgili bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yıl 2004. Atatürk Havalimanı’ndan sahil yolunu kullanarak arabayla geliyorum. Müthiş bir trafik var. Sarayburnu’na doğru şöyle bir baktım, buradan Sirkeci’ye, Eminönü’ne, Beşiktaş’a, Yıldız Yokuşuna, Köprüye, oradan karşıya geçmek en az 2 saatimizi alır diye düşündüm. Şuradan bir tünel yapsak da hemen 5 dakikada geçiversek dedim ve bu konuyu Sayın Başbakanımıza açtım, o da ‘iyi olur, yapalım’ dedi. 106 metre. Dünyadaki deniz altından geçen en derin tünel 44 metre ile Amerika’da. Olur mu olmaz mı 6 ay bunun münakaşası sürdü. Bunu yapacak mühendislik var mı, deprem fayına 15 kilometre mesafede. Bütün bunların çok titiz çalışıldığı, en iyi bu konudaki uzmanlarla çalıştık ve nihayet şimdi o hayalde gerçeğe dönüyor. Dünyanın en derin deniz altından geçen tünelimizi yapıyoruz. Şimdi Cumhurbaşkanımız Davos’ta ‘one minute’ dedi. Avrasya ile biz de ‘two minute’ diyoruz. Avrupa’dan Asya’ya 2 dakikada geçiyoruz. 20 Aralık’ta da inşallah açılışını yapıyoruz. Demek ki ‘one minute’nin yanında bir de ‘two minutes’mız var. Hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

“AK PARTİ MİLLET DAVASIDIR, ÜLKE DAVASIDIR..."
Yıldırım, Yavuz Selim Köprüsü ile birlikte boğaza üçüncü gerdanlığı taktıklarını dile getirerek şunları kaydetti:

“Yavuz Selim Köprüsü deyip geçmeyelim. Üzerinden demir yolu geçecek dünyanın en geniş köprüsüdür. 60 metre açıklığı var ve boğazın kuleler arasındaki açıklığı en fazla olan köprüdür. Ayrıca kule yüksekliği de dünyada en yüksek olan çok farklı bir projedir. Dünyanın inşallah ilklerini yapmak bizlere nasip oluyor. Bunlar sonraki hedefimiz yine boğazın altından geçecek 3 katlı tüneli de gerçekleştirmek. Tüneller için yaptık, arabalar için yaptık şimdi de trenlerle arabaları bir arada geçirecek 3 katlı tüneli de yapacağız. Bu projenin yanı sıra Kanal İstanbul projesinde de tüm hızıyla çalışmalarımız devam ediyor. Çanakkale 1915 Köprüsü içinde startı verdik ve 2018 yılının 18 Mart’ında ilk kazmayı vuruyoruz. Kuleden arası açıklık itibariyle en uzun köprü olacak. Görüyorsunuz ilkler ve enlerle AK Parti yoluna devam ediyor. Yapılan en büyük projeler AK Parti’ye nasip oldu. İşte bunları yapmakta emeği geçenlerde burada. Mega projelerimiz hız kesmeden sürecek. AK Parti olarak sahip olduğumuz iki tane güç var. Birincisi; millete olan inancımız, güvenimiz. İkincisi istişare kültürümüzdür. 3 gün boyunca hep siyasetimizle, partimizle ilgili bütün başlıkları konuşacağız, görüşeceğiz, istişarelerimizi yapacağız. Bugün bakan arkadaşlarımız sunum yapacaklar. Ekonomiyle, enerjiyle, ulaşımla ve ayrıca terörle iç politika dış politikayla ilgili bakanlarımız kapsamlı sunumlar yapacak. Bu sunumlarda tüm kadronun burada olmasını istiyorum. Tespit ettiğimiz sorun alanlarına yönelik eleştiriler ve önerileri tartışacağız. Yarın da vatandaşlarımızla bunu paylaşacağız. Milletimiz rahat olsun. İyi ki AK Parti var. Türkiye sahipsiz değil. Evelallah her engeli omuz omuza millet yolunda, hizmet yolunda aşacağız. AK Parti millet davasıdır, ülke davasıdır, devletin davasıdır, ay yıldızlı bayrağın davasıdır.”

"SABIRLA, KARARLILIKLA IRAK HÜKÜMETİ İLE İLİŞKİLERİMİZİ KARDEŞÇE SÜRDÜRMEYE DEVAM EDİYORUZ"
"Bizim Irak’ın toprak bütünlüğüne, Irak’ın devletinin parçalanmasına, bölünmesine yönelik asla ve asla bir düşüncemiz olamaz" ifadesini kullanan Yıldırım, "Yıllardır PKK terör örgütünün Irak topraklarında barınmasına rağmen oradan yaptığı eylemlerle canımızı yakmasına rağmen sabırla kararlılıkla Irak hükümeti ile ilişkilerimizi kardeşçe sürmeye devam ediyoruz. Ancak son günlerde bir takım yönlendirmelerle, telkinlerle Türkiye’ye karşı kışkırtıcı beyanatlarla Bağdat hükümeti maalesef çok büyük yanlış yapıyor ancak Türkiye olarak biz buna aldırış edecek değiliz. Kimse bizim bölgeyle işimiz olmayacağını söyleyemez, sonuna kadar Türkiye orada güvenliğini tehdit eden bölgede mezhep savaşlarına kapı aralayan her türlü hareketi engellemek için var olmaya devam edecektir. Başika kampımızdaki askerlerimizin oradaki görevi bölgedeki sivilleri eğitmek ve olası bir terör hareketine karşı DEAŞ’e karşı mezhepsel bir çatışmaya karşı hazır hale getirmektir. Türkiye bu işin içinde olmayacak diyenler bir kez daha yanılmışlardır. Türkiye’nin eğittiği ‘Ninova mücahitleri’ bugün Musul’da DEAŞ’a karşı ön saflarda yerini almıştır. Gerektiğinde Türkiye hava unsurları ile koalisyon güçleri içerisinde de göreve hazırdır” değerlendirmesinde bulundu.

“KARDEŞ KANI DÖKÜLMESİN İSTİYORUZ"
Başbakan Yıldırım, Irak’ın Müslüman halkının mezhep çatışmasına sürüklenmesinin yaşanabilecek en büyük felaket olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Terör bütün insanlığı tehdit eder hale geldi, Terör Irak ve Suriye topraklarında ülkemize de büyük bir tehdit oluşturuyor. Onun için Güney sınırlarımızı Suriye’deki güney sınırlarımızı güvence altına almak ve DEAŞ’ın ülkemize saldırılarını, roket, füze saldırılarını önlemek, bölgede yaşayan halkımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için bildiğiniz gibi ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlattık. 50 günü geçti 56’ncı, 57’nci güne geldi. Şu ana kadar bin 270 kilometre kare alan terör unsurlarında temizlendi. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) öncülüğünde bu temizlik harekatı gerçekleşti. Bizim silahlı kuvvetlerimiz gerek lojistik desteği sağladı. Bu temizlik harekatı yeterli güvenli alan oluşturuluncaya kadar devam edecek. Takriben 5 bin kilometrekarelik bir alan bütün terör unsurlarından temizlenecek. Irak’ta Suriye’de istikrarın sağlanması DEAŞ’tan, PYD’den, YPG’den, PKK’dan bölgenin temizlenmesi ve buradan ülkemize sızmaların önlenmesi için gerek her türlü tedbiri aldık. Almaya devam ediyoruz. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünde yana olduğumuzu her fırsatta her zeminde dile getiriyoruz. Coğrafyamızda kan ve gözyaşı artık sona ersin istiyoruz. Kardeş kanı dökülmesin istiyoruz. Coğrafyamızın 2’inci dünya savaşından sonrasında olduğu gibi parsel parsel yeniden bölünüp parçalanmasını istemiyoruz. Başika’da DEAŞ’e karşı bu zamana kadar etkin bir mücadele sürdürüldü. Başika kampındaki askerlerimizi bölgede eğitim veriyor. Burayı Irak topraklarından ülkemize yönelecek terör saldırılarını önlemek açısından çok önemli görüyoruz. Biz bu kampı boşaltırsak ülkemize yönelik terör saldırılarının da önünü açmış olacağız. Terör örgütlerinin başkasına yaramayacak bu talebi asla ve asla dikkate almayacağız. Aynı şekilde ‘Fırat Kalkanı’ ifade ettiğim gibi tüm hızıyla devam ediyor. İnşallah DEAŞ örgütünü hem Suriye’de hem Irak’ta temizlemek için koalisyon güçleri ile bir yandan, bir yandan kendi imkan ve kabiliyetimizle sürdürüyoruz.”

"OPERASYONLAR HEM YURT İÇİNDE HEM YURT DIŞINDA TÜM HIZIYLA DEVAM EDECEK, TA Kİ..."
Cerablus’ta hayatın normale döndüğünün altını çizen Yıldırım, “Binlerce insan geldi. Evlerine, köylerine yerleşti. Okullar, hastaneler açıldı, dükkanlar açıldı. Cerablus’un ardından Rai ve Dabık’ta terörden temizlendi. Dabık üzerinde büyük bir efsane süregeliyordu ama orada yapılan akıllıca bir planlama ile çok kolay bir şekilde kayıp vermeden orası da terör unsurların temizlendi. Operasyonlar hem yurt içinde hem yurt dışında tüm hızıyla devam edecek ta ki milletimiz huzur ve güven içinde oluncaya kadar” açıklamasında bulundu.

"2017’DE BÜTÇE AÇIĞININ MİLLİ GELİRE ORANI YÜZDE 1.9 CİVARINDA OLACAK"
2017 bütçesini TBMM’ye sunduklarını hatırlatan Başbakan Yıldırım, 2017 bütçesinin hazırlanan 15’inci bütçe olduğunu kaydetti. Yıldırım, “Bütçenin merkezinde insan var. Yatırım var. Önümüzdeki dönemde mali disiplini de kararlılıkla sürdüreceğiz. 2017’de bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.9 civarında olacak 2017 bütçesinde yine en büyük payı eğitime ayırdık. Bütçenin yüzde 22 si yani 122 milyar lira eğitimin hatırlayın 2002’de bu sadece 11 milyardı. 11 milyardan 122 milyara 10 katından fazla” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri