Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasının 10’uncu yıldönümü 25 Aralık 2015’te kutlanıyor. 1963’ten beri devam eden inişli çıkışlı ilişkiler 2005’te tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla yeni bir ivme kazanmıştı. Koordinatörlüğümüz ile İstanbul Şehir Üniversitesi Modern Türkiye Çalışmaları Merkezi işbirliğinde düzenlenen “Bir Fikir Olarak Avrupa” konferans serisi Türkiye-AB ilişkilerini mercek altına alıyor. Bu kapsamda 21 Aralık 2015 Pazartesi günü saat 16.00’da İstanbul Bilgi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları programı kurucusu Emre Gönen Türkiye-AB ilişkilerinin son durumunu değerlendirdi. İstanbul Şehir Üniversitesi Doğu Kampusu Konferans Salonunda düzenlenen etkinlikte, 10 yıllık süreçte yaşanan gelişmelerin yanı sıra siyasal krizler, ekonomik kriz ve Avrupa’da giderek yükselen aşırı sağ, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ile göçmen sorununun Türkiye-AB ilişkilerine etkisi ele alındı.
´Sihirli değnek entegrasyondur´
Konuşmasında müzakere sürecinin uzun sürmesinin müzakere yorgunluğuna neden olabileceğini belirten Gönen, müzakerelerin bir an önce tamamlanmasının önemine değindi. Gönen, "AB sürecinin tek bir sihirli değneği vardır, o da entegrasyondur. Herkesin aynı havuzda olduğu bu durumda kimse birbiriyle çelişmez" dedi. Bölgede yaşanan siyasi krizler ve göçmen sorununa da değinen Gönen, "Bir rüya gibi gelebilir ama eğer Suriye´deki iç savaş engellenmiş olsaydı Türkiye, Lübnan ve Ürdün serbest ticaret bölgesi haline gelecekti" diye konuştu.
Serinin 8’inci konuşmacısı ise Türkiye’nin eski Avrupa Birliği Bakanı ve Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu oldu. Dedeoğlu, 23 Aralık 2015 günü saat 14.30’da İstanbul Şehir Üniversitesi Doğu Kampusu Konferans Salonunda tam üyelik müzakerelerinin 10’uncu yılında Türkiye-AB ilişkilerine ilişkin bir konuşma yaptı. Dedeoğlu, AB üyelik sürecinde Türkiye´nin yaptığı reformları aktarırken, "Türkiye aday ilan edildikten sonra çok hızlı bir dönüşüm sürecine girdi. Özellikle adalet ve insan hakları konusunda önemli dönüşümler yaşandı" dedi. AB içerisinde Türkiye´ye yönelik çifte standardı hatırlatan Dedeoğlu, "Türkiye söz konusu olduğunda tam üyelik diye bir vurgu yapılıyor. Yarım üyelik diye bir şey varmış gibi" diye konuştu.
Çok merkezli dünyanın ortak kesişim merkezlerinden biri olan İstanbul’dan Avrupa’yı okumak ve anlamlandırmak amacıyla, Avrupa ile ilgili çalışmalar yürüten entelektüel, sivil toplum önderleri ve karar alıcıların konuk edildiği bu seride daha önce Gil Anidjar, Susan-Buck Morss, Ian Almond, Nilüfer Göle, Abdulvahab El-Efendi ve Maha Azzam Türkiye’de ağırlandı.