Her şey bir yolculuk ile başladı. Babası ile İstanbul’u gezen Hüseyin Yeni, Sirkeci Garı ve Kapalı Çarşı’da bulunan vitray işlemeli camlara hayran kaldı. Bilinçaltında yer eden sanata karşı merakı yıllarca devam eden Yeni, emekliliği sonrası kendi atölyesini kurdu. Evinin yanındaki küçük atölyesinden bir çok büyük eser çıkarmayı başaran Yeni, geçtiğimiz yıl İstanbul’da bir de sergi açtı. Fakat buzlu camların hazır olarak yayılması üzerine vitray sanatı zor günler geçirirken, Hüseyin Yeni bu durumu, "Rengarenk, ışıl ışıl, pırıl pırıl buzlu camların yerini maalesef günümüzde buz gibi buzlu camlar almıştır" diyerek yorumluyor.
"MERAĞIM SİRKECİ GARI VE KAPALI ÇARŞI’DA GÖRDÜĞÜM CAMLARDAN DOLAYI MEYDANA GELDİ"
Ticari olarak herhangi bir girişimde bulunmayan Hüseyin Yeni, evinin tüm kapılarını vitray sanatı ile süsledi. Öyle ki aldığı beğeniler sonucu çalışmalarını iyice ilerleten Yeni, "Vitray sanatını eskiden buyana merak ediyordum. Bu merakım gün geçtikçe merak ve çabaya dönüştü. Bir küçük atölyenin sahibi oldum. Bu şekilde hobi olarak çalışmalarım devam ediyor. Gayem, unutulmaya yüz tutmuş el sanatını canlandırmaktır. Bunu dernek ya da başka bir çatı altında toplayabilirsek hem insanlarımız için iyi bir meşgale olacak hem de iyi bir gelir kaynağı olacaktır. Ama bu konuda epeyce bir çalışma ve gayret gösterilmesi gerekiyor. Bu merağım çocukluğum dönemlerinde babamla İstanbul’a gittiğimiz zaman genellikle Sirkeci Garı ve Kapalı Çarşı’da gördüğüm camlardan dolayı meydana geldi diye zannediyorum. İstanbul’da düzenlenen Afyonkarahisar Tanıtım Günleri’nde bir sergi açtım. Katıldığım bu sergide de gayet beğeniler aldık. Bu da bizim gayretimizi arttırdı. Ama ticari anlamda şimdiye kadar herhangi bir hareketimiz olmamıştır" dedi.
"VİTRAY SANATINI İNŞALLAH CAMİLERDE KULLANARAK DEĞERLENDİRİRLER"
Artık camilerde hazır olarak alınan buzlu camların kullanıldığına dikkat çeken Hüseyin Yeni, vitray sanatının zor günler geçirdiğinden bahsetti. Bu konuda herkesin destek olmasının gerekliliğini vurgulayan Yeni, "Günümüzde zaten teknoloji ve sanayileşme her şeyde olduğu gibi vitray sanatında da geleneksel ananeyi bozmuştur. Rengarenk, ışıl ışıl, pırıl pırıl buzlu camların yerini maalesef günümüzde buz gibi buzlu camlar almıştır. Bu uğraşımı ve çabamı inşallah belli bir yere getirerek gençler arasında daha bir yaygınlaştırmak kendimce bir amacımdır. Başta devletimiz olmak üzere kurum ve kuruluşlardan, halk eğitim merkezlerimizden, belediyelerden, derneklerden, vakıflardan destek verilmesi gerekir. Aslında cami dernek ve vakıfları günümüzde çok yaygın ve faaldir. Bunların gidip buzlu camlarla camiyi kaplamak yerine, gerçekten geleneksel olan Selçuklu ve Osmanlı zamanından beri kullanılan vitray sanatını inşallah camilerde kullanarak değerlendirirler. Çok daha güzel ortamlarda kullanmış oluruz" şeklinde konuştu.
20:49 Fransa’nın en prestijli üniversitesinde Filistin’e destek gösterisi
20:48 İlk kazayı atlatan kadın ile çocuk, saniyeler sonra ikinci kazada ağır yaralandı
20:46 Otoyolda LPG yüklü tanker ile tır çarpıştı: 1 yaralı
20:43 Dışişleri Bakanlığından İsrail Dışişleri Bakanlığının sosyal medya platform paylaşımına sert tepki
20:43 Bursa’da 65 adet suç kaydı bulunan şahıs yakalandı
20:41 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı Peters’i kabul etti
20:37 Sakartepe rampasında kaza
20:32 Otomobil su kanalına düştü: 1 yaralı
20:31 Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı
20:26 Dışişleri Bakanlığı: Sayın Cumhurbaşkanımızın hedef alınması, İsrail hükümetinin ruh halinin göstergesidir
20:26 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor"
20:25 Trendyol Süper Lig: Y. Adana Demirspor: 0 - Galatasaray: 0 (Maç devam ediyor)
20:05 Yalova’da uyuşturucu operasyonlarında 3 tutuklama
19:45 Bafra’da okula kütüphane
19:37 U18 Türkiye Şampiyonası’nda futbolcular arasında tartışma
18:47 Sarıgöl’ün hayırsever ismine Özgür Özel’den vefa
İstanbul’dan Afyonkarahisar’a uzanan vitray hikayesi
Çocukluğunda İstanbul’u gezen Hüseyin Yeni, vitray sanatı ile işlenmiş camlardan etkilenerek emekliliği sonrası kendi atölyesini kurdu.