TİC Holding Header
  • USD 32.594
  • EUR 35.008
  • Altın 2450.557
  • BIST 100 9796.33

Yönetenlerin özellikleri üzerine tarihi örnekler

1200'lü yıllarda yaşamış Selçuklu Sultanı Keyhüsrev 'İnsanın komuta etmeye hakkı olması için komuta ettiklerinden daha değerli olması gerekir.' demiş.
Bu sözden yüzyıllar sonra. 1909 senesi yazı. Bir sene önce 2.Meşrutiyet ilan edilmiş, Osmanlı üzerinde yabancı ülkelerin etkileri giderek artmaya başlamış.

Mustafa Kemal o tarihte Makedonya'dadır ve Selanik Erkân-ı Harbiye kurmayında Kolağası yani Kıdemli Yüzbaşı rütbesinde bir subaydır.

O senelerde Osmanlı Ordusunda bölgede askeri gücünü artırmak isteyen Alman Subaylar üst rütbelerde görev yapmaktadır.

Bu komutanlardan birisi olan Alman Mareşal Von der Goltz, Makedonya'daki Türk ordusuna garnizon tatbikatı yaptırmak üzere görevlendirilir ve Kendisi Selanik'e gelir.

Büyük Kumandanlık Erkân-ı Harbiye'sinde, Talim ve Terbiye Masası Şefi olan Mustafa Kemal, Mareşal Von der Goltz gelmeden tatbikatla ilgili Selanik civarında uygun gördüğü planı hazırlamakla meşguldür.

Mustafa Kemal planıyla ilgili Kumanda Hadi ve Erkân-ı Harbiye Reisi Al Rıza Paşaları haberdar etmek ister. Paşalar, Kolağası rütbesindeki Mustafa Kemal'in bu cüretini hayretle karşılayıp, küçümser bir şekilde:

"Canım, diyorlar, buraya gelecek olan Goltz bizden ders almak için değil, bize ders vermek için geliyor."

Bu sözler üzerine Mustafa Kemal şu cevabı verir.

"Büyük alim, filozof, Millet-i müselleha müellifi olan Goltz'dan istifade etmek, üzerinde durulacak mühim bir noktadır. Ancak, Türk Erkân-ı Harbiye ve kumanda heyetlerinin kendi vatanlarını nasıl müdafa etmek lazım geleceğini gösterebilmeleri elbette ondan çok daha mühimdir. Birde buraya yorgun gelecek Mareşal'a fazla külfe yüklememek de münasip olur kanaatindeyim."

Mustafa Kemal'e serzenişler artarak devam eder. Bunun üzerine Mustafa Kemal daha ileri giderek:

"Efendim, benim hazırlayacağım meseleyi Mareşal'a göstermek ayıp değildir; bunun aksi ayıptır. Benim eserim Mareşal'in fikrine uygun düşmez veyahut Mareşal benim eserime alaka göstermezse, kendi istediğini tatbik etmek onun elindedir. Fakat bütün Makedonya'ya şamil, büyük bir Türk Ordusu kumanda ve Erkân-ı Harbiye heyetinin hiçbir şeyi düşünemez ve hiçbir müdafaa tertibatı alamaz insanlardan teşekkül ettiği zehabını onda uyandırırsak, işte asıl Türklüğe ve Türk askerliğine yakıştırılamayacak hareket bu olur."

Sonunda Mareşal Goltz Selanik'e gelir ve Splandit-Palas'a yerleşir. O günün gecesi Mustafa Kemal, Mareşal'in nezdinde bir davet alıyor. Otelin koridorunda Erkân-ı Harbiye Reisi ile karşılaşan Mustafa Kemal'e Mareşal'in kendi planını çok beğendiği, planın sahibiyle görüşmek istediğinin müjdesini veriyor. O gece yapılan görüşmeler neticesinde planın uygulanmasına karar veriliyor.

Ertesi gün, Vardar nehri havzasında muharebe tatbikatı başlıyor. Muharebenin devam etiği sırada araziye yabancı olan Goltz, tatbikatı idare edemeyeceğini anlayıp Mustafa Kemal'i aratıyor ve "Bana yardım ediniz" diye yanında bulunmasını emrediyor ve tatbikatın yönetimini Mustafa Kemal'e bırakıyor.

Tatbikat bittikten sonra Mareşal bizzat kendini tenkit ediyor. Bu tenkitten çıkan sonuç ise "Kumandanlar, madunlardan yüksek ve âlim olmalıdırlar."

Yukarıdaki tarihi olayı sadece askeriye değil hayatımızın her alanında düşünecek olursak. Anne-babaların çocuklarından, öğretmenlerin öğrencilerinden, müdürlerin çalışanlardan, patronların müdürlerden, siyasilerin yönettikleri toplumlardan-kişilerden daha bilgili, daha donanımlı olmaları gerekli ki toplumlar medeniyet yarışındaki yerlerini daha ileriye götürebilsin.

OKUDUĞUM KİTAPLAR
Kitaplığıma şöyle bir baktım. Bir sürü okunmuş kitap sıra sıra duruyor. Bazılarından zaman zaman yazılarım için yararlanıyorum. Sonra kendi kendime rafta duran kitabın kimseye faydası olmaz dedim ve bundan sonraki yazılarıma okuduğum kitaplar diye bir bölüm ekleme başladım. Buraya türü ne olursa olsun okuduğum kitaplardan bahsetmeye çalışacağım.

İlk kitabım bir polisiye roman. Adı "Betondaki Sarışın". Michael Connelly yazmış. Los Angeles'te geçen romanda Harry Bosh isimli dedektifin bir seri katili öldürmesiyle başlayan mahkeme sürecini ve bu sırada ölen katili taklit eden ikinci bir katili Hollywood'un arka sokaklarında araştırması konu edilmiş. Okuyup okumamakta tereddüt ettiğim kitabı bir solukta bitirdim. Polisiye roman ve film severlere okumalarını tavsiye ederim.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri