Murat Keçeci

Murat Keçeci

​İyimser bir tablo çizmek istesek bile!

Son günlerde, hatta yeni yılın başından beri, büyüme, döviz kuru, faiz oranları ve enflasyon tahminlerini tutturamayan ekonomistler topluluğu var.
Tıpkı hava raporunu ara ara ıskalayan Meteoroloji gibi oynak tahminler oluyor! 

Döviz kuru başta olmak üzere, hemen hemen her ekonomik veride ve beklentide her geçen gün yüksek bir şekilde rolanti kaybı yaşanıyor! 

Böyle durumlar ise beklentileri bozuyor..
Yatırım kararlarından yatırımcıları vazgeçiriyor, yabancı yatırımların ülkemize gelmesini engelliyor ve sıcak paranın ısıttığı ülkelerin içinden bizi çekip çıkarıyor! 

Eksen kaymaya devam ediyor…

Özelleştirme yatırımlar, yabancıların borsamızdaki işlemleri ve iç yatırımlar neredeyse durma noktasına geldi! 

Herkes işletmesini bulunduğu durumda korumaya çalışıyor! 
Ya yedeklemiyor işletmesini,
Ya da daha kötüsü küçülmeye gidiyor…
Öte yandan ise yurt dışına ciddi anlamda sermaye kaçışın engellenemiyor! 
Sahte haberler, toplumun bir birine olan güvensizliği, dış medyada çıkan yalan yanlış Ülke yangın yeri haberleri korku psikolojisi ile Türkiye’yi güvenilir yatırım bölgesi özelliğini kaybetmeye zorluyor! 

Diğer yandan iç sermayenin ise yastık altına kaydığını görüyoruz, bunun başlıca sebepleri ise;
Her gün siyasetin ağzına sakız ettiği yapısal, yargısal reformların yapılıp yapılamayacağı, yapılacaksa neleri kapsayacağı konusunda belirsizlik kafaları karıştırıyor! 

Eğitim, hukuk, medya özgürlüğü, enerji, bilim ve teknoloji konuları dahil, bir çok konuya 3 yıldır hiç bir tedbir getirilmedi.

Ticari ilişkilerdeki yıpratıcı önlemsiz uygulamalar iş adamlarını yormaya devam ediyor, çek ve senet yasasındaki boşluk suçluyu suçsuz, suçsuzu suçlu haline getiriyor! 

Önümüzdeki Seçim sürecine kilitlenen ekonomi seçimden sonra nasıl bir hükümet modeli ile karşılacağını bilmiyor! 

AK Parti seçimi kazansa bile Bakanların hemen hemen tamamının değişeceği bir hükümetin neler yapmaya soyunacağı bilinmiyor! 

Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin askıya alınmış olması ve bu sürecin devam edip etmeyeceği Avrupa’ya ihracat yapan dev firmaların kafasını karıştırıyor! 

Diğer taraftan Kürt meselesinin çözüm sürecindeki gerilmelerin, güven ortamından git gide uzaklaşmaya doğru gittiğini düşünen ekonomi, bu süreci yeni hükümetin seçimden sonra nasıl işleyeceğini merak ediyor! 

Yine, getirilmesi düşünülen Başkanlık Sistemi’nin hangi esaslar dahilinde gerçekleştirileceği bilinmiyor.
Yada gerçekleşmezse ülkeyi bekleyen sıkıntıların neler olacağı akıllarda soru işareti bırakıyor! 

Hemen yanı başımızda Güney sınırımızda, Suriye ve Irak’ta hüküm süren iç savaş, Türk ekonomi ve siyasetini etkiliyor. 

ABD’nin, Nisan ayında bölgeye müdahale etme olasılığı İran ve ABD arasında süre gelen Nükleer görüşmeleri, İsrail’in Ortadoğu da ki tutumu, Yemen’in alev alması Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinden sonra bir türlü toparlanamayan iç ekonomisi ve Rusya’ya batılı ülkelerin ambargosu bizim ülke ekonomimizi etkiliyor…

Çoğu bizden kaynaklanmayan dış dünya konjektör’ü ülkemizi ekonomik anlamda şarj etmiyor! 

Bu ortamda tahminler...
Dolar tüm para birimleri karşısında güçlü olmaya devam edecek, Nisan sonu 3 TL olabilecek dolar Merkez Bankası’nın gizli karşı koymasını yırtacak gibi duruyor! 

Dünyanın en güçlü ekonomisi ABD ekonomisi olmaya devam edeceğe benziyor, unutmayın ki kendi paranızla satamadığınız ürünü sattığınız paraya yem etmeye mahkûmsunuz! 

Diğer taraftan Avrupa Merkez Bankası’nın piyasaya haddinden fazla para sürmesi Euro dolaylarında biz ezilme yaşatıyor, AB’deki düşük faiz seviyesi ve yüksek cari işlem fazlası AB dışındaki yatırımları cazip kılıyor!

Kısacası kendimize başka pazarlar aramak zorunda kalacağız! 

Ve bu Euro balyasının artması ve bu bölgeden olması beklenen sermaye çıkışı, Euro/Dolar paritesinin dolar lehine artmasına sebep oluyor…

Buda hammaddesini Dolar ile alıp EURO ile satmaya çalıştığımız tüm ürünlerin sonu demek oluyor!
Üretim gücü olmayan tüketimi olan Euro, üretim bandı olan Dolar'a yenik düşüp kendi kendini kilitliyor! 
Buda demek oluyor ki diğer taraftan dış yatırımlar, tasarruf oranları yüksek olan ülkelere kayacak...
Bu anlamda Türkiye bir bütün olarak kara bir ekonomi yılı yaşıyor! 
Alınacak önlemler ve süreç ekonomi yönünde işlerse ülkenin içinde bulunduğu durum daha bir anlam ve önem taşır!

Her zaman demiştik, biz tarım ülkesiyiz! tarımla bütün dünyayı dize getirebiliriz! 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri